|

Bayram harçlıkları iftar sofrasından

İftar organizasyonlarında servis elemanı olarak çalışan gençler için Ramazan'ın anlamı biraz daha farklıydı. Günlük işlerde çalışan üniversite öğrencileri, 900 ile bin 200 lira kazanarak bu sayede düzenli bir gelir elde etti. Oruçlarını ise iftar saatinde garsonluk yaptıkları için daha geç açtılar

Orhan Orhun Ünal
00:00 - 29/07/2014 Salı
Güncelleme: 22:43 - 28/07/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Bayram harçlıkları iftar sofrasından
Bayram harçlıkları iftar sofrasından

İftar organizasyonlarında servis elemanı olarak çalışan gençler için Ramazan'ın anlamı daha farklıydı. Yaş ortalaması 18 olan servis elemanları bir ay boyunca günlüğü ortalama 30 liradan 900 lira kazanarak düzenli bir gelir elde ettiler. Çünkü çoğu diğer zamanda cep harçlığı ve okul masrafı için yevmiyeli işlerde çalışıyor. İftar saatinde çalışmak zorunda oldukları için oruçlarını da daha geç açtılar. Organizasyon şirketleri aracılığıyla çalışan gençlerle iftarda çeşitli vesilelerle bir araya geldik. Biz bayramı karşılarken, onlar haftaya nerede olacaklarını şimdilik bilmiyor. Aynı masaya oturup hikayelerini dinliyoruz.

İFTARI DAHA GEÇ YAPTILAR

Fethi Kaya, 21 yaşında birkaç iftar çadırlarında çalışıyor. Bu sene Taksim'deki iftar alanında günlüğü 30 liradan 900 lira kazanacaklarını belirten Kaya, yaptıkları işi şöyle anlattı: 'Organizasyon şirketleri aracılığıyla düğün ve iş toplantılarında görev alırız. Elimize günlük 30 ila 50 lira geçer. Mesela Ramazan'da 1 ay çalışma imkanımız oldu. Ama bazen haftada 2 gün iş çıkar.' Fethi Kaya, iftar alanındaki işlerinin genelde 3 gibi başlayıp yaklaşık 11'e kadar sürdüğünü söyledi. Fethi Kaya, 'İnsanların iftar açmalarına vesile oluyoruz, haliyle mutluyuz' diyerek ekliyor, 'Ama işimiz zor. Oruç halde güneşin altında, diğer insanlardan geç iftar yapmak durumundasın.' Saat 22.30 civarı. Birkaç gün sonra görüşmek üzere diyoruz, yanından ayrılırken arkadaşlarıyla birlikte Fethi soruyor, 'Abi karnın aç mı? Yemek var.'

ÖĞRENCİLER İLK SIRADA

Rıdvan Yılmaz, 18 yaşında ve üniversite öğrencisi, genelde günlük ücretlerle çalışıyor. İftar sofrasında hizmet etmenin piyasasının ortalama 900 ile bin 200 TL civarı olduğunu belirterek öğrencilerin bu iş kolunda başı çektiğini söyledi. Ve tabi ki genç işsizlerin. Şirketler vasıtasıyla gittikleri işleri şu sözlerle anlatıyor: 'Kimi zaman otelde bulaşık yıkadığımız olur 40 liradan. Değişkendir yani. Bazı işlerde fazla yorulmaz, paranı alır gidersin; bazılarında 10 saat hiç oturmadan çalışırsın.'

SABİT GELİRLİ İŞİMİZ OLDU

İftar sonrası masalar toplandıktan sonra konuştuğumuz Rıdvan ve 3 arkadaşı üniversiteden umutlu. 'Ramazan sonrasında nerede olacağımız belli değil' diyor ve sohbetin sonunda ekliyor: 'Ağabey, yarın da bekleriz, burada masan hazır.'

Birkaç gün sonra yine Taksim meydanındayız, bu sefer iftardan önce. Aynı ekipten Alperen K. üniversiteye hazırlanıyor, 'Delikanlı adamız, genciz çalışıyoruz' işte diyerek söze başlıyor: 'Şu gördüğünüz alanın her türlü sorumluluğu bize ait. Güneş altında, her akşam kaldırdığın masaları yerleştirmek, etrafı toparlamak, İftara yakın yemekleri dağıtmak zorundayız. Ramazan boyunca sabit saatli bir işimiz oldu. Bir nevi harçlık, okul masrafı çıktı. Şükür şikayetimiz yok ama haliyle zor.'

Garsonluk mesleği, ülkemizde kurumsal işletmeler dışında, günlük ve sezonluk olarak görülüyor. Restoran ve turizm, garsonların en fazla istihdam edildiği sektörlerin başında geliyor. Son yıllarda, eleman bulmakta zorlanan sektör temsilcileri üniversiteli ve genç işsizleri istihdam etmeye başladı. Ücret ortalaması ise bin lira artı bahşiş.

Statüsü vasıfsız

Üsküdar'dan başka bir garsonla konuşuyoruz, isminin zikredilmesini şu nedenden dolayı istemiyor: 'Şimdiki işimde mutluyum. Çalıştığım şirketten paramı alıyorum. Ama oteller, restoranlar için sadece 'kellesin'. Aynı gün işe başlatırlar. Sigortasız 1 ay çalışırsın paranı ödemez. Hak, hukuk, iş kanunu yoktur. Herkes bilir de kimse bir şey yapmaz. Niteliksiz eleman diyorlar bana. Çalışma arkadaşı diyorlar bazen gazete ilanında.' Garsonluk mesleği, ülkemizde eleman bulamayan iş kolları arasında hemen her yıl ilk 10 içinde yer alıyor. Uzmanlar ise nedenleri şöyle sıralıyor: 'Garsonluğun sezonluk işgücü olarak algılanması, düşük ücret, sigortasız çalışma.' Özellikle turizm sektöründe mayıs başında istihdam edilen garsonlar ekim-kasım döneminde işten çıkarılıyor.

2 bin lira maaşla çalışacak kişi yok

Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Birliği (TÜRES) Başkanı Ali Tatlıdil, sektöre ilişkin sorunlarını dile getirdiği açıklamasında şöyle diyor: 'Sektörün en önemli sorunu çalıştıracak garson bulunamaması. Bugün bir garsonunun bahşişle beraber aldığı maaş asgari 2 bin lira. Neden işçi gelmiyor, bunun irdelenmesi lazım.' Tatlıdil, artık işletmelerin 'vasıfsız eleman' ilanıyla personel alıp yetiştirdiğini de sözlerine ekliyor. Başkan Tatlıdil, sektöre iş başvurusunda bulunanların aynı gün işe başlayabildiğini de sözlerine ekledi. Hal böyle olunca, genç işsizler, öğrenciler ve o dönemde elinde daha iyi seçeneği olmayanlar dışında, garsonluk fazla tercih edilmiyor.

Denize değil insana nazır

Ramazan'ın bitmesine 2 gün kala gittiğimizde sadece Alperen oradaydı, bundan sonrasını soruyoruz, 'İbrahim abi nereye götürürse orada çalışacağız' diyor. Fethi de ayrılmış işten, iyi ki telefonunu almışız, herkese selam ileterek şunları söyledi: 'Sıcakta zor oldu abi, dayanamadım.' Satır aralarındaki karamsarlıklara takılmayın keyifli sohbetlerdi. Keşke orada olsaydın okuyucu, tam yanımda. Nasıl anlatsam, 18 yaşındaki hayalleri dinlemekten, herşeye rağmen Gazze'nin de bayram sabahını yaşadığını bilmekten mutluyum. İyi düşünmekten umutluyum. Siz de okuyun la delikanlılar, adamı da hasta etmeyin. O gazete ilanlarının muhatabı olmayın. Ne olursa olsun paylaştıkça masada yeriniz ve konuşacak çok şeyimiz vardır, unutmayın. Bildiğim odur ki, denize değil de insana nazır masada olmak gibisi yok. Şimdi hatta şu anda, benden daha mutluysan çık karşıma, yok değilsen ve yorgunsan gel otur yanıma.

10 yıl önce