|

Türkiye şoklara hazır

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara'da TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'na katıldı ve burada bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı işadamlarından övgüyle bahsederken, "Türkiye şoklara karşı hazır hale geldi. Türkiye alt-orta gelirli bir ülke değil, orta-üst gelirli bir ülke" dedi.

.
00:00 - 17/04/2014 Perşembe
Güncelleme: 10:45 - 17/04/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Türkiye şoklara hazır
Türkiye şoklara hazır

Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:

Cumhurbaşkanı olarak özellikle iş dünyamıza, tüm derneklerine, farklı görüşler altında kucak açıyorum. Hepsinin daima başarılı olması için gayret sarf ediyorum. Birçok iş forumlarında biraraya gelip sizlerin başarısını ülkemizin başarısı olarak görüyorum. Türkiye'nin kalkınması ve ana motoru artık sizlersiniz. Büyük krizler yaşandıysa da trend bugün daima özel sektörü öne çıkartan, demokrasiyi güçlendiren şekilde devam etmiştir. Geçmişi en iyi bilen sizlersiniz, siz işadamlarsınız. İşadamları eli taşın altında olan adamlardır. İşadamları ay sonunda çalışanlara maaş ödeyendir. Sıkıntıları da başarıları da en iyi siz bilirsiniz. Türkiye'nin yüksek enflasyonlu dönemlerinde, bir gecede insanların zenginleşiği- fakirleştiği dönemleri de yaşamışsınızdır. Onun için de birçok konuda hassas davranıyorsunuz. Birçok krizden Türkiye dersini alarak yoluna devam etti. 2001 krizi olmak üzere tarihimizin en acı krizini yaşadık. Aldığımız derslerle bankacılık, finans sektörünü yeniden yapılandırıp Türkiye'yi yenilemeye başladık. 30 yıldan sonra enflasyon tek rakamlı seviyelere indi. İstihdamda Avrupa'yla mukayese ettiğimizde çok iyi duruma geldik. Hukuk ve ekonomik reformlar bu süreçte el ele devam etti. Türkiye şoklara karşı hazır hale geldi. 2009'daki büyük krizde en zararlı çıkan ülke olduk. Bunları hafızamızdan atamayız. Şirketlerinizin bilançolarını yaparken kar mı zarar mı edecekseniz bilemez haldeydiniz. Bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilip bunu nasıl daha ileri taşıyacağımızı değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye alt-orta gelirli bir ülke değil, orta-üst gelirli bir ülke. Hepimizin hedefi daha üst gelirli bir ülke hale gelmek. Önümüzdeki büyük mesele bu. 5 yıllık kalkınma planını eminiz ki uzmanlar biliyordur. Önce kimler bugün yüksek gelirli ülke, onlara baktığımızda, birinci şartları yüksek demokratik standartları yerine getirmek. Hukuk standartlarının yüksekliği, hukukun uygulanmasındaki şeffaflık, hukukun verdiği güvenceyi görüyoruz. 2000'li yıllara kadar yılda 1 milyar doların üstünde sermaye gelmezken hukukumuza güvenmedikleri için gelmiyordu. Şimdi 10 milyar dolarlık yabancı sermaye geliyorsa hukuka güvenden geliyor. AB'ne Türkiye sadece üye olmak için girmek istemiyor. Türkiye'nin AB'deki hukuk ve demokratik standartlara ulaşmaktır amacı. Böyle bir ülke olmak için kararlı olmak için müzakere sürecini iyi biçimde yürütmemiz gerekir. Buradaki fasılların hepsini yerine getirmeliyiz. Eğitim yüksek gelirli bir ülke için önem vermemiz bir alandır.

Özel sektör önemlidir. İstihdam oluşturur, ekonomiye katkı sağlar. Moral, motivasyon her alanda önemlidir. Türkiye, bir seçim döneminden geçti. Dönemin ne kadar sert olduğunu hep beraber yaşadık. Türk siyasi geleneği maalesef böyle. En parlak dönemlerde bile siyasi geleneğimizin ne kadar sert olduğunu görüyoruz. Daha gelişmiş ülkelerde bu tür gelenekler de yok. Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda bu da değişecektir. İstikrar ve güven ortamı büyüme gerçekleşir, köklü reformlar yapılır. Şimdi biz önümüze bakmalıyız. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler var diye paniğe kapılmamak lazım. Mahalli seçimlerde büyük katılımlar oldu. Hukuki çerçevede itiraz mekanizmaları çalıştı. Halkın da ne kadar çok sahiplendiğini görüyoruz. Daha önce yaşadığımız belirsizlikler yeni düzenlemeleri getirdi. Herkesin işine ve gücüne bakması gerekir. İş aleminin başarısı hükümetin de başarısıdır, Türkiye'nin de başarısıdır. Özel sektör ne kadar başarılı olursa ekonomi o kadar çok gelir. Sakın moralinizi bozmayın. Bu söylediklerimin herkes farkındadır. Elbetteki tartışmalar olur. Önemli olan tartışmaların dışlayıcı olmamasıdır. Bunun neticesinde herkes fikrini söyleyecek. Ben Türkiye'nin geleceğinin parlaklığından şüphe etmiyorum. Türkiye'nin AB konularına TÜSİAD'ın ne kadar sahip çıktığını yakından bilen bir kişiyim. Hepinizi tebrik ederim. Tüm Türkiye'nin meseleleriyle ilgileniyorsunuz. Bugünkü toplantının neticesinde bu yönde birçok öneriler gelecektir. Bu önerileriniz raporlar halinde ilgililere verilecektir. Uygulamaya geçişte sizlerin de çok büyük katkısı olacaktır.

10 yıl önce