|

Siyaset bulaştı haksızlık boy aştı

Meslek alanında örgütlenen sivil toplum kuruluşlarının kurum içi tartışmalara siyaseti de alet etmeleri anti demokratik uygulamalara yol açarken, üyeler ve diğer kuruluşların maruz kaldığı haksızlıklara kapı aralıyor. Hükümetlere baskı yapacak derecede mali ve siyasi açıdan güçlenen bazı sivil toplum kuruluşları, aynı zamanda üyelerinin temsili ve seçimi sürecin de uyguladıkları aykırı eylemlerle de dikkat çekiyorlar

Cahit Saraçoğlu
00:00 - 13/01/2010 Çarşamba
Güncelleme: 22:19 - 12/01/2010 Salı
Yeni Şafak
Siyaset bulaştı haksızlık boy aştı
Siyaset bulaştı haksızlık boy aştı

Devlet Denetleme Kurumu tarafından meslek örgütlerinin üye ve işleyiş yapılarına ilişkin hazırlanan raporda örgütlerin birer kazanç kapısı haline dönüştüğüne ilişkin bölümü yayımlamıştık. Bugün de bu örgütlerde gerçekleştirilen seçimler ve meslek örgütlerinin gelirlerinin 2008 sonu durumuna ilişkin değerlendirmeleri irdeleyeceğiz. Bu çerçevede raporda seçimlere katılımın üye sayısı ile orantılı olmadığına dikkat çekilerek, düşük katılımlı başkanlık seçimleri sonucunda, başkanın tüm örgütü temsil edip etmediği sorunu ile karşılaşıldığı kaydediliyor.

SİYASET Mİ TİCARET Mİ?

Meslek gruplarında yaşanan iç çekişmelerin yanısıra siyasi, ideolojik tutum ve davranışların ön plana çıkması dünkü bölümde de altını çizdiğimiz şekilde kurum ve kuruluşları farklı taleplere sevkediyor. Kurumsal çıkarlardan ziyade siyasi yönlendirmelerin kanalize ettiği sivil toplum örgütleri mevcut hükümetlere karşı da bir nevi baskı unsuru uygulamalarıyla karşımıza çıkıyor. Çıkar çatışmalarına siyasetin karışması örgüt içinde de kutuplaşmaya neden oluyor. Üyelere yapılan siyasi baskılar oyların dağılımını da etkilerken, demokratik süreçte yaşanmaması gereken haksızlıklar da sınırları zorluyor.

'BİZİM' MANTIĞI İŞLETİLİYOR

1980 sonrası dönemden bugüne kadar sivil toplumun büyük bir gelişim gösterdiğine işaret edilen raporda, Türkiye'de çarpık bir sivil toplum-politik toplum yapısının olduğuna dikkat çekiliyor. Birçok yönden bunların iç içe geçtiği ve biçim değiştirdiği de vurgulanıyor. Özerk olması gereken bazı kuruluşların devlet teşkilatı içerisinde yer aldığı kaydedilen raporda dikkat çekici bölüm ise şöyle: “Bazı dernek ve vakıflar devletin himayesi altında. Sivil toplumun toplumsal tabanını oluşturan bireylerin sivil topluma ve ilgili kuruluşlara bakışı çağdaş ülkelerden farklı bir özellik göstermekte. Öte yandan, sanayileşmiş, gelişmiş ülkelerde meslek kuruluşları hem ekonomik hayatta büyük rol oynuyor, hem de üyelerine büyük faydalar sağlıyor. Gelişmiş toplumlardaki meslek kuruluşları işlev ve yararları nedeniyle farklı çıkarları temsil ediyor. Meslek grupları iradi olarak ve ihtiyaç sonucu kendiliğinden kuruluyor. Az gelişmiş toplumlarda ise daha çok devletin zorlamasıyla 'Bizde de bulunsun kabilinden' bir kuruluş sözkonusu.”


Seçimlere düşük katılımlar temsil gücünü baltalıyor

Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) raporunda Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'na (TESK) ilişkin bilgilere yer veriliyor. TESK'in seçimlerine ilişkin incelemelerde seçime katılma oranının ortalama olarak yüzde 25-30 arasında gerçekleştiği, bazı odalarda bu oranın yüzde 1,92'ye (9 bin 56 üyeden sadece 174'ünün seçime katılması neticesinde) kadar düştüğü hatırlatılıyor.

SINIFLANDIRMA SİSTEMİ HAKİM

Odalar, birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonlar da konfederasyona asgari ücretin yarısından az ve tamamından fazla olmamak üzere kayıt ücreti ödüyor. Odalar birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonlar konfederasyona, önceki yılki gayri safi gelirlerinin yüzde 3'ü oranında yıllık katılma payı ödemek zorunda. Yerleşim yerlerine, meslek grubuna ve işyerlerinin sınıflandırılmasına göre farklı miktarda olmak üzere 2009 ilk yarısı için 67 ile 133 TL arasında değişen miktarda ödeme yapılıyor. 82 birliğin 30 milyon liranın üzerinde nakit varlığı olduğu tahmin ediliyor. Konfederasyonun gelir fazlalarından 2007 sonu itibarıyla 10 milyon lira nakit varlığının biriktiği belirtiliyor. Oda yönetim kurulu başkanlarına ödenecek aylık ücret; üye sayısına göre asgari ücret ile asgari ücretin beş katı arasında değişen beş kademe olarak ödeniyor.


En şeffaf olan biziz

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın denetimine açık olan şeffaf bir birlik olduklarını söyledi. DDK raporunda bir kez denetlendiklerine işaret edildiği hatırlatıldığında ise Palandöken, her yıl denetlendiklerini, üyelerden en az aidat alınan birlik olduklarını söyledi. Palandöken, “Çünkü biz küçük esnafı temsil ediyoruz. Bölgelere göre farklılıklar var. Aidat 59 liradan başlıyor 150 liraya kadar değişiyor. Denetlenen ve şeffaf olan sadece biziz. Odalar 100 bin üyemiz var diyor. Nerede? Bizde 2 milyon işyeri kayıtlı. Bunlar aktif olmalı. Diğer kurumlarda üyelerin işyerleri kapatıldığında hemen düşülmüyor” değerlendirmesini yaptı.


Hakkaniyet esas olmalı

Toplumda her kesimin, kaynakların bölüşümünde ve toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında ve sorunların çözülmesinde aynı etkinliği kazanabilmesinin benzer araçlarla donatılmış olmasına bağlı olduğu vurgulanan raporda, “Tüm toplumsal kesimlerin aynı koşullar altında yarışmasına olanak sağlayan mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir” denilerek şu yorum yapılıyor: “Sosyal temsil sorunu halinde, gruplardan bazıları yarışma dışı kalacak ve farklı muameleye tabi tutulmuş olacak. Toplumsal kesimlerin aynı koşullara ve aynı imkânlara tabi olması, bireysel bakımdan geçerli olan 'eşitlik', 'hakkaniyet', 'adalet' gibi ilkelerin karşıt toplumsal kesimler hakkında da işler hale getirilmesi, çağdaş demokrasinin bir gereğidir.”


Rapor çok iyi hazırlanmış

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ile ilgili olarak raporda, bu birliğin delege seçimlerinin, köy veya mahalle muhtarlıkları ihtiyar heyetleri tarafından yapıldığı, seçimlerde odalarca muhtarlara gönderilen üye listelerinin esas alındığı kaydediliyor.

TESPİTLER TAMAMEN GERÇEKÇİ

Raporda, “Bazı ziraat odalarının 500'e yakın köy ve mahallede gerçekleştirdiği, 2006'ya ilişkin delege seçimlerine yönelik toplam bilgilere bakıldığında ise delege seçimlerine katılım oranı yüzde 4 ile yüzde 58 arasında değiştiği, örnek olarak da odaların ortalama katılım oranının yüzde 17,41 olduğu” tespitine yer veriliyor. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, DDK raporunun kuruluşların panoramasını ortaya koyan, çok iyi bir durum tespiti olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Bu alanda ilk defa üst düzey bir araştırma raporu ortaya çıkarıldı. Rapor diğer meslek kuruluşlarından da alınan tekliflerle mükemmel hale getirilebilir. Emsalleri arasında gelir düzeyi en düşük kitleyi temsil ediyoruz. Bakanlık tarafından iki kez teftiş ve iki de incelemeden geçtik. Son beş yıl içerisinde üretilen teftiş inceleme raporları 434 adete ulaştı. 727 il/ilçe merkezinde 13 bin civarında yönetici personeli ve 40 bine yakın delegesiyle çok geniş bir temsilci kitlesine sahibiz. Mütevazi yapımız raporda da iyi işlenmiştir.”


Yasal hak arayışı mı politik bir baskı mı?

Türk Eczacılar Birliği (TEB) ile ilgili raporda, 2008 sonu itibarıyla ülkemizde 30 bin 725 eczacı bulunuyor. Bunlardan 30 bin 81'i oda üyesi. Rakamda bazı odaların 2007 seçimleri de rakamsal değerle tespit edildi. Odaların 2007 itibarıyla toplam gelirleri 28,4 milyon lira, toplam giderleri 24,9 milyon lira olarak gerçekleştiği kaydediliyor. Birlik sürekli gelir fazlası verirken, nakit değerlerinin de 2008 sonu itibarıyla 21,5 milyon liraya ulaştığı rapor edildi.


Eylemler dikkat çekti

TEB, son dönemde eczane kapama eylemleri ile gündeme geldi. Bazı eczacılar eyleme katılırken bazılarıf tavır ortaya koymuş, eylemin hükümete karşı verilen siyasi bir mücadele

olduğu kaygıları dile getirilmişti.


Türk Tabipler'in gönüllülük şartı

Türk Tabipler Birliği'nde (TTB) iki devre üst üste üst üste yönetim kurulu üyesi seçilenler, aradan bir devre geçmeden yeniden seçilemiyor. Yönetim kurulu üyesi olmak için yurt içinde en az beş yıl çalışmış olma şartı var. Bağlı odaların 2007-2008 gelirleri 7,9 milyon, giderleri yaklaşık 7 milyon lira ve gelir fazlaları da 954 bin 132 lira olarak gerçekleşti. Odalardan tespit edilebilenlerin toplam nakit varlığı ise yaklaşık 1,5 milyon lira. Birliğin 2008 itibarıyla kasasında 9 bin 370, bankada 700 bin lira olmak üzere toplam 709 bin lira nakdi var.

BAĞIMSIZLIĞIMIZ SORGULANAMAZ

TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, DDK'dan raporu istedikleri halde kendilerine gönderilmediğini belirterek, raporun herkesi bir araya toplayıp herkese hitap eden bir hali olduğunu ifade etti. Bilaloğlu, raporun birliklerin ideolojik yanının olduğunu gösterdiğine de dikkat çekti. Bilaloğlu, “Bizde gönüllülük esas ve bu konuda örgütüyüz. Çalışmalara ilişkin ideolojiler olabilir. Raporun, birliklerin bağımsız pozisyonlarını azaltmak için hazırlandığını düşünüyoruz”dedi.


YARIN: TÜRSAB, TÜRMOB, TBB

14 yıl önce