Karadeniz Teknik Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu ile başında bulunduğu eğitim kurumunu tüm detayları ile konuştuk. Uluslararası Trabzon Havaalanı'na yürüme mesafesinde olan KTÜ İlahiyat eğitim kalitesi, sunduğu imkanlar ve gelecek planlaması açısından dikkatleri üzerine çekiyor. Çok sayıda misafir öğrencinin de tercih ettiği KTÜ İlahiyat Fakültesi'nin sloganı ise çok çarpıcı: "İki cihanda mutlu bir hayat"
İşte Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu'ya yönelttiğimiz sorulara verdiği cevapları KTÜ İlahiyat'tan fotoğraflarla sunuyoruz...
Fakültemiz, Bakanlar Kurulu'nun 24/5/2010 tarihli ve 2010/502 sayılı kararı ile kurulmuş ve bu karar 1 Temmuz 2010 tarihli ve 27628 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla 2010 yılında açılmış bir fakülteyiz.
2010 yılı Eylül ayı ortalarından itibaren KTÜ İlahiyat Fakültesi'nin kurucu dekanı olarak görev yapmaktayım.
Fakültemiz, Trabzon'un doğu istikametinde Çimenli mevkiinde uluslararası devlet karayolunun hemen kenarında yeşil ile mavinin buluştuğu güzel bir kampüste yer almaktadır. Üniversitemizin merkez Kanuni Kampüsüne çok yakın. 37 bin metrekare bir arazi içinde, toplam 16 bin metrekare kapalı alana sahip modern bir kompleks görünümündedir. Adeta kara, hava ve deniz ulaşımının kavşağında bulunan fakültemiz, Uluslararası Trabzon Hava Limanına yürüme mesafesindedir. Karadeniz Teknik Üniversitesi için söylenen 'Bahçesinde havaalanı bulunan üniversite' sözünü uyarlayacak olursak fakültemiz için de 'yanı başında havaalanı bulunan fakülte' diyebiliriz. Fakültemiz Trabzon şehir merkezine de yakındır. Alternatif ulaşım vasıtaları ile kolayca ulaşılabilecek mesafededir.
Aynı anda 2 binden fazla öğrenci kapasiteli yeni ve modern donanımlı bir binamız var. Sınıflarımızın önemli bir kısmı teknolojik sistemlerle donatılmıştır. Biri 150, diğeri 450 kişilik olmak üzere çok amaçlı iki konferans salonumuz var. Yine geniş ve ferah olan fakülte mescidimizde öğrencilerimiz meslekî uygulama yapma imkânına sahip. Ayrıca geniş kapasiteli ve donanımlı kütüphanemiz ile teras katımızda eşsiz doğa manzaralı yemekhanemiz ve kantin-kafeteryamız öğrencilerimizin ve hocalarımızın hizmetindedir. Diğer taraftan öncelikle öğrencilerimizin yararlanması için masa tenisi salonlarımız ile kıraat, hat, ebru ve musiki gibi meslekî ve sanatsal faaliyetlere özel atölye salonlarımız mevcuttur. Kampus içinde, doğal ortamda geniş dolaşma ve dinlenme alanlarımız bulunmaktadır. Fakültemizin detaylı çevre düzenlemesi projesi hazır olup içinde yeteri kadar gezinti ve sportif faaliyet alanı ayrılmıştır. İnşallah en kısa zamanda başlanıp tamamlanmasını umuyoruz. Diğer taraftan üniversitemizin gerek merkez kampüsünde, gerekse sahil tesislerinde yer alan sosyal alanlar ve spor tesisleri öğrencilerimizin kolayca ulaşıp yararlanabileceği mekânlardır.
KTÜ ülkemizin en eski ve köklü üniversitelerinden biri. Böyle bir üniversitenin bünyesinde bulunmak üniversitenin ortak imkânlarından yararlanma avantajını da beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede üniversite kampüsü içinde bay ve bayan öğrencilere özel yüksek kapasiteli KYK yurtları mevcuttur. Bu yurtların önemli bir kısmı yeni olup konforlu otel standartlarındadır ve fakültemize 3-4 km. mesafededir. Ayrıca fakültemizin yol güzergahında ve dolmuş mesafesinde, ulaşımı son derece kolay KYK Yomra öğrenci yurdu da yenidir ve modern imkanlarıyla öğrencilerimizin hizmetindedir. Burada, mevcut ve yeni gelecek öğrencilerimize şu müjdeyi de vermek isterim: Fakültemizin bulunduğu kampus içinde KYK tarafından yapılması planlanan 500 kişilik öğrenci yurdumuzun projesi tamamlanmıştır. Edindiğimiz bilgiye göre önümüzdeki aylarda TOKİ tarafından yapım ihalesine çıkılacaktır. Sanırım bir-iki sene içinde hizmete girecektir. Bu yurdumuz, özellikle bayan öğrencilerimiz için çok büyük bir rahatlık ve kolaylık sağlayacaktır inşallah. Bunun dışında bir üniversite şehri olan Trabzon'da alternatif barınma imkânları da vardır. Bütün gayretimiz, öğrencilerimize baba ocağı kadar rahat ve güvenli, ana kucağı kadar sıcak ve şefkatli bir barınma ortamı sağlamaya yöneliktir.
Bir üniversiteyi içinde bulunduğu şehrin, şehri de üniversitenin imkânlarından ayrı düşünmek mümkün değil. Gerçekten Trabzon'un üniversite şehri oluşunun üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçti ve bu sürede KTÜ bünyesinden 5-6 üniversite doğdu. Bu demektir ki, Trabzon sosyo-kültürel ve ekonomik yapısıyla bu sürece uyum sağladı. Diğer yandan, özelikle son yıllarda hızlı bir gelişme gösteren ve ülkemizin yaşanabilir şehirleri arasında ilk sıralarda yer alan Trabzon, artık 'Büyükşehir'. Tarihi, ilim geleneği, sosyo-kültürel dokusu ve ekonomik canlılığı itibariyle İstanbul'a çok benziyor; adeta İstanbul'un bir maketi, minyatürü. Bu açıdan bakıldığında mesela İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde bir üniversite öğrencisi için hangi imkânlar varsa Trabzon'da da aynı imkânlar büyük ölçüde mevcut. Hatta bu imkânlara erişim kolaylığı bakımından İstanbul'dan daha avantajlı desek abartmış olmayız sanırım.
Diğer taraftan öğrencilerimizin kişisel, sosyal ve meslekî gelişimleri açısından son derece önemli olan sosyal, bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif aktiviteler de oldukça yoğun. Hem Üniversitemiz, hem Büyükşehir Belediyemiz ve hem de sivil toplum kuruluşlarımız periyodik olarak bu tür faaliyetlere çok önem vermektedir. Her hafta, bazen haftada birden fazla bu alanlarda ulusal veya uluslararası çapta üne sahip uzmanların katıldığı etkinliklerden yararlanmak mümkün. Bu çerçevede fakülte olarak biz de, ülkemizin değerli ilim, fikir ve sanat adamları ile öğrencilerimizi buluşturmak, tanıştırmak ve onların bilgi ve birikimlerinden istifade etmek üzere programlar düzenlemeye özen gösteriyoruz. Ekonomik hareketlilik bakımından da Trabzon kendi ölçeğinde büyük şehirleri aratmaz. Sportif imkânlara gelince, memnuniyetle belirtmek gerekir ki, genelde Trabzon'umuz, özelde üniversitemiz bu alanda her türlü imkâna sahiptir. Örneğin, her türlü sportif faaliyetin yapılabileceği uluslararası standartlarda Hayri Gür Spor Kompleksi fakültemize yürüme mesafesindedir. Yine Mehmet Akif Ersoy Olimpik Yüzme Havuzu, üniversitemizin sahil tesislerine bitişik olup kolayca ulaşmak mümkündür. Öte yandan Trabzon özellikle kara ve hava ulaşımında Türkiye'nin en hareketli şehirlerinden biri. Yılın her mevsiminde ve günün her vaktinde Ankara ve İstanbul'a düzenli seferler vardır. Ayrıca, İzmir, Adana, Antalya gibi şehirlere haftada birkaç kez düzenli uçuşlar yapılmaktadır. İşte bu uçuşların yapıldığı uluslararası havalimanı, yukarıda söylediğim gibi fakültemize düzayak yürüme mesafesindedir. Ayrıca yurdun her bölgesine günlük otobüs seferleri var. İşte bütün bu nedenlerle Trabzon, gerçekten her yönüyle üniversite geleneği oturmuş cazip bir üniversite kentidir.
Bilindiği gibi ülkemizde ilahiyat veya eşdeğer fakültelerde aşağı yukarı aynı ilahiyat lisans programı uygulanmaktadır. Ayrıca, bu yıldan itibaren bizim de dahil olduğumuz Zorunlu Arapça Hazırlık Sınıfı uygulaması neredeyse bütün ilahiyatlarda yürürlüğe girmiş durumdadır. Buna göre bir yıllık zorunlu hazırlık sınıfı üzerine 4 yıllık ilahiyat programı uygulayan Fakültemiz, ilk defa 2011-2012 öğretim yılında birinci ve ikinci öğretim programlarında toplam 124 öğrenci ile tedrisata başladı. Üçüncü defa öğrenci aldığımız bu öğretim yılı itibariyle öğrenci sayımız 500'e ulaşmıştır. Kontenjanlarımız rahatlıkla dolmaktadır. Halen hazırlık, 1. ve 2. Sınıflarımız mevcuttur; önümüzdeki öğretim yılında 3. sınıfımız teşekkül edecektir. Böylece bu sınıflara belli bir kontenjan dahilinde yatay geçişle öğrenci alma imkanımız da olacaktır. Öte yandan yeni bir fakülte olmamıza rağmen mevcut ilahiyatlar arasında tercih sıralamasında oldukça iyi bir yerdeyiz. Önümüzdeki fakültelerin kıdemlerini dikkate alırsak yeni kurulan bir fakülte için bu sıralamanın dikkate değer olduğunu kaydetmek lâzım. Yurdun her köşesinden öğrencilerin rahatlıkla tercih ettiği bir fakülteyiz. Fakültemizin Kafkaslar ve orta Asya coğrafyasına açılan bir bölgede bulunması sebebiyle, çoğu bu coğrafyadan olmak üzere 50 yabancı uyruklu misafir öğrencimiz de var. Bunlar içinde, Uzak Doğu'dan Afrika'ya, Orta Doğu'dan Avrupa'ya kadar değişik ülkelerden bizi tercih edip gelen öğrencilerimiz mevcut. Önümüzdeki yıl bu rakamın 100'ü geçmesini bekliyoruz. Bu çeşitliliği fakültemiz açısından önemli bir farklılık, zenginlik ve uluslararasılaşma vesilesi olarak görüyoruz. Bu nedenle yabancı uyruklu misafir öğrencilerimizin sayısını artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Öğrencilerimize rahat, güvenli ve modern imkânlarla donatılmış bir fakülte ortamı sağlamanın yanında onlara yurt ve burs temin etme yönünde de ciddi gayretlerimiz var. Mevcut öğrencilerimizin önemli bir kısmına burs temin etmiş durumdayız.
Araştırma görevlilerimizle birlikte halen 34 akademik personelimiz var. Bu yıl içinde doktorasını bitirip öğretim üyeliğine atanma aşamasına gelmiş veya Arapça hazırlık sınıfında görevlendireceğimiz yabancı uyruklu hocalarımızla birlikte bu sayı önümüzdeki öğretim yılında 50'ye yaklaşacaktır inşallah. Genellikle hazırlık sınıfında görev yapacak olan misafir hocalarımızın, ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğretme konusunda uzman olmasına özen gösteriyor ve bu doğrultuda özel bir dil öğretim ekibi ve ekipmanı oluşturuyoruz. İnşallah verimli sonuçlar alacağız. Özetle söylemek gerekirse, genç, dinamik ve idealist bir akademisyen kadromuz var; ilim ve kurum adına parlak bir gelecek vadeden, kendilerinden çok şey beklediğimiz çekirdek bir kadro. Dolayısıyla, eğitim-öğretimi aksatacak bir öğretim elemanı sıkıntımız yok. Önümüzdeki dönemler için söz konusu olabilecek öğretim elemanı ihtiyacımızı da şimdiden tedarik etme gayretindeyiz. Bu konuda inşallah bir sorun yaşamayacağız. Öte yandan fakültemiz adına memnuniyet verici şu hususa da değinmek isterim ki, ülkemizin her tarafından öğrencilerimizin tercihine mazhar olduğumuz gibi, sağ olsunlar farklı yerlerden birçok akademisyen arkadaşımız da fakültemize teveccüh göstermektedir. Elbette imkânlar ölçüsünde bunları değerlendirmeye çalışıyoruz.
Diğer taraftan, bilindiği gibi üniversitelerin bir görevi de akademik çalışmalar yapmak ve yaptırmak, bilim adamı yetiştirmektir. Bu çerçevede vereceğimiz sevindirici gelişmelerden biri 2014-2015 öğretim yılından itibaren lisansüstü öğretim programlarını açmaya muvaffak olmamızdır. Bu programları Recep Tayyib Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ile ortaklaşa açıyoruz. Halen Temel İslâm Bilimleri bölümünde ortak yüksek lisans programımızı açmış bulunuyoruz ve inşallah bu yıl 10 öğrenci ile öğretime başlıyoruz. Diğer bölümlerle ilgili olarak da, RTE SBE'nde hangi bölümlerde lüksek lisans ve doktora varsa aynı bölümlerde ortak lisansüstü program açmak üzere gerekli prosedürü tamamlamaya çalışıyoruz.
Bizim, KTÜ İlahiyat Fakültesi olarak kaliteli eğitim-öğretim yapma ve nitelikli meslek adamı yetiştirme hedefimiz yanında, ilim adamı yetiştirme, akademik araştırma yapma ve yayımlama misyonumuz vardır. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değil. Bu amaçla modern imkânlarla donatılmış, gelişmiş bir inceleme ve araştırma kütüphanesi kuruyoruz. Bunun için gayet uygun ve yeterli fiziki mekânlarımız var. Kütüphanemize gerek bağışlar yoluyla, gerekse satın alma yoluyla temin ettiğimiz kitap sayısı 30 bin cilde yaklaşmıştır.
Trabzon'umuz için bir başka sevindirici haberimiz, KTÜ bünyesinde kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz İslâmî İlimler Uygulama ve Araştırma Merkezi'dir. Bu merkez, öncelikle bölgemizin karakteristik özelliklerinden olan başta hafızlık ve kıraat eğitim-öğretimi olmak üzere geleneksel dinî ilimlerin ve tedrisatın yeniden canlandırılıp korunması amacı yanında, bölgemizde gerek Kur'an kurslarında ve camilerde, gerekse imam-hatiplerde görev yapan din görevlisi ve öğretmenlerimizin mesleki formasyonlarının geliştirilmesine yönelik uzaktan eğitim ve sertifika programları gibi programlar düzenlemek de öncelikli hedefleri arasındadır. Çünkü gerçekten tarih boyunca Trabzon'un din eğitimi ve hizmetleri alanında daima bir cazibe merkezi olmuş ve hayati bir rol oynamıştır. Bu hizmetlerde Of-Çaykara vadisinin özel bir yeri olduğu düşüncesinden hareketle bu merkezimizi Of ilçemizde açmayı planlamaktayız. Bu amaçla Of'ta uygun bir mekân temin etme çalışmalarımız devam etmektedir. Bu noktada, özellikle Of'lu dost ve hemşehrilerimizin duyarlılıklarını ve tarihi boyunca daima ispat ettikleri hamiyetperverliklerini şimdi de göstereceklerine inanıyoruz. Bu tarihi miras ve ilim geleneğinin korunması bizim kurumsal misyonumuzun bir gereğidir.
Bu sorunuzu İlahiyat fakültelerinin kuruluş amaçları, toplumsal ihtiyaçlar ve beklentiler doğrultusunda cevaplandıracak olursak özetle diyebiliriz ki, din eğitimi ve din hizmetleri ile din bilimleri alanında bilgi ve birikimi, kültür ve irfanı ile uluslararası standartlarda donanımlı, çalışkan, üretken, geçmişe dayanan, günceli yakalayan, geleceğe odaklanan, mesleki ehliyet ve temsiliyet sahibi saygın din gönüllüsü, din öğretmeni ve din bilgini örnek insan, önder nesiller yetiştirmek amacındayız. Bunun için bütün mesai arkadaşlarımızla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Allah'ın yardımıyla bu hedefi yakalayacağımıza inanıyor ve diyoruz ki;
Köklü tarihi ve güçlü dinî geleneğiyle Kafkaslar'dan Orta Asya'ya açılan bir bölge, sosyo-kültürel ve ekonomik yönüyle hareketli bir şehir, yarım asrı aşkın geçmişiyle saygın bir üniversite, konumu ve doğal güzellikleriyle geniş bir kampüs, Güvenli, nezih ve ferah bir fakülte, genç, dinamik ve idealist bir akademik kadro, öğrenci merkezli bir eğitim-öğretim anlayışı, lisansüstü eğitim-öğretim imkânı, sosyal, bilimsel, kültürel ve sportif etkinlikler, elektronik veri tabanları ile destekli zengin bir araştırma kütüphane, eelişmiş bir teknolojik alt yapı, alternatif ve kolay ulaşım kampüs civarında modern, güvenli ve konforlu KYK yurtları, yakında kampüs içinde yapımına başlanacak KYK yurdu, ihtiyaç ve başarı bursları, hepsi bir arada; Karadeniz Teknik İlahiyat'ta…
Ve sloganımız; KARADENİZ TEKNİK İLÂHİYAT: İKİ CİHANDA MUTLU BİR HAYAT
