|

'Kurun da faizlerin de artmasına karşıyız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği'nde konuştu. Kurun da faizlerin de artmasına karşı olduğunu belirten Erdoğan "Biz üretimde, istihdamda, yatırımcının dünya ile rakabette gücünün artmasını istiyoruz. Bunun için içeride milli paramızı kullanma kararı aldık" dedi.

Yeni Şafak
12:37 - 10/12/2016 Cumartesi
Güncelleme: 13:23 - 10/12/2016 Cumartesi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği'nde konuştu.



Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:



Gençlerimizin sahip çıkmadığı bir inovasyonun geleceği yoktur. Katılan tüm öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum. Bu güzel etkinliğe katkı sağlayanlara şükranlarımı sunuyorum. İnovasyona verilen önem için TİM yönetim ve üyelerini kutluyorum.



İnsanlık tarihi yeninin peşinde koşmanın tarihidir. Bu bakımdan inovasyon insanlık tarihi ile eşittir desek yeridir. Mükemmel olan sadece yüce yaratıcıdır. Yaratmak elbette sadece Allah'a mahsustur. Bize düşen kendi kabiliyetimizde çalışmak ve en iyisini elde etmeyi ummaktır. İnsan kendisine çizilen sınırlar dahilinde sürekli arayış içindedir. İslam dünyasında bitmek bilmez araştırmalar yapılmış, çok önemli ürünler ortaya konmuştur.



İnovasyon bize dışarıdan gelmiş olsa da içerdiği anlam açısından kendi öz malımızdır. Yitik kaybedildiği yerde aranır derler bulmanın arayışlarına buradan başlayacağız. Türkiye ayağa kalkmadan bölgemizin ayağa kalkamayacağını görüyoruz ve anlıyoruz.



2023 hedefleri çok ciddi


Yenilikçi çalışmalar yürüten firmalarımız, TİM gibi çatı firmalarımız Türkiye'yi ileriye taşımak zorundalar. Türkiye ancak yenilikçi bir anlayış üzerinde inşa edilebilir. Bu konuda ümit verici gelişmeler görmekle birlikte katetmemiz gereken bir mesafe olduğu ortadadır. İnovasyonu başaramazsak işin kaymağını başkalarına bizse hamallığını yaparız. Türkiye'nin 2023 hedefleri çok ciddi.



2002-2015'te yerli patent başvuru sayısı 37 bini geride bıraktı. İmalat sanayi gelişimleri yüzde 58'i yenilikçi faaliyetler yürütür hale geldi. 128 ülkede 42. sıraya yükseldik küresel anlamda. 2001'de 76 bin olan Ar-Ge insan kaynaklarımız şu anda 224 bini geçti. Tüm gelişmelerin olumlu neticelerini büyüyen ekonomimiz üzerinde görüyoruz. Cumhurbaşkanı olarak desteğimin yanınızda olduğunu özellikle bilmenizi istiyorum.



İnovasyon kavramı söylenecek söz kalmadığını iddia ediyor. İnovasyonun mevcut ürünlerin kılıflarını değiştirmekten ibaret olduğunu söyleyenler de var. İnovasyon her şeyden önce bir zihniyet değişikliğidir bunu anlamamız lazım. Buna adeta bir güncelleme de diyebiliriz. İnovasyonla zihniyet yeni bir yol aramaya başlar. Garantili yaşayayım rahatıma bakayım memur olayım zihniyetinin inovasyonla hiçbir ilişkisi olamaz. İnovasyonun yolu icat çıkarma denilen yenilikten geçiyor. Müşteriye sunulması ticari hale gelmesidir. Mevcut durumdan rahatsız zihin adımların birbirinden ayrı olmadığını iyi bilir. Ticarileşmeyen bir çaba kırk yılda öğrenilmiş, israftır gereksizdir. Bir tarafta artı değer oluşturan istihdam sağlayan bir zihniyetle istihdama yönelmeliyiz.



"Turkuaz gençliği karşımda görünce gönlüm açılıyor"


  • Finans sektörünü ona yardımcı olarak kabul eder. Finans sektörü deyince kur dalgalanmaları geliyor aklımıza. Bazıları oynanan oyunları görmek istemiyor. Döviz yerine kendi paramızı kullanmamız bir başkasının ülke ekonomisi üzerine bir faaliyet değildir. Ben şimdi turkuaz gençliği karşımda görünce gönlüm açılıyor. Turkuaz bizim milli rengimizdir. Turkuaz bizimdir. Kırmızı ile arasındaki fark da budur. Onun özelliği var.

Tarihten bir hadise 1970'de ABD durağan talep işsizlik sebebiyle faizleri yükseltti. 1985'de Yen, Mark'ta yüzde 50 değer kazanınca ülke ekonomisi çöktü. Yönetim önemsemedi. Ama çiftçiler ve diğerleri kendilerini korumak için talepte bulundular. Şirketler de isteyince yürürlüğe girdi. Sonunda Amerika, Almanya, Japonya, Batı Almanya ile bir araya gelerek doların yen karşısında değer kaybetmesinde anlaştı. Şu anda aynı durum söz konusu.



Ticarette TL dönemi


  • Biz kurun da faizlerin de artmasına karşıyız. Biz üretim, istihdam, yatırımcının dünya ile rakabette gücünün artmasını istiyoruz. Bunun için içerde milli paramızı kullanma kararı aldık. Rusya ile görüştük. Biz sizden ne alıyorsak Rus rublesi ile alalım, İran'la konuştuk. Bizimkiyle alalım. Çin aynı şekilde. Siz de ne alırsanız aynı şekilde alın, mutabık kaldık. Paradan para kazanan anlayışı doğru bulmuyoruz. Bu yöntemle para kazanmak üretim ve fayda sağlamakla mümkündür. Biz öyle görüyoruz.

Ekonomik destek paketine göre TOBB ile 2 bankamız işbirliği yaparak KOBİ'lere düşük faizli kredi verecek. Finansmanda inovasyon reel sektörün desteklenmesidir. Son 3 yılımız yenilikçilik yolunda harcamamız gereken zamanı farklı konulara yönlendirmemiz gereken bir dönem oldu.



"Türkiye'ye ayar vermeye çalışıyorlar"


Her alanda Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığımız 2013-2014 yılı en büyük saldırıların başladığı dönemdir. Türkiye Gezi'yi FETÖ'yü, PKK ve DEAŞ'ın kanlı eylemlerini yaşamamış olsaydı bugün çok farklı yerde olacaktı. 410 milyar doları bulan dış ticaretimiz 600 milyar doları bulacaktı. Büyüme oranımız yüzde 6-7'lerden düşmeyecekti. Faiz oranları yüzde 3'lere gerileyecekti. Elimizi kolumuzu bağlamaya bize diz çöktürmeye çalıştılar. 2013'te IMF'e olan borcumuzu sıfırladık. Şimdi onlar bizden borç istiyor 5 milyon dolar verir misiniz? Bakın nereden nereye geldik. Göreve geldiğimizde 22,5 milyar dolar, Merkez Bankası rezervi 27,5 dolardı. Birileri hala borç alın diyor. Bunlar vatana ihanet ediyor. Biz neden IMF'den borç alalım ki bizim böyle bir derdimiz yok.



Biz şu anda en az gelişmiş ülkelere 1. sırada ABD'nin yardım ettiği, 2. sırada bizim, 3. sırada İngiltere. Veren el alan elden diyoruz. AB siyasetçileri kendi ilke ve değerlerine sırt dönme pahasına Türkiye'ye ayar vermeye çalışıyor. Asla öne sürülmeyen kriterler sıra bize gelince ortaya koyuluyor. Türkiye'nin geldiği noktadan rahatsız olanlar bu duygudan kendilerini alıkoymuyor. Daha önceki başarılarımızı nasıl elde ettiğimizi unutmuş değiliz. Hedeflerimize yürüyüşümüze devam edeceğiz.



Gençler ben buna 'siyasi inovasyon' diyorum. Üstesinden gelemeyeciğimiz meselemiz yok. Komşumuz 400 milyar euro destek alıyor. Biz hamdolsun böyle kapı çalmadık böyle duruma düşmedik. Milletim yastığının altında ne var ne yok yastığının altındaki dönüştürüyor. Nasıl 15 Temmuz'da karşı çıktıysam bu gün de herşeyimi seferber ederim diyor. Bu millet büyük bir millet.



Kanal İstanbul'un ihalesi 2017'de yapılacak


Bütün engellemeleri yaptılar Yavuz Sultan Selim'i açtık. Şimdi 20 Aralık'ta Avrasya Tüneli'ni açıyoruz. Marmaray raylı sistem. Yolcu sayısı 2 milyona ulaştı. Şimdi Avrasya Tüneli çift katlı, oradan da otomobillerimizle karşıdan karşıya geçeceğiz. 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü temelini atıyoruz. 2017'de Kanal İstanbul'un ihalesini yapacağız.



#Recep Tayyip Erdoğan
#Türkiye İnovasyon Haftası
7 yıl önce