Bilgin, finansal piyasaların doğaları gereği dalgalandığını belirterek, kurun uzun süredir istikrarlı bir seviyede olması ve borsanın da yüksek performansı nedeniyle, hem kurun hem de borsanın bir düzeltme ihtiyacının varlığına dikkati çekti.
Önce Gezi Parkı olaylarının, sonra da Fed'in açıklamasının, bu düzeltmenin yaşanmasına neden olduğunu vurgulayan Bilgin, "Son günlerde piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, bir panik ya da finansal kriz değil ve geçicidir" ifadelerini kullandı.
Bilgin, ancak sağlam kamu finansman yapısı, makroekonomik ve siyasi istikrar ile cari açığın mevcut seviyesinin bu dalgalanmaların bir finansal paniğe ve krize dönüşmesini engellediğini dile getirerek, piyasaların ateşinin birkaç hafta içinde söneceği öngörüsünde bulundu.
Küresel kriz sürecinde Fed, Avrupa Merkez Bankası ve Japon Merkez Bankası başta olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki parasal genişleme politikasından Türkiye gibi gelişen piyasaların karlı çıktığını, bu süreçte sıcak paranın Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Bilgin, "Bu parasal genişleme mutlaka bir gün sona erecek, şimdi Fed'in açıklaması buna yönelik bir adım. Parasal genişlemenin sonlanması Türkiye gibi gelişen tüm piyasaları olumsuz etkiler" değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Bilgin, böylece gelecek dönemde küresel gelişmelerden kaynaklı piyasa dalgalanmalarının daha sık görülebileceğine işaret etti. Buna rağmen, Türkiye'nin en az etkilenebilecek ülkelerden biri olabileceğini vurgulayan Bilgin, siyasal ve ekonomik istikrar ile kamu mali yapısının sağlamlığının devam etmesi ve cari açığın sürdürülebilir düzeyde kalmasının bunun koşullarını oluşturduğunu ifade etti.
