|

Tam bir yatırım beşiğine dönüştük

Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımın artışına dikkat çeken Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, '2003'den bu yana Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım tutarı 110 milyar dolara ulaştı. Türkiye artan cazibesi ve istikrarı ile bir yatırım beşiğine dönüşüyor' dedi

Aa
00:00 - 5/05/2012 Cumartesi
Güncelleme: 05:33 - 5/05/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Tam bir yatırım  beşiğine dönüştük
Tam bir yatırım beşiğine dönüştük

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımın artışına dikkati çekerek, '2012 Ocak-Şubat döneminde uluslararası doğrudan yatırım girişi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 1,7 milyar olarak gerçekleşmiştir' dedi. 'Yatırım Danışma Konseyi 7. Toplantısı' hakkında bilgi paylaşımında bulunan Çağlayan, yatırımlar konusunda Türkiye'nin yakaladığı ivmenin ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisinin 2012 yılında da artarak devam ettiğini söyledi. Çağlayan, '2012 Ocak-Şubat döneminde uluslararası doğrudan yatırım girişi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 1,7 milyar olarak gerçekleşmiştir'dedi.

ARTIŞ HIZI DÜNYANIN 4 KATI

Bakan Çağlayan, Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların artış hızının 2011'de dünya genelindeki artış hızının 4 katı olduğunu kaydederek 'Avrupa'da krizin etkileri devam etmesine rağmen 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 76'lık artışla 15,9 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım ülkemize geldi. 2011'de doğrudan yabancı yatırım artışı OECD ülkelerinde yüzde 18 ve AB ülkelerinde yüzde 30'da kaldı. Son 10 yılda dünya genelinde yabancı yatırımlar 2 kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat artarken, Türkiye'de 10 kat arttı. 2003'den bu yana Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım tutarı 110 milyar dolara ulaştı. İşte bu nedenle şunu tekrar etmekte fayda görüyorum; Türkiye artan cazibesi ve istikrarı ile bir yatırım beşiğine dönüşüyor' diye konuştu.

İNŞALLAH HYUNDAİ GELECEK

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminin etkisinin yatırımlarda bilhassa kendisini göstereceğini belirterek, 'İlerleyen günlerde özellikle kimya sektöründe çok ciddi yatırımlar bekleyin' dedi. ABD'den bilhassa ilaç sektörünün yanı sıra, enerji, otomotiv, elektronik, iletişimi ve bilgi sektörlerinde yatırımcı ilgisi olduğunu dile getiren Çağlayan, ayrıca Avrupa'dan da çok ciddi yatırımların Türkiye'ye kayacağını, bilhassa tekstil-konfeksiyon alanında 6. bölgeye sağlanan desteklerin yatırımcıların ilgisini çektiğini aktardı. Türkiye'de enerji yatırımlarına ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, Türkiye'nin enerji ihtiyacının her yıl yüzde 6 arttığına dikkati çekerek 'Önümüzdeki 11 yılda 130 milyar dolar enerji yatırımı olacaktır' dedi. Çağlayan, 'İnşallah Hyundai'nin de önemli yatırımları olacak. Geçen gün de görüştük. Umarım sözlerinden caymazlar. Güney Koreli firmalardan da çok önemli yatırımlar başlıyor veya başlayacak. Bunları anons edeceğiz' diyen Çağlayan, Çin'e yaptığı seyahatte 1,5 saat sürmesi planlanan toplantının 4 saat olarak gerçekleştiğini ve oradaki yatırımcıların ülkeye yoğun bir ilgisi bulunduğunu kaydetti.

Artık benim için adı 'Çifte Standart&Poors'

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminin ithalata bağımlı olunan ürünleri üretilmesini teşvik ettiğini belirterek, 'Türkiye'nin 3 milyar dolara yakın ithalat yapmış olduğu petro kimya alanındaki 1 milyar dolarlık yatırım bunun en büyük göstergesi ve en büyük müjdesi. Artık adını benim 'Çifte Standard&Poors olarak koymuş olduğum S&P'ye verilecek en büyük cevap' dedi. İhracatın yarıya yakının Avrupa'ya yapılması nedeniyle buradaki olumsuz gelişmelerden etkilenilmemesinin mümkün olmadığını aktaran Çağlayan, şöyle devam etti: 'İstihdam verileri, Avro bölgesinde (16 ülke) işsizlik oranı yüzde 10,9 ile rekor kırdığını ve 17,5 milyon kişinin işsiz olduğunu gösteriyor. Bu, Hollanda nüfusundan daha yüksek bir insan topluluğunun iş arıyor olması demek.

12 YIL ÖTESİNE BAKIYORUZ

Proaktif ihracat politikamız, Türkiye'nin pazar ve ürün çeşitlendirmesi ile kriz döneminde ihracatını artırmasının temel belirleyicisi oldu. Ülkemizdeki sağlam finansal sektör, güçlü iç talep, ekonomik ve siyasi istikrar sebepleri ile krizden en hafif etkilenen ve bu etkiden de en çabuk sıyrılan ülkelerden biri oldu. Türkiye geçmişte 10 dakika sonrasını göremezken şimdi 12 yıl ötesine bakıyor. Fakat hedefimiz sadece büyümek değil. Biz, bir taraftan büyürken diğer taraftan bu büyümenin istikrarlı olmasın, cari açığı azaltmasını, üretimin ithalata, bağımlılığını azaltılmasını hedefliyoruz.'


12 yıl önce