Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ödül töreninde konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
1966'dan beri devam eden geleneğin süreceğine inanıyorum. 3 bilim ödülü, 1 özel ödül ve 4 teşvik ödülü verildi. Kıymetli hocalarımıza çalışmalarında başarılar diliyorum. Türkiye'nin sınırları içinde ve bölgesinde pek çok sorunla mücadele ettiği dönemde dün Kültür ve Sanat ve bugün Bilim Ödülleri'ni vermemizi sevinçle karşılıyorum.
Bilim Ödülü kategorisinde ödüle layık görülen temel bilimlerden Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Oğuz Gülseren, Mühendislik Bilimleri'nde Pamukkale Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erkan Yüzey, Sosyal Bilimler'de Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Metin Heper'i, Özel Ödüller kategorisinde Avustralya'da çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Kemal Kazan'ı, Teşvik Ödülleri'nde Emre Onur Kahya, Doç. Dr. Adem Tekin, Doç Dr. Derdar Durdağ, Doç Dr. İlge Öztekin Gilam'ı kutluyorum.
Türkiye öyle bir sıçrama yapmalıdır ki biz bu dengesizliği dengeler hale getirmeliyiz. Türkiye olarak biz bunu yaparız. 14 yılda biz bir sıçrama yaptık. En azından fiziki mekanlar itibariyle üniversitesi olmayan ilimiz kalmadığı gibi, anadolu, ilk, orta lise buralarda ciddi sıçrama, okuma yazma oranlarının artıyor olması ve kızlarımızı cehalete mahkum eden anlayışın ilme teşvik ediliyor olması nerelere geldiğimizin göstergesidir. Yeterli değil, ileri seviyelere taşımalıyız.
Türkiye olarak uzun süredir Batılı örgütlere terör örgütleri arasında ayrım yapmamaları çağrısında bulunuyoruz. ABD başta olmak üzere ülkeler kendilerince çeşitli bahaneler sürüp insanları katleden örgütlere aleni destek veriyorlar. Bunu dile getirdiğimizde de bize medya aracılığı ile sataşmayın diyorlar. Bunu nerede konuşacağız. Kalkıp terör örgütlerine silah yardımı yaparsanız kılıfa koyarak silah göndermiyoruz derseniz bunu yutmayız.
- NATO'da sizlerle beraber olduğumuz halde siz bu destekleri bize değil bölücü terör örgütlerine veriyorsunuz. Nasıl oluyor da bu tür destekleri veriyorsunuz. Bunu yutmamız mümkün değil. Eğer biz stratejik ortaksak siz bizim yanımızda yer alacaksınız bölücü terör örgütü yanında yer almayacaksınız. Çok daha farklı ifadeler bizden beklemeyeceksiniz. Siz siyaset yaparken halkımız bizden bir şeyler bekliyor diyorsanız, bizim halkımız da bekliyor.
- Türkiye Suriye kaynaklı tehditleri sınırları boyunca yaşarken NATO adeta olayın dışında tutuldu. Bugün de El-Bab operasyonunda müttefik ülkelerin en küçük bir desteğini görmüyoruz. Türkiye DEAŞ'a destek veriyorlar diyorlar. El insaf! Onlara en büyük zayiatı veren biziz. ÖSO'nun da verdiği çok ciddi zayiat var. ÖSO terör örgütü falan değil. Amerika'nın başında birlikte kuralım dediği örgüttür, direniş hareketidir. Biz onlara destek veriyoruz, kendi topraklarında onları yalnız bırakmamak için.
Yılanla yatağa giren ısırılıp zehirlenmeyi göze almış demektir. Türkiye'deki durumları film sahnesi gibi izleyenlerin de başına bela olacak. Hepsi en küçük tehditte darmadağan oldu.15 Temmuz'da benim milletim nasıl bir mücadele verdiğini, tanklar, toplar, silahlar karşısında açık ve net ortaya koymuştur.
Dünyanın en üst ligi bizi bekliyor. Ekonomide bunu yaptık, savunma sanayide bunu başardık. Savunma sanayindeki dışa bağımlılığımızı 14 yılda yüzde 80'den yüzde 40'a indirdik. Dış politikamızda aynı başarıyı elde ettik. Altyapı da yatırımlarda dünyanın dikkat çekecek düzeyde başarılarına sahip olan ülke konumuna geldik. Tam bağımsızlığın gereklerini teker teker yerine getiriyoruz, getireceğiz.
Bedel de ödüyorsak kendi politikalarımızı üretme gücüne sahibiz. Mevcut sorunlarımız elbette var ama önümüzdeki başarı ve fırsatlar çok daha büyük. TÜBİTAK öncü olmalıdır. Bilim insanlarımıza güveniyorum, inanıyorum. Daima onlara destek olduk, destek olmaya da devam edeceğim. Sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Bir kez daha TÜBİTAK ödüllerini vereceğimiz bilim adamlarımızı tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.
