|

Türk iş dünyasından İsrail'e boykot

Türk iş dünyası temsilcileri, kapsamlı bir boykotun İsrail ekonomisine kalıcı zarar vereceği görüşünde birleşti.

Aa
00:00 - 25/07/2014 Cuma
Güncelleme: 15:39 - 25/07/2014 Cuma
Yeni Şafak
Türk iş dünyasından İsrail'e boykot
Türk iş dünyasından İsrail'e boykot

İsrail'in Gazze'ye ramazan ayında başlattığı hava ve kara saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler'in sayısı 800'ü aşarken İsrail'e ilişkin boykot söylemleri tartışılmaya devam ediyor.

İsrail ürünlerine boykot tartışmalarına ilişkin görüşlerini AA muhabirine değerlendiren Türk iş dünyası temsilcileri, kapsamlı bir boykotun İsrail ekonomisine kalıcı zarar vereceği görüşünde birleşti.

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, dünya nüfusunun yaklaşık 4'te 1'ini oluşturan Müslümanlar'ın İsrail menşeli ürünleriboykot etmesinin İsrail ekonomisine kalıcı zarar verecek boyutlara ulaştığını söyledi.

Tarihinin en büyük mali krizini 2011 yılında yaşayan İsrail'de gelir dağılımı ve konut krizinin süregelen problemler olduğunu belirten Kopuz, küresel ölçekte artan boykotların da ülkeyi zor durumda bırakabileceğini kaydetti.

Kopuz, "Mazlum Suriye halkına da kucak açarak İslam dünyasında birleştirici rolünü pekiştiren Türkiye başta olmak üzere İslam coğrafyasında artan sistemli boykotlar, askeri-siyasal politikalar ekseninde yaşayan İsrail'e yeniden mali krizi getirebilir" dedi.

Sadece Türkiye'de değil dünya çapında duyuruları yapılan boykot ve protestoların İsrail ekonomisine zarar verdiğini belirten Kopuz, şöyle devam etti:

"Dünya üzerindeki bir numaralı terör örgütü olan İsrail'in, Filistinli masum insanlara yönelik katliamları her geçen gün daha fazla insanın tepkisini toplamaktadır. Başta ABD olmak üzere, büyük güçler tarafından korunan İsrail'in, artan ve sürekli boykota dönüşen protestolar sebebiyle ekonomik sıkıntı yaşayacağı ortadadır. İsrail yönetiminin ahlak ve insanlık dışı uygulamalarıyla zor duruma düşen İsrail halkı tarafından görevden indirilmesi, ülkenin karışması, daha önce oldu, bugün de olması mümkündür."

Bankacılık ve finansta iflaslar

Güvenlik endişesinden yurtdışına çıkamayan İsrailli vatandaşın kendi hükümetine karşı göstereceği tepkiye dikkati çeken Kopuz, boykotun kısa, orta ve uzun vadede başta reel ekonomide ardından da bankacılık ve finans sektörlerinde iflaslara sebep olacağına inandığını kaydetti.

Kopuz, şöyle devam etti:

"Ekonomik boykotların daha kararlı ve sürekli yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, bir taraftan güvenlik endişesinden yurtdışına çıkamayan İsrailli vatandaşın kendi hükümetine karşı göstereceği tepki, diğer yandan ekonomik boykotla refahın düşmesi İsrail'i büyük sıkıntıya sokacaktır. Müslümanlar olarak Gazze'deki mazlumlara yardım etmek için sadece insani yardım yollayıp dua edebiliyoruz. tek yapabildiğimiz bu mu? Hiçbir şey olmamış gibi o zalimlerle bağlantısı olan firmaların ürünlerini mi tüketelim? Elbette öncelik bu devlet terörüne doğrudan, direkt olarak destek veren markalara yönelik olmalı ama şartlara bakıldığında İslam alemi olarak boş oturmak da bir ablukanın kalkmasına, akan masum kanının durmasına yaramıyor. O nedenle bu yönde çalışmalara destek vermeliyiz. 800'den fazla insanı sadece bu ramazanda kaybettik."

"Siyonist hedeflere hizmet eden tüm markalar ve isimler doğru bir şekilde tespit edilmeli"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise, hiçbir ülkenin ve ekonominin kapsamlı, bilinçli ve sürdürülebilir boykotlar ve protestolar karşısında uzun vadeli dayanma gücü olamayacağını anlattı.

Normal şartlarda hiçbir ekonominin bu kadar zor şartlar için hazırlıklı olmadığını, dolayısıyla ciddi bir organizasyonla yapılacak olan boykotların elbette İsrail ekonomisine ciddi etkiler oluşturacağını belirten Koca, şöyle devam etti:

"İsrail'in militarist bir yapısı, yönetim şekli, komünal yaşam kültürü var. Dünya üzerindeki örgütlenmiş Yahudi yapısı da hesaba katıldığında önemli direnç güçlerine sahip olduğu bilinmektedir. Burada önemli olan boykotu ve protestoları bilinçli bir şekilde yapmaktır. Geçmiş yıllarda yapılanın aksine gerçekten Siyonist hedeflere hizmet eden tüm markalar ve isimler doğru bir şekilde tespit edilmeli ve enformasyon ona göre yapılmalı. Yoksa çok kolay bir şekilde sulandırılabiliyor ve boykotlar amacına ulaşmadan sona erebiliyor. Bu zulüm ve vahşet karşılığında insan olan herkesin İsrail'e karşı mutlaka ama mutlaka bir kısım yaptırımlar anlamına gelecek olan bu boykotlara katılması gerekir. Ben bir kez daha bu insanlık dışı zihniyeti ve uygulamalarını lanetliyorum."

Bioteknoloji ve yazılım

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver ise İsrail'e boykotun ilk defa bu denli yüksek sesle ve kararlılıkla dile getirildiğini söyledi. İsrail'in geçen yıl sonu itibarıyla dünya ekonomisinde 62 milyar dolar ihracat, 72 milyar dolar civarı da ithalatı bulunduğunu kaydeden Ünver, şunları dile getirdi:

"Diğer taraftan İsrail bioteknoloji ve yazılım alanlarında dünyanın en önemli aktörlerinden. Tel Aviv borsasına baktığımızda tek bir bioteknoloji firmasının büyüklüğünün tüm İsrail borsasının neredeyse yarısından fazlasını temsil ettiğini görmekteyiz. Altı üstü 8-9 milyon nüfusa sahip İsrail'in kendi içerisinde huzur bulamayışı, 500 bin kişinin sokaklara dökülmesi ile 2013'te yönetimin değişmesi tamda bu tablonun yansımadır ki İsrail in yarattığı ekonomik değeri halkı için değilde sevk ve idare edenlerin ideolojileri için kullandığı ortadadır."

İsrail borsasının yarısı sadece bir firma

Ülkedeki sosyal adaletsizliklerin gün geçtikçe iç huzursuzluğu artırdığını dile getiren Ünver, şöyle konuştu:

"Her ne kadar İsrail dünya finans piyasaları ve katma değeri yüksek ürün üretimine hakimiyet kurmuş olursa olsun, buranın geleceği yok. Bu ülke yaşlanıyor ve kendi içinde huzurlu değil. Neticede kişi başına gelir 35 bin dolar civarında olmasına rağmen dağılımdaki adaletsizlik ülke içerinde yüzde 5'lerin üzerinde işsizliği ve potansiyel artışını ortaya koymaktadır. Uluslararası tepkilerin, ülke içerisinde varolan sorunlarla birleşmesi ve varolan ideolojik saldırganlığın devamının İsrail'e ekonomik faturası hafif olmayacaktır ve elbetteki, Tel Aviv borsası da risk primlerinin artmasıyla gün geçtikçe bu durumdan etkilenecektir. Tel Aviv borsasının temel göstergesi (TA-100 Endeksi) haziran sonu verilerine göre toplam piyasa değeri 300 milyar dolar civarında iken Tel Aviv borsasında işlem gören TevaPharmaceutical şirketinin değeri 170 milyar dolar civarında, bu değeri toplam bankacılık sektörü 47 milyar dolar, 20 milyar dolar ile kimya sektörü, 10 milyar dolar ile teknoloji, 9 milyar dolar ile de gayrimenkul sektörü oluşturuyor. Sonuçta İsrail borsasının yarısının sadece tek bir firmadan oluştuğunu görmekteyiz."

10 yıl önce