|

Kredilere yeni fren

Kredi kartıyla yapılan harcamalara taksit sınırının ardından BDDK'dan vatandaşların aşırı borçlanmasını dolaylı etkileyecek bir uygulama daha geldi. 1 Ocak 2015'den itibaren bankaların likidite karşılama oranı yüzde 100'den az olmayacak. Bankaların daha fazla likit kalmasını sağlayacak bu uygulamanın faizleri bir miktarı yukarı çekebileceği ve böylelikle kredi iştahını azaltması bekleniyor.

Hamide Hangül
00:00 - 25/03/2014 Salı
Güncelleme: 22:44 - 24/03/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Kredilere yeni fren
Kredilere yeni fren

Tüketici kredileri ve kredi kartı harcamalarına getirilen taksit sınırlamasının ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankalara yönelik yeni bir düzenlemeye daha gitti. Bu kapsamda bankaların likidite karşılama oranı TL'de yüzde 100, yabancı parada yüzde 80'den az olmayacak. Böylelikle bankaların daha fazla likit kalması sağlanırken, kısa vadeli aşırı borçlanmanın önüne geçilecek.

FAİZ ARTABİLİR

Bankacılık analistleri, bu durumun bankaların yurtdışından sağlanan kısa vadeli borç iştahını azaltacağını, bunun da faizleri bir miktar yukarı çekebileceğini ve bankadan kredi kullanan tüketicilerin de faizlerin yukarı gitmesinden dolayı kredi iştahının azalabileceği değerlendirmesinde bulunuyorlar. Bu sayede ticari hayatın fonlanmasında büyük rol oynayan bankalar, 'ayağını yorganına göre uzatmak' zorunda kalacak. BDDK, bankaların konsolide ve konsolide olmayan bazda, net nakit çıkışlarını karşılayabilecek seviyede yeterli yüksek kaliteli likit varlık stoku bulundurmalarına ilişkin usul ve esasları belirledi.

Bu kapsamda ters repo, türev işlemler, menkul kıymet ödünç alma işlemleri, kredili menkul kıymet işlemleri ile teminat swapları neticesinde teminat olarak alınan birinci kalite likit varlıklar veya ikinci kalite likit varlıklar da yüksek kaliteli likit varlık olarak dikkate alınacak. Karşı tarafın otuz gün içinde sözleşmeden kaynaklanan geri isteme hakkı olan varlıklar ile bu varlıkların kullanılması sonucunda elde edilen nakit, yüksek kaliteli likit varlık olarak değerlendirilmeyecek.

Asıl etkiler 2017'de görülür

İş Yatırım Bankacılık Analisti Kutluğ Doğanay, BDDK düzenlemesini değerlendirirken, bunun Basel III'e geçiş süreci olduğunu açıkladı. Likidite konusun sadece dış borçla ilgili olmadığını belirten Doğanay, 'Kısa vadeli bir hafta ve bir ay vadeli likiditenin o vadedeki yükümlülükleri karşılama oranına bakıyor otorite' dedi. Doğanay, düzenlemeyle ilgili asıl etkinin 2017'de görüleceğini söyledi.

Kredilerde iştah azalır

Banka analistleri, yeni düzenleme ile bankaların daha likit kalması gerektiğini, bunun da büyüme üzerinde bir baskı oluşturabileceğini belirtti. Bu durumun kredi kullanacak vatandaşlara nasıl yansıyacağı konusunda analistler, 'Bu bankaların borçlanma iştahını azaltabilir. Kısa vadeli borçlanmada likidite oranı daha aşağı çekileceğinden banka daha uzun vadeli borçlanmaya çalışacaktır. Daha uzun vadeli borçlanınca da maliyetler de yukarı gidecektir. Bankaların kredi verme iştahını bir miktar düşürür. Bu da faizleri bir miktar daha yukarı taşıyarak, tüketici ve banka nezdinden kredi iştahını biraz daha azaltır' yorumunu yaptı.

Yüksek kaliteli likit varlıklar

Bir varlığın yüksek kaliteli likit varlık olarak sınıflandırılabilmesi için şu özellikleri taşıması zorunlu olacak: 'Değeri kolaylıkla ve doğru şekilde ölçülebilmeli. Aktif ve derin bir piyasası olmalı. Likidite sıkışıklığı durumunda dahi güvenilir bir likidite kaynağı oluşturmalı. Kullanımını, satışını, transfer edilmesini, tasfiye edilmesini engelleyen yasal veya operasyonel herhangi bir kısıtlama bulunmamalı. Gösterge niteliğindeki deviz kuru cinsinden olacak.


10 yıl önce