MÜSİAD Genel Sekreteri Dr. Nihat Alayoğlu, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye farklı muamele yaptığını söyledi. İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü'nün düzenlediği Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Alayoğlu, AB üyeliğinin sadece ekonomik kriterlere bağlanamayacağını kaydetti. Alayoğlu, üyeliğin sosyo-kültürel yönü de olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin mevcut yapısıyla şu anki AB ülkeleri ve AB'ye aday ülkeler içerisinde farklılık gösteren tek ülke olduğuna dikkat çekti.
AB konusunda Türkiye ile ilgili sürecin de farklı işlediğini belirten Alayoğlu, "AB'ye üyelik konusunda Türkiye'nin üzerine düşen görevleri tam olarak yerine getirdiği söylenemez ama bilinmeli ki AB de masum değil. Bir oyuna başlarken kurallar bellidir. Oyun başladıktan sonra kural değişmez. AB birçok kuralı oyun başladıktan sonra değiştirdi. Bu mazeret teşkil etmemeli. Yeni kurallara göre hareket etme kabiliyetine sahip olmamız lazım" dedi.
AB sürecinin Türkiye'nin normalleşmesi, temel ve yapısal sorunlarının çözülmesi, demokrasinin sağlanabilmesi ve siyasi istikrarın sürdürülmesi açısından en önemli çaba olduğunu belirten Alayoğlu, "Bizim için amaç ülkemizi birinci lige çıkarmaksa, standartlarımızı da o seviyeye çıkarmalıyız. O yüzden AB süreci tamamlanmalıdır" dedi. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu ise, AB'ye askeri kurumların etki edip etmediği yönündeki soruya, "Pozitif yönde olması bile kabahat" şeklinde karşılık verdi.
Gümrük Birliği'ni, üye olamadan imzalayan tek ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Alayoğlu, “Anlaşmayla Türk işadamları uluslararası anlamda rekabet edebilmeyi, kaliteli üretimi öğrendi. İhracatın yüzde 60'tan fazlası AB ülkelerine göre yapılır hale geldi” dedi.
Oturum başkanlığını yapan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakütesi Öğretim Üyesi Toktamış Ateş, AB'nin ekonomik birlikten çıkıp siyasi birliğe dönüştüğünü belirterek, "Her ne kadar üye ülkelerin yöneticileri çıkıp biz Hristiyan kulubü değiliz desedeler de AB bir Hristiyan birliğidir" dedi. Birinci dünya savaşında Kudüs'ü ele geçiren İngiliz generalin, "Haçlı seferleri şimdi son buldu" sözünü hatırlatan Ateş, tarihi daha farklı bir şekilde tahlil etmek gerektiğini ifade etti. Deve güreşini yasaklayanların İspanya'daki boğa güreşlerine ses çıkarmadıklarını vurgulayan Ateş, "AB ülkelerinin Türkiye'ye karşı tavrı aslında hazmedilir gibi değil. Merkel-Sarkozy çetesi Türkiye'yi hiç haketmediğimiz suçlamalarla karşı karşıya bırakıyor. Yunanistan'ın tehdidiyle Kıbrıs'ın tam üye olarak alınması utanç vericidir" dedi.
