|

17 Ağustos depremle yaşamayı öğretti

Marmara'yı yerle bir eden 17 Ağustos depreminin üzerinden 9 yıl geçti. Yaşadığımız acılar sıcaklığını korurken depremler konusunda yeterli olmasa da bilinçlendik ve depremle yaşamayı öğrendik.

Aa
00:00 - 17/08/2008 Pazar
Güncelleme: 01:43 - 17/08/2008 Pazar
Yeni Şafak
17 Ağustos depremle  yaşamayı öğretti
17 Ağustos depremle yaşamayı öğretti

Sakarya, Kocaeli, Gölcük, Yalova, Düzce, başta olmak üzere geniş bir coğrafyayı etkileyen 17 Ağustos depreminin üzerinden 9 yıl geçti. Dünyanın en büyük deprem felaketleri arasında sayılan 17 Ağustos, yol açtığı maddi ve manevi yıkımla ülkedeki deprem algısının değişiminde 'dönüm noktası' oldu. Can kayıpları, sosyal ve kültürel etkiler bir yana afet sonrası iyileştirmenin, öncesinde yapılacak zarar azaltma çalışmalarından 7 kat maliyetli olduğunu gören yetkililer, afet stratejisini 'yara almamak' üzerine kurmaya yöneldi.

ŞÛRÂ MİLAT OLDU

Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, ilgili kurumlar, sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin katılımıyla 2004'de düzenlenen Deprem Şûrâsı'nda imar planlarından, kamu binalarının envanter çalışmalarına kadar her alanda çok radikal kararlar alındığını ve çalışmaların da bu kararlar ekseninde yürütüldüğünü söyledi.

HASARLI BİNADA OTURAN VAR

Resmi verilere göre 17 bin kişinin yaşamını yitirdiği depremin ardından yaralar sarılıp, kentler yeniden kurulurken, hasarlı binalarla ilgili sorun tam anlamıyla çözülemedi. Depremden en çok etkilenen Kocaeli'nde 9 bin kişi yaşamını yitirdi. 35 bin konut, 5 bin iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. İl genelinde 47 ağır hasarlı bina, mahkeme sürecinin devam etmesi, tarihi eser niteliği taşıması ve içinde yaşayanlar olduğu için yıkılamadı.

SORUN ORTA HASARLIDA

Sakarya'da çözüm bekleyen en büyük sorun orta hasarlı binalar olarak ortaya çıkıyor. Orta hasarlı 19 bin 952 konuttan bin 18'i onarılmayı bekliyor. Depremden sonra yaptırılan 10 bin 379 prefabrike konuttan bugüne kadar 9 bin 953'u boşaltıldı. Halen 426 prefabrike konutta 725 kişi yaşıyor. Depremde hasar gören okulların yerine 66 prefabrike okul yapıldı. Prefabrike okulların kalıcı binalara kavuşturulması için başlatılan çalışmalarda, 53 kalıcı okul binası yapıldı. 13 prefabrike okulun ise yıl sonuna kadar kalıcı binalara kavuşturulması planlanıyor.


Keşke aramızda olsaydınız

Adapazarı'nda 4 yılda 239 bin kişinin ziyaret ettiği deprem müzesinde açılan ziyaretçi defterinde, deprem acıları ve yitirilen insanlara duyulan özlem dile getiriliyor. Ziyaretçiler, deftere yazdıkları yazılarla, kaybettikleri yakınlarını anıyor, acılarını tazeliyorlar. Ziyaretçi defterinde yer alan duygu dolu ifadelerden bazıları şöyle: “Benim adım Furkan. Ben annemi babamı kaybettim depremde. Allah kimseye vermesin böyle bir acı,” “Vedat amcacığım seni hiç tanımadım, eminim ki tanısam çok severdim. Kızların ve eşin güvenilir ellerde, bundan emin olabilirsin. Gözün arkada kalmasın”, “Sevgili abim, sevgilim yengem, sevgili yeğenim, şu mübarek Kurban Bayramı'nı yine buruk bir şekilde geçirdik. Keşke sizler de aramızda olsaydınız. Her ne kadar eşimiz dostumuz olsa da sizin yerinizi dolduramaz.”


Tarih vermek şovdan ibaret

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Mithat Fırat Özer, Marmara'da yakın zamanda büyük deprem olacağına dair yapılan açıklamaların bireysel dikkat çekme çabaları olduğunu söyledi. Özer, kendisinin de aralarında bulunduğu, Kocaeli Üniversitesi ile Almanya'nın bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu Geo Forschungs Zentrum'dan bilim adamlarından oluşan heyetin depremle ilgili çalışmaları Gemlik çevresinde sürdürdüğünü, aktif fay merkezinin Gemlik olarak gözüktüğünü söyledi. 22 istasyonla deprem hareketlerini gözlemeyi sürdürdüklerini ifade eden Özer depremle ilgili sık sık açıklama yapan uzmanlara da tepki gösterdi: “Depremin yakın zamanda olacağına dair yapılan açıklamalar bireysel dikkat çekme çabalarıdır. Öyle bir aktivite gözlemlemiyoruz. Medyadaki abartılı yorumlar projelere destek bulmak ya da kendilerini öne çıkartmak isteyenlerin çabalarıdır”

16 yıl önce