Türkiye hem siyasi hem de ekonomik açıdan ablukaya alınmak isteniyor. Bunun için karanlık eller sürekli iş başında. FETÖ'yü maşa olarak kullanıp 15 Temmuz'da ülkeyi ele geçirmek isteyenler, bunu başaramayınca ikinci dalga olarak başlattıkları ekonomik savaşı sürdürüyor. Döviz kurlarını tırmandıran çevreler, Türk halkının 'TL'ye sahip çık' kampanyasıyla karşı karşıya kaldı. Her başarısızlık karşısında karanlık ellerin yeni hamleler geliştirmesi dikkat çekiyor.
Başarısız hamle girişimleriyle iyice çileden çıkan karanlık ellerin son silahı kredi derecelendirme kuruluşları oldu. Sözde uluslararası olduğunu iddia ettikleri bu kurumlara ekonomik verilerden tamamen uzak kararlar aldırtılmaya başlandı. Önce Moody's Türkiye'nin kredi notunu bir kademe düşürerek yatırım yapılabilir seviyenin altına indirdi. Sonra Standard & Poor's Türkiye'nin kredi notu görünümünü negatif olarak değiştirdi. En son not değişikliğine giden kurum ise Fitch oldu. Fitch, Türkiye'nin BBB- olan notunu, BB+ seviyesine düşürdü. Görünümü ise durağan olarak belirledi.
Böylece Türkiye son yatırım yapılabilir seviye notunu yitirmiş oldu. Tüm bunlarla hedeflenen ise Türkiye'ye para akışını zayıflatmaktı. Ama bunu da başaramıyorlar.Not düşüşünü mevcut ekonomik verilerle gerekçe gösteremeyen, gösterirse Türkiye'nin güçlü ekonomik verileri karşısında iyice itibarsızlaşacağını bilen bu kuruluşlar, düşüş gerekçelerine artık siyasi nedenler eklemeye başladı. Fitch açıklamasında bu düşüşün birden çok nedenden kaynaklandığını belirtti. Bunların arasında en önemli etken siyaset ve güvenlik alanlarında yaşanan gelişmeler. Karanlık eller başkanlık sistemi tartışmaları ve referanduma da dikkat çekerek, değişikliğin kabul edilmesi durumunda denge ve denetleme mekanizmalarının zayıflatıldığı bir sistem yaratılacağını empoze etmeye çalıştı.
İş dünyası Fitch'in bu kararına tepki göstermekte gecikmedi. Fitch'in yine Fitchliğini yaptığına dikkat çeken işadamları, “Madem biz ülke olarak ekonomik ve siyasi açıdan dibe vurduk bu durumda neden yabancılar bizim şirketlerimizle ilgileniyor" dedi. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Mustafa Koca'da S&P ve Fitch'in kararlarını yanlı bulduğunu belirterek Türkiye'nin yükselen yıldız olmaya devam edeceğini söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de benzer açıklama yaparak, Ocak ayı ihracat rakamlarında büyük artış olacağını bunun da doğru yolda olduğumuzu gösterdiğini söyledi.
Türkiye'ye ardı ardına saldıran sözde uluslararası kuruluşlar Yunanistan'ı ise görmezlikten gelerek, Türkiye üzerinden oynamak istediklerioyunu bir kez daha gözler önüne seriyorlar. Asıl işleri ekonomik bozulmalara dikkat çekmek olan bu kuruluşlar, Yunanistan'ın kreditörleri ile anlaşmazlıklar çözülmezse 4. kurtarma paketi ve hatta iflas gibi senaryoların gerçekleşebileceğini görmezden geliyor. Ülke notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmeyerek Uluslararası fonları riske atmayı göze alıp bir yandan kendileri para girişi yapıyor bir yandan da yabancı yatırımcıların ve büyük fonların ülkeye girişini sağlamaya çalışıyor.
Derecelendirme kuruluşlarının saldırılarına rağmen Türkiye, milyar dolarlık yatırımlar çekiyor. Bunun en yakın örneği 1915 Çanakkale yatırımı. 2 gün önce ihale edilen köprü yatırımına 4 ülkeden 10 yabancı grup şartname alarak Türkiye'ye yatırım iştahını ortaya koydu. Şartname alan 10 yabancı grubun 8'i teklif verdi. Bunların 4'ü Japon, 2'si Güney Kore'li biri Çin biri de İtalyan yatırımcılar olarak kayıtlara geçti. Katarlı beIN Media Group, 1.3 milyar dolara Digiturk'ü satın aldı. Yayın haklarıyla birlikte yatırım değeri 4,3 milyar dolara ulaştı. Banvit'in yüzde 79.48'i 915 milyon liraya Brezilya merkezli gıda üreticisi BRF GmbH'ya satıldı. Gulf Navigation Holding ve Polimar Denizcilik Türkiye, ortaklık anlaşması imzaladı.
Hazine'nin düzenlediği ihalelere gelen teklifler de göz kamaştırıyor. Yabancı yatırımcılar Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılına güvendiğini her seferinde yatırım kararıyla gösteriyor. Hazine tarafından en son düzenlenen 9 yıllık TÜFE'ye endeksli tahvil ihalesinde de yabancılar yüksek tekliflerle Türkiye'ye yatırım yapmak istediğini beyan etti. Piyasa yapıcı bankalardan rekabetçi olmayan tekliflerde (ROT) 18 milyar 251 milyon liralık talep geldi.
