Dış ticaret dengesinde yüzde 10'luk bir TL kullanım oranının Türkiye'nin cari açığına denk olduğunu belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ilk hedeflerinin cari açığı karşılayacak TL rezervine ulaşmak olduğunu ifade etti. Yeni Şafak'ın sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Zeybekci, alınan tedbirlerle TL üzerindeki baskının hafifleyeceğini vurgulayarak, “Türkiye'nin ekonomik göstergelerine baktığımız zaman bu köpüğün katlanmasını gerektirecek hiçbir şey yok. Endişeye gerek yok” dedi. Olabilecek her sektörel alandaki tüm alışverişleri TL'ye çevirme hedefiyle hareket ettiklerini dile getiren Zeybekci, Türkiye'nin gelecek yıl mutlaka ekonomik bir rahatlama yaşayacağını da söyledi.
Dış ticarette TL kullanım oranının %6.5'e ulaştığını açıklayan Zeybekci; Çin, İran, Rusya, Kore, Suudi Arabistan, Japonya ve Irak ile yerel para birimlerinin kullanılmasına ilişkin teknik hazırlıklarda belli noktaya ulaşıldığını söyledi. Zeybekci, bu çalışmaların nihai aşamasında TL kullanımını %10'a çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Alışverişin milli parayla yapılmasının ise yıllardan beri devam eden bir konu olduğuna dikkat çeken Zeybekci, şöyle devam etti:
"Asıl amaç şu: Türkiye olarak biz cari açık veren bir ülkeyiz ve bu paranın yabancı para cinsinden, rezerv paralarla finansmanı zorluğu söz konusu. Dış ticaretimiz bizim yaklaşık 430 milyar dolar. Dış ticaretimizin yüzde 10'unu milli parayla yapmayı hedefliyoruz dediğimiz zaman, yaklaşık 40 milyar dolarlık bir kısmını eğer milli paramızla yaparsak, bizim cari açığımız da hemen hemen o kadar. Bu da şunu ortaya çıkarıyor. Bu, cari açığımızın yabancı finansman ihtiyacı duyulan kısmını sıfıra indirdiğimizde cari açığın bizim için artık tehlikeli bir açık olmaktan çıkması demek. Açık yine olur. Ama artık bu sizin paranız rezerv para haline geldiğinden cari açığınızı milli paranızla kapatabilme imkanınız doğar. Bu da, cari açığınızı kurdan etkilenmeyecek, kendi finansmanınızla kendi kaynaklarınızdan, iç piyasalardan temin edeceğiniz bir parayla finanse etmek demektir. Bunun bu kadar önemli rolü var.”
Ekonomi Bakanı Zeybekci, FETÖ'nün belirli araçlar yoluyla Türkiye'ye ağır bir ekonomik tablo çıkarma niyetinin tespit edilip edilmediği sorusuna, şöyle cevap verdi: “Maliyetler yükselebilir bazı şeylerde, ama tıkanma noktasına hiçbir zaman Türkiye gelmez. Fiyatların yükselmesi etkili maliyet artışı da geçici olarak yansır. Şu anda aldığımız tedbirler zaten güçlü Türkiye, siyasi ve ekonomik istikrar anlamında da özel sektörü komple ayakta tutmak ve onları bu süreçte en az, minimum zararla götürmek için.”
“Türkiye'nin istikrarsızlıklardan ilelebet kurtulması için önümüzdeki süreçte belki 100 yılın dönemecini yaşayacağız, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemiyle” ifadelerini kullanan Nihat Zeybekci, “Türkiye mutlaka ve mutlaka rahatlayacak. 2017'de mutlaka rahatlayacak, göreceksiniz. İhracatımızda son 2 aydan beri toplanma var. Bütün ekonomik değerlerle ilgili 2017 başından itibaren toparlanmayı göreceğiz hep beraber” ifadelerini kullandı.
Milli parayla ticaret yapmanın dış ticareti de arttıracak bir etkisi olacağını söyleyen Zeybekci, “Siz Rusya'dan, İran'dan aldığınız enerjiyi TL ile ödediğiniz zaman onlar da sizden o kadarlık miktarı mal olarak almak gibi bir ihtiyaç içerisinde olurlar her zaman. Otomatik olarak böyle bir ihtiyaç ortaya çıkar. Bunu yaratmak gibi bir amacımız var. Rusya'yla, Çin'le, İran'la Merkez Bankalarımız bunun alt yapılarını hemen hemen belli bir noktaya getirdiler” dedi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, dolar kuru üzerinde Merkez Bankası'nın satış müdahalesi olmadığını, piyasaların küçük bir hacimle speküle edildiğini söyledi. Kur artışından dolayı, özel sektörde oluşan borç endişeleri için ise Zeybekci, “Yıl sonu gelmedi henüz. Onun için biz şu anda aldığımız bu tedbirlerle TL üzerindeki baskıyı hafifletmeye çabalıyoruz. Başta kamuda olmak üzere olabilecek her alanda işlemlerin TL'ye döndürülmesi, alışverişin TL ile yapılması suretiyle piyasadaki döviz ihtiyacını, döviz talebini aşağıya çekmek; hedefimiz bu. Kamunun bu etkisini kullanmak istiyoruz” diye konuştu.
