|

Türkiye baktı komşu kaptı

Yaşar Grubu Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, yeni yayınladığı kitabında çipura ve levrek üretiminde krizdeki Yunanistan'ın ciddi bir sosyo-ekonomik yapı oluşturduğunu belirterek, 'Kıyıdan 1 kilometre uzaklıkta ve 30 metre derinlikte bulunma zorunluluğu AB'de yok, ülkemizde de olmamalıdır. Türkiye bu konuda AB mevzuatına uymalıdır' dedi

Sercan Akıncı
00:00 - 6/10/2012 Cumartesi
Güncelleme: 23:36 - 5/10/2012 Cuma
Yeni Şafak
Türkiye baktı komşu kaptı
Türkiye baktı komşu kaptı

Yaşar Topluluğu Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, kültür balıkçılığında ülkemizdeki yanlış uygulamalardan vazgeçilmesi için çalışmalarına devam ediliyor. Ekonomik krizdeki Yunanistan'da çipura ve levrek sektöründeki müdahaleleri kaldıran hükümetinin çabaları olumlu sonuç verdi. Balık ihracatında AB pazarında liderliği ele geçiren Yunanlı çipura ve levrek üreticileri ABD pazarında da söz sahibi oldu. Bu gelişmeye dikkat çeken Selçuk Yaşar, 'Güçlü Türkiye, Çipura-Levrek Sektörü'nde Komşumuz Yunanistan'ın Gerisinde Kalabilir mi?' başlıklı yeni bir kitap yazdı. Yeni kitabında Yunanlıların yaşadıkları ekonomik krize rağmen Türkiye ile rekabette büyük mesafeler aldıklarını belirten ve 2011 yılında üretimlerini 118 bin tona çıkardıklarını vurgulayan Yaşar, hükümete çağrıda bulunarak 'Kıyıdan bin 100 m uzaklıkta ve 30 m derinlikte bulunma zorunluluğu AB'de yok, ülkemizde de olmamalıdır. Türkiye bu konuda AB mevzuatına uymalıdır' dedi.

TEMEL KRİTER AKINTI HIZI

Yunanistan başta olmak üzere AB ülkelerinde kıyıdan bin 100 m uzaklıkta ve 30 m derinlikte bulunulması gibi bir koşul bulunmadığını, temel kriterin suyun akıntı hızı olduğunu vurgulayan Selçuk Yaşar, ayrıca yeni kitabında Yunanistan'ın çipura ve levrek sektörüne ne tür destekler sağladığını belgeleriyle birlikte kamuoyuyla paylaştı. Kitapta Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü'nün verilerini de aktaran Yaşar, söz konusu bilgilere göre Yunanistan'ın çipura ve levrek sektörüyle ülke genelinde ciddi bir sosyoekonomik yapı oluşturduğunu ve denizsel kültür balıkçılığı yoluyla diğer yatırımlardan bile mahrum kalan birçok adanın kolonize edildiğinin de anlaşıldığını ifade etti. Bin 500 adet basılan kitap başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün bakanlara, milletvekillerine, iş dünyasına ve üniversitelere gönderildi.

500 milyon dolarlık ihracat

McKinsey'in 2011'in Eylül ayında yayınladığı raporda Yunan hükümetinin çipura ve levrek sektörünü ülkenin büyümesi için yükselen en önemli ikinci sektör olarak kabul ettiğine dikkat çeken Selçuk Yaşar, Yunan Denizcilik İşleri Bakanlığı'nın kültür balıkçılığıyla ilgili idari sorunları hızla çözdüğüne ve Yunanistan Kırsal Kalkınma ve Gıda Bakanlığı'nın da bu çabalara destek olduğuna dikkat çekti. Türk çipura ve levrek sektörünün günümüzde yaklaşık 500 milyon dolar düzeyinde ihracata gerçekleştirdiğini ifade eden Selçuk Yaşar çipura ve levrek sektörünün, av yasağı dönemleri başta olmak üzere halkın protein ihtiyacının karşılanmasında da önemli rol oynadığını belirtti ve hükümetin desteğini istedi.

Bizden görüp pazar lideri oldu

Selçuk Yaşar, yeni kitabının önsözünde çipura ve levrek üretiminin Türkiye'de engeller nedeniyle 77 bin tonda kaldığını, Yunanistan'da ise destekler ile 118 bin tona çıkarak Akdeniz'in lideri durumuna yükseldiğine dikkat çekti. Yaşar kitabında Yunanlıların çipura ve levrek üretimine başlamasını şöyle anlattı: 'Sakız Adası'ndaki girişimciler 1986 yılında yavru çipura ve levrekleri ülkemizin bu alandaki ilk işletmesi olan, 'Çamlı Deniz Ürünleri İşletmesi A.Ş.'den alarak endüstriyel üretime başlamışlardı.' Ayrıca kitapta, 'Balık, zeytinyağının ardından ikinci en büyük tarımsal ihracat kalemidir ve stratejik bir ürün olarak görülmektedir' bilgisi de yer aldı.


11 yıl önce