Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'de son haftalarda yaşanan siyasi krizle ilgili olarak, “demokrasinin düzgün işlemesi ve hukukun üstünlüğü ilkesine sahip çıkılması durumunda endişe edilecek bir şey yok, Türkiye'nin önü açık” diye konuştu. AB Ekonomi ve Maliye Bakanları Toplantısı'nın (ECOFIN) aday ülkelerle diyalog kısmına katılmak için Brüksel'e gelen Babacan, Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile de bir araya geldi.
Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Babacan, Türkiye'nin 2007-2009 dönemini kapsayan ve izlenecek makro ekonomik, kamu maliyesi ve yapısal reform politikalarını içeren 6'ncı katılım öncesi ekonomik programını (KEP) AB Komisyonuna daha önce sunduğunu hatırlatarak, “Burada belirlediğimiz gerçekçi hedefler, Türkiye'nin istikrarlı şekilde büyüyeceğini, ekonomik yapısını daha da sağlamlaştıracağını ve şoklara karşı daha dayanıklı bir ekonomik yapının inşasını öngörmektedir” dedi.
Babacan, 2007, 2008 ve 2009 yılları için büyüme hızının en az yüzde 5 olacağını, kişi başına düşen milli gelirin 2009 yılında en az 6 bin 320 dolar seviyesine çıkarılacağını, enflasyon hedefinin 2007, 2008 ve 2009 yılları için yüzde 4 olarak belirlendiğini, önümüzdeki 3 yılda cari işlemler açığının kademeli olarak düşürüleceğini ve 2009 yılında ihracatın 120 milyar doları aşmasının öngörüldüğünü anlattı. Babacan, Olli Rehn ile Hükümetlerarası Konferans'ta müzakerelere açılması planlanan 3 fasılla ilgili çalışmaları ele aldıklarını bildirdi.
Sabah kahvaltısında bir araya gelen Babacan - Rehn'in toplantısına Türkiye'de yaşanan son gelişmeler ve seçim süreci damgasını vurdu. Konuyla ilgili AB yetkililerine bilgi veren Babacan, Ankara'nın müzakerelerin sürme beklentisini komisyona iletti. Babacan, Brüksel temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında, 26 Haziran'da toplanması öngörülen Hükümetlerarası Konferans'ta (HAK) AB ile tam üyelik müzakerelerinde 3 faslın daha açılabileceğini ifade etti. Fransa'da Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanı seçilmesinin Türkiye'nin AB üyelik sürecine etkisinin sorulması üzerine başmüzakereci Babacan, “AB'de 27 ülke var. Her ülkede 5 yılda bir seçim yapıldığı düşünülürse yılda 5-6 ülkede seçim oluyor” yanıtı verdi.
