Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bankalara yönelik faiz indirim çağrısına destek büyüyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nda işadamlarına hitap eden Erdoğan, bürokrasiye yuvalanmış FETÖ'cüler eliyle faizi yüksek tutan ekonomi çevrelerini uyarmıştı. Yatırımların önünün açılması için faizin düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan'ın bu çıkışına Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan iş dünyası temsilcileri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve bazı bankalardan da destek geldi. İş dünyası, faizlerin aşağıya çekilmesini engelleyen bürokratik oligarşiye isyan etti. Maliyetlerin düşmesiyle yatırımların hız kazanacağını, üretimdeki artışla da piyasanın hareketleneceğini belirten işadamları, büyümeye en büyük engel olarak yüksek faizi işaret etti. Görüş veren bankalar da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz değerlendirmesini haklı bulduklarını ifade ettiler.
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması açısından yüksek faizin doğru olmadığını söyledi. Faizlerin yatırımları önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Akben, “Faizlerin düşük olması noktasında bankaların dikkatli ve duyarlı davranmasını istiyoruz. Bankaların maliyetlerinin düşürülmesi açısından da çalışmalarımız olmuştu. Hükümetin kamu mevduatlarına sabit faiz getirmesi söz konusu" dedi.
Piyasa faizlerinin düzenlenmesinde Merkez Bankası'nın kararlarının önemli olduğunu belirten Akben, “Biliyorsunuz Merkez Bankası faiz oranlarını sabit tuttu. Tabi birçok ülkede faizler arttırılmazken şu anda FED faiz arttırmış durumda. Yatırım yapılabilir ülkelerde FED kararlarının nasıl yorumlanacağı konusunda belirsizlikler var. Ama bizim ülkemizin büyümesi açısından, kalkınması açısından yüksek faiz her zaman için faydalı ve doğru bir şey değil" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faize karşı hassasiyetlerini kendilerinin de desteklediğini bildiren Mehmet Ali Akben, bankaların bu yılki karlılıklarının iyi olduğunu ve TL'ye destek çıkmak adına bankalardan da destek geleceğini beklediğini ifade etti. Akben, şunları kaydetti: “İnşallah bankalarımızın bu sene karlılıkları da iyi. 15 Temmuz sonrasında Türkiye'de önemli bir süreç başladı. Ülkeye sahip çıkmak ne kadar önemliyse yatırımlara sahip çıkmak da o kadar önemli. İkisi eş değer. Türk lirasına sahip çıkmak aynı şekilde eş değer. Bu ülkenin toprağına taşına her şeyine sahip çıkacağımız gibi parasına da yatırımlarına da ülkenin gelişmesine de hep beraber sahip çıkacağız. Sahip çıkmamız lazım bunları desteklememiz lazım."
BDDK Başkanı Akben, süpekülasyon aracına dönüşen doların ülkemizde yatırım aracı gibi görülmemesi gerektiğine, aksi takdirde karşı tarafın değirmenine su taşınmış olacağına vurgu yaptı. Vatandaşın Türk lirasına sahip çıkması durumunda, mevduat ve kredi tarafının da güçleneceğini ifade eden Akben, “Haliyle döviz ve krediler fazlalaşırsa bu defa bankalar elindeki döviz kredisini de nakit etmek durumunda kalıyor. Bu yüzden mevduat sahiplerinin Türk lirasına sahip çıkması aynı zamanda yatırımlara da sahip çıkması anlamına geliyor. Aynı zamanda faizleri de etkiliyor. Topyekün bir kalkınma ve ülkeye sahip çıkma meselesidir bu" şeklinde konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de yatırımların sürmesi için TL cinsinden uzun vadeli kredi imkanının tanınması gerektiğine dikkati çekti. İşadamlarının TL cinsinden kredi kullanmayı yüksek faiz sebebiyle tercih etmediğini belirten Büyükekşi, “Bunun için dövize yöneliyorlar. Dövizde de böyle bir hızlı çıkış olunca bu defa yatırımlar riske giriyor. Faizlerin maliyet açısından daha aşağıda olması yatırımları mutlaka daha fazla özendirecektir. Netice olarak da faizlerin düşmesini hem üretimin, hem istihdamın ve ihracatın artması açısından olumlu görüyorum" diye konuştu.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak ise faizler konusundaki tutumlarının net ve belli olduğunu söyledi. Ticari hayatta yüksek faizin yatırımları engelleyen bir unsur olduğunu dile getiren Olpak, “MÜSİAD olarak, Cumhurbaşkanımızın 'kamu bankaları dahil faiz düşürülmeli' çağrısını destekliyoruz. Biz de çok uzun süredir sıranın bankalarda olduğunu dile getiriyoruz. Ucuz faiz, üretimi ve tüm piyasayı harekete geçirecektir. Çünkü, bankalar tarafından kullandırılan kredilerin maliyetleri düşmedikçe, ekonomik aktivitedeki canlılığın sürdürülebilir olması mümkün değildir" dedi.
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Yaşar Doğan da Türkiye'nin huzur ve refahını hedef alan hain darbe girişiminin ve saldırıların yabancı yatırımcıların ekonomiye yapacağı katkıyı durdurmak için gerçekleştirildiğini söyledi. Doğan, son yıllarda gelişen ekonomisiyle dikkatleri üzerine çeken Türkiye'nin kötü niyetli lobilerin negatif tutum ve algı operasyonlarına maruz kaldığını belirtti.
Doğan, “Faizlerin düşmesinde karşılaşılan sıkıntıların bir nedeni yatırımların beklenen büyüklükte oluşamamasıdır. Bir diğer sebepte uluslararası fonların ve kötü niyetli lobilerin Türkiye üzerinde oluşturmak istediği negatif tutum, algı ve manipülasyonlarıdır. Bu konuda çok dikkatli olup hız kesmeden yatırıma devam etmemiz faizlerin düşmesini sağlayacaktır" diye konuştu.
Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, faiz oranlarında bugüne kadar yaptıkları indirimlerle sektörde öncü olmaya devam edeceklerini söyledi. Bankacılık hizmetlerini, firmaların uluslararası rekabette marka değerine önemli katkılar sağlayacak düzenlemelerle geliştirdiklerini ifade eden Taşkesenlioğlu, “Halkbank olarak, Türkiye'de ekonomik reformların tamamlayıcısı olacağız" dedi. Taşkesenlioğlu, Türkiye'nin yakaladığı istikrarın sürmesini kendilerine görev edindiklerini belirterek, “Esnafa, KOBİ'lere yönelik önemli avantajlar içeren desteklerde bulunuyoruz. İstikrar ve kalkınma için gereken adımları atmaya da devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş de düşük faizi destekleyen bankalar arasında yer aldıklarını dile getirerek, “Yaptığımız işleri Sayın Cumhurbaşkanımız biliyor. Biz düşük faizi kendi adımıza destekliyoruz. Nefes projesi, kredi garanti fonları gibi yaptığımız birçok kampanya var. Hükümetin de bu konuda attığı bir çok adım var" dedi. Özellikle ekonominin dokusu olan KOBİ'lerin ayakta tutulmasının çok önemli olduğunu belirten Ateş, ekonominin geleceğinin biraz da buna bağlı olduğunu söyledi. Ateş, TL'ye desteklerini sürdüreceklerinin de altını çizdi.
