|

28 Şubat'a 9 klasör delil

28 Şubat sürecinin en önemli tanıklarından Bülent Orakoğlu ve Hasan Celal Güzel, soruşturmayı yürüten özel yetkili savcıya 'mağdur' ve 'tanık' sıfatıyla ifade verdi. "O döneme dair 9 klasör belgeyi savcıya sundum" diyen Orakoğlu, 28 Şubat'ın sivil ayağına da yakında operasyon gelebileceği mesajı verdi. Bilgisine başvurulan Hasan Celal Güzel ise "Bizde olmayan belgeler savcıda var" diye konuştu

Sercan Küçükşahin
00:00 - 4/05/2012 Cuma
Güncelleme: 00:46 - 4/05/2012 Cuma
Yeni Şafak
28 Şubat'a 9 klasör delil
28 Şubat'a 9 klasör delil

28 Şubat 'post-modern' darbe sürecinin en önemli tanıklarından Bülent Orakoğlu, soruşturma kapsamında tanık olarak ifade verdi. Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak adını yazdıran 28 Şubat sürecinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanvekili olarak görev yapan Orakoğlu, soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'ye 3 buçuk saat ifade verdi. Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Orakoğlu, savcılığa o dönemle ilgili 9 klasör delil verdiklerini belirterek, "Savcının bana sorduğu sorulardan operasyonun devam edeceği anlaşılıyor. 28 Şubat'ın sivil ayağına her an operasyon yapılabilir" dedi.

9 KLASÖR DELİL VERDİK

"28 Şubat süreci içerisinde hem mağdur olarak hem de dönemin en yakın şahitlerinden birisi olarak, mağdur ve tanık sıfatıyla sayın özel yetkili savcıya o dönemle ilgili tüm bildiklerimizi 9 klasör olarak sunduk. Burada o dönemde yapılan bütün hukuksuzluklar, kanunsuzluklar hepsi vardı" diyen Orakoğlu, sorulan sorulardan bu sürecin devam edeceğinin görüldüğünü kaydetti. "9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile alakalı soru soruldu mu?" şeklindeki soruya ise, "Henüz oralara gelmedik. Ama daha önce medyada yansıdığı şekilde, Cumhurbaşkanına, bizim emniyet istihbarat daire başkanlığı olarak Batı Çalışma Grubu belgesini kendisine yerleşik sırayla verdiğimizi ama bu belgeden dolayı bize operasyon yapıldığını, bunun bir suç belgesi olduğunu, ülkeyi darbe şartlarına götürmeye yönelik bir çalışma grubu olduğunu, Batı Çalışma Grubu'nun kesinlikle hukuki bir dayanağı olmadığını belirttik. Zaten savcıların elinde darbecilerle birlikte hareket eden bazı sivil unsurlarla ilgili çok ciddi bilgi ve belgelerin olduğunu anlamış bulunuyorum" yanıtını verdi.

SAVCILAR HER ŞEYİ BİLİYOR

"Sivil kanada operasyon olacak mı?" şeklindeki soruya karşılık Bülent Orakoğlu, "Olması gerekiyor. Sorulardan geleceği anlaşılıyor. En az darbe yapanlar kadar suçlu siviller var. Onların da gelmesi gerekiyor. Onlara da hesap sorulacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 28 Şubat'ın sivil ayağına her an bir operasyonun gelebileceğini ifade eden Orakoğlu, "Operasyonu zedeleyecek bir bilgiyi paylaşamayız. Ama şunu herkes bilmelidir ki, savcılar her şeyi biliyor. Suçsuz hiç kimseyi tutuklamazlar. Biz belgeleri ortaya çıkardığımızda çok şey bildiğimizi sanıyorduk ama savcının elindeki bilgileri görünce onların bizden kat kat fazla bilgiye sahip olduklarını gördük. Savcıların elinde çok ciddi belgeler var" diye konuştu.

Orakoğlu, 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak kurulan Batı Çalışma Grubu'nu deşifre ettiği için cuntacıların hedefi olmuş ve vesayet dönemi yargısı tarafından 'gizli belgeleri ifşa ettiği' gerekçesiyle hapse mahkum edilmişti. Orakoğlu, askeri mahkemece tutuklanıp 56 gün hapis yatmıştı.


Delil yağmış

28 Şubat soruşturması kapsamında 'mağdur' ve 'tanık' sıfatıyla ifade veren Bülent Orakoğlu, savcılığa birçok belgenin gelmiş olduğunu gördüğünü söyledi. Orakoğlu, "Savcılığa belge yağmış. Genelkurmay'dan, Gölcük'ten çıkan belgelerden... Biz de aydınlandık. Herkes hukuk içinde cezasını çekecek. Biz bu ifadeleri bu ülkenin çocukları bir daha darbe yaşamasınlar diye veriyoruz. O süreçte dik duranlar tanık olarak çağrılacaklardır" şeklinde konuştu.


Bizde olmayan belgeler savcıda

28 Şubat soruşturması kapsamında eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'in de bilgisine başvuruldu. O dönem gizli belgeleri yayınlamaktan tutuklanıp yargılanan Güzel, dün öğle saatlerinde Ankara Adliyesi'ne gelerek, soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'ye 'mağdur' ve 'tanık' sıfatıyla yaklaşık 2 saat süreyle ifade verdi. Güzel, adliyeden ayrılırken basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 15 sene önceki 28 Şubat'ı ihbar eden dilekçelerinin savcı tarafından incelendiğini belirterek, "28 Şubat konusunda bildiklerimi, bu konudaki mücadelemi, mağduriyetimi, hepsini anlattım" dedi. 'Post-modern' darbe döneminin kilit isimlerinden Güzel, soruşturmanın çok sağlam temeller üzerine devam ettiğini vurgularken, "Bizde olmayan belgeler savcıda var" ifadesini kullandı. 28 Şubat döneminde Fevzi Türkeri hakkında yaptığı şikayetin de sorulduğunu kaydeden Güzel, "Bu konudaki evrakım da onda. Benim ihbar ettiğim konular vardı. Suç duyurusunda bulunmuştum, onların evrakı, vesikaları vardı. Bende olmayan belgeler de vardı. Savcı Bilgili, sorularla beni yönlendirdi. Kendisi sordu, ben de anlattım bildiklerimi" diye konuştu.

BİR'İN HEDEFİNDEYDİ

28 Şubat'ın en önemli mağdurlarından Hasan Celal Güzel o dönem Yeniden Yükseliş Partisi'nin genel başkanıydı. Ülke genelinde verdiği konferanslarla halkı darbecilere karşı uyarmayı kendine görev edinen Güzel, Batı Çalışma Grubu üyesi cuntacı subayların hedefi olmuştu. Güzel, dönemin kudretli paşası Çevik Bir'in, kendisini hapse attırmak için yargıya talimat verdiğini belirtmişti. Güzel, hakkında açılan davalardan ötürü aylarca cezaevinde kaldı.


Yağlı kazığı anlatacak

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in de bilgisine başvurulacak. 28 Şubat sürecinde İçişleri Bakanı olarak görev yapan ve cuntacı generallerin tehditlerine maruz kalan Akşener'in, Savcı Bilgili tarafından ifade vermek üzere davet edildiği öğrenildi. Akşener'in bugün Ankara Adalet Sarayı'na gelerek ifade vermesi bekleniyor. Soruşturmanın 2. dalgasında gözaltına alınarak tutuklanan emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, 28 Şubat sürecinde dönemin Akşener'i, bir aracı vasıtasıyla “Git söyle o kadına, ileri geri konuşmasın. Gelirsek İçişleri Bakanlığı'nın önünde yağlı kazığa oturturuz...” ifadeleriyle tehdit etmişti. Akşener de diğer tüm mağdurlar gibi sorumluların hukuk önünde cezalandırılmalarını bekliyor.



12 yıl önce