Dinçer, Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi'ndeki ödül töreni öncesinde, Ersoy'un milli mücadele döneminde kaldığı ve İstiklal Marşı'nı yazdığı Tacettin Dergahı'nın prototipi çıkarılarak inşa edilen Tacettin Dergahı Mehmet Akif Ersoy Müzesi'ni gezdi.
Bakan Dinçer'e, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Bağcılar Belediye Başkanı Mustafa Çağrıcı, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da eşlik etti.
Bağcılar Belediyesi Kültür Müdürü Kenan Gültürk, müzeye ilişkin Bakan Dinçer'e bilgi verdi.
Müze ziyaretinin ardından Dinçer ve beraberindekiler, Mehmet Akif Ersoy Kültür ve Sanat Merkezi'ne geçti.
Bakan Dinçer, burada yaptığı konuşmada, Mehmet Akif Ersoy'un büyük bir şair ve mütefekkir, eylem ve dava adamı olduğunu söyledi.
Ersoy'un, inandığı gibi yazmış, yazdığı gibi yaşamış örnek insan olarak da belli bir duruş ve ahlaka sahip olduğunu belirten Dinçer, hayatı boyunca inandığı gibi yaşamayı kendisine düstur edindiğini ifade etti.
Akif'in iki mukaddesinden birinin din ve diğerinin de dil olduğunu aktaran Dinçer, milli şairin hayatı ve eserlerinin bu iki mukaddes doğrultusunda şekillendiğini söyledi.
Dinçer, 'Akif'in şiirlerinin her satırına sinen ruh ve dil sayesinde, bütün milletin duygularına tercüman olan İstiklal Marşı, yazıldığı andan itibaren bir şairin eseri olmaktan çıkıp, milletin kalbine yerleşti' dedi.
Mehmet Akif'in bugün, sadece İstiklal Marşı şairi olarak değil, Kuran ve Safahat şairi olarak da anıldığını aktaran Dinçer, 'Akif, şiirle düşünmüş, düşüncelerini dizelere aktararak anlatmayı başarmış, ardında kıymetli bir miras bırakmıştır. O, her ne kadar 'sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecek' dese de bu dervişhane tavrın sahibine duyulan sevgi ve muhabbetin en dokunaklı örneği şairin cenaze merasimidir' şeklinde konuştu.
Bakan Dinçer, Ersoy'un cenaze merasimine tanıklık eden Mithat Cemal Kuntay'ın bu merasime ilişkin gözlemini aktardı.
Mehmet Akif'in fikir ve eserlerinin bugün de yeni nesillere ilham kaynağı olmaya devam ettiğini belirten Dinçer, şöyle devam etti:
'Şüphesiz bu ilhamda, yeni kuşakların onu tanımasında, Mehmet Akif Ersoy'un hayatı ve eserleri üzerinde yapılan ciddi araştırmaların ve akademik çalışmaların büyük etkisi vardır. Bu değerli araştırmacıların içinde değerli yazar Ertuğrul Düzdağ'ın ayrı bir yeri bulunmaktadır. Neredeyse bütün ömürünü Mehmet Akif'i anlamaya ve onu yeni kuşaklara aktarmaya vakfeden Düzdağ'ın, titiz bir araştırmacı ve edebiyatçı olarak pek çok eseri bulunsa da bizler onu daha çok başucu kitapları yaptığımız, Akif üzerine yaptığı değerli çalışmalarıyla tanıyoruz.'
'Mehmet Akif Ersoy Üstün Hizmet Ödülü'nün ilkinin Düzdağ'a takdim edilmesinin, bir hakkın teslim edilmesi olduğunu dile getiren Dinçer, bir okur olarak kaleme aldığı eserler için Düzdağ'a teşekkürlerini sundu.
Bakan Dinçer, konuşmasının ardından Ertuğrul Düzdağ'a 'Mehmet Akif Ersoy Üstün Hizmet Ödülü'nü verdi.
Araştırmacı-yazar Ertuğrul Düzdağ, törenin ardından 'Vefatının 76. Yılında; İrade, Azim, İdeal ve İman Şairi; Mehmet Akif' konulu konferans verdi.
Bursa'da 1941 yılında dünyaya gelen Ertuğrul Düzdağ, Haydarpaşa Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi.
Lise yıllarında Mehmet Akif Ersoy'un öğrencisi olan Düzdağ, öğrencilik yıllarında Yeni İstiklal gazetesinde yayın hayatına başladı.
Sonraki yıllarda farklı gazete ve dergilerde görevler alarak yazılar yazan Düzdağ, Mehmet Akif Ersoy'un 'Safahat' adlı eserinin düzenlemesini yaptı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi içinde Mehmet Akif Araştırmaları Merkezi'ni kuran Düzdağ, burada uzun yıllar Safahat okumaları gerçekleştirdi.
Düzdağ, Safahat okumalarına Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi'nde devam ediyor.
