|

12 Eylül şimdi çok farklı

1980 askeri darbesinin yıldönümü olan '12 Eylül', 2012 Türkiye'sinde artık farklı anlamlar içeriyor. AK Parti'li Naci Bostancı, Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun kurulduğu, cuntacıların bir bir yargı önüne çıkarıldığı ve Türkiye'nin giderek daha da sivilleştiği şu günlerde en önemli demokratik itici gücün 10 yıllık kesintisiz AK Parti hükümetleri olduğunu söyledi

İlhan Toprak
00:00 - 12/09/2012 Çarşamba
Güncelleme: 00:01 - 12/09/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
12 Eylül şimdi çok farklı
12 Eylül şimdi çok farklı

1980 askeri darbesinin yıldönümü olan '12 Eylül', 2012 Türkiye'sinde artık farklı anlamlar içeriyor. Türkiye, demokrasisini kesintiye uğratan cuntacılarla bir bir yüzleşiyor. 12 Eylül 2010 Referandumu'nda daha sivil bir Türkiye'den yana tercihini ortaya koyan milletin sivilleşme adına ülkeyi getirdiği nokta umut verici. Darbeciler ve onların destekçileri bir yandan yargılanırken, diğer yandan da Meclis'te kurulan komisyon, cumhuriyet tarihindeki bütün anti-demokratik yapılanmaları mercek altına aldı. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz 30 yıl önce gerçekleştirilen kanlı 12 Eylül darbesi oldu. Bunun yanında, kapalı kapılar ardındaki toplantıları her zaman kamuoyundan gizlenen Milli Güvenlik Kurulu'nun kararları üzerindeki 'gizliliğin' kaldırılması da Türkiye'deki sosyolojik değişimin göstergesi oldu. Gizliliği kaldırılan MGK kararları incelenmek üzere Meclis'e gönderildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki Darbeleri Araştırma Komisyonu üyelerinden '12 Eylül Darbesi Alt Komisyonu' Başkanı Naci Bostancı, AK Parti hükümetlerinin bürokratik vesayette yaptığı temizliğe dikkat çekti.

VESAYET TASFİYE EDİLDİ

32 yıl önceki 12 Eylül darbesinin hayatta olan iki mimarı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılanıyor olmasının önemli olduğunu dile getiren Naci Bostancı, "12 Eylül, 28 Şubat soruşturmaları yargıya intikal etti ve bunlarla birlikte 27 Mayıs, 12 Mart ve 27 Nisan süreçleri de Meclis tarafından araştırılıyor. Demokrasi ve özgürlükler son 10 yılda AK Parti hükümetleri ile gelişti. Bürokratik vesayetin tasfiyesi adına atılan adımlar sonuç verdi. Bunları görmek için illa iktidar partili olmak gerekmez; bunu muhalefet de çok iyi görüyor" dedi.

HER ŞEY İNCELENİYOR

12 Eylül cuntacılarının yargı önüne çıkarılmasının önemli olduğunu söyleyen Bostancı, şunları söyledi: "Komisyon olarak o dönemi bütün ayrıntılarıyla inceliyoruz. O dönemin mahkemelerini inceliyoruz. Darbenin iç ve dış bağlantılarını çok önemsiyoruz. Tüm bunları sonuçlandırıp kamuoyunun bilgisine sunacağız. Bütün manipülasyonlar teşhir edilecek."

Meclis Darbe Komisyonu bünyesinde kurulan 28 Şubat ve 27 Nisan süreçlerini araştıran Alt Komisyon Başkanı Yaşar Karayel, de "Bir daha 'postal demokrasisi' istemiyorsak sivil siyaseti güçlendirmemiz gerekir" dedi. Komisyon olarak "Bir daha darbe mi? Asla" söylemiyle hareket ettiklerini vurgulayan Karayel, "MGK kararlarını incelemek üzere Meclis'e getirttik. Hâlâ bu belgeleri göndermemek için diretenler iyi bilsinler ki, millet bu düşüncedekilerin hepsini tasfiye etmiştir" şeklinde konuştu.


Evren ve Şahinkaya evinde dinlenecek

12 Eylül askeri darbesi sonrasında idamla yargılanan ve 6,5 yıl tutuklu kalan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, '12 Eylül darbesini yapan ve hayatta olan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'dan komisyon üyeleri olarak randevu talep edeceğiz' dedi. Davada Evren ve Şahinkaya'nın ifade edemeyecek durumda olduklarına karar verildiğini anımsatan Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu üyesi Özdağ, şöyle konuştu: 'Biz de kendilerinden randevu alacağız, gelemezlerse biz gideceğiz. Evlerine veya hastaneye giderek darbelerle ilgili tüm bildiklerini aktarmalarını isteyeceğiz. Milletimizin hakkını, hukukunu savunacağız. Millet iradesi hakim oldukça, vesayetçi rejimler tarih oldukça Türkiye hem zenginleşecek, kavgalar ve suç azalacak, sosyal mesafeleri yaklaştırarak hepimizin kardeş olduğunu göstereceğiz' diye konuştu.


HAS Parti darbe günü 28 Şubat tanığı

Ankara Özel Yetlikili Savcısı Mustafa Bilgili, 28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a Genelkurmay Karargahı'nda omuz atan askerlerle ilgili suç duyurusunda bulunan HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç'u dinleyecek. Malkoç'un yine bir darbenin yıldönümü olan 12 Eylül'de (bugün) tanık olarak ifadesine başvurulacak olması, iki darbe tarihine ilişkin ilginç bir tesadüf oluşturdu. Malkoç, 28 Şubat cuntacılarıyla ilgili şikayetinde Erbakan'a omuz atan askerlere dikkat çekmiş, "Millet iradesini yok sayarak hukukun dışına çıkanların yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı" demişti. 28 Şubat döneminde Türkiye'nin Başbakanı'na ağır hakaretlerde bulunulduğunu hatırlatan Malkoç, suç duyurusu başvurusu yaptığı gün şunları söylemişti: "Başbakana omuz atan, ağır hakaretlerde bulunan, devlet geleneğine ve terbiyesine uymayan sözler söyleyen paşalar vardı. Yargıtay'daki, Danıştay'daki hakim ve savcıları, Genelkurmay Karargâhı'na çağırıp, talimatla oturtan, kaldıran, alkışlatan komutanlar vardı. Ayrıca binlerce insanımız fişlendi. Türkiye'de bir daha bunların olmaması için suç duyurusunda bulunuyoruz."



12 yıl önce