|

40 derecede ekmek mücadelesi

İha
00:00 - 2/07/2009 Perşembe
Güncelleme: 10:49 - 2/07/2009 Perşembe
Yeni Şafak
40 derecede ekmek mücadelesi
40 derecede ekmek mücadelesi

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden Adana'ya gelen tarım işçileri 40 derece sıcaklıkta çalışarak ekmek mücadelesi veriyor.

Adana'nın binlerce dekar tarım alanları özellikle Doğu ve Güneydoğu halkı için ekmek kapısı olmaya devam ediyor. Kışın narenciye bahçelerinde portakal, mandalina, limon toplayan tarım işçileri, pamuk, buğday ve karpuz hasadı döneminde de Adana'yı mesken tutuyor. Tarım işçileri sürekli tarım arazilerinde çalıştıkları için ailelerini en fazla 12 ayın 2 ayında görebiliyor.

Tarım işçileri için en zor çalışma dönemi ise Adana'da yaz ayları oluyor. Yazın 40 dereceye varan sıcak ve yüzde 70'e ulaşan nemli havada çalışan işçiler, günde en az 8 saat mesai harcıyor.

Tarım işçileri bu aylarda özellikle karpuz ve kavun tarlasında kamyonlara karpuz ile kavun yükleyerek nafakalarını çıkartıyor. Günde tonlarca karpuzu kamyonlara yükleyen tarım işçileri Çukurova'nın lezzetli karpuzlarını vatandaşlara ulaştırıyor.

Şanlıurfa'da 4 çocuğunu ve eşini bırakarak çalışmak için Adana'ya gelen 30 yaşındaki Mehmet Keser de 40 derece sıcağın altında saatlerce ter döken işçilerinden biri. Para kazanmak zorunda kaldığı günden beri tarlalarda çalışarak evine ekmek götürdüğünü belirten Keser, "Bizim maddi durumumuz iyi olmadığı ve köyümüzde okul olmadığı için hiç okuyamadık. Hem köyde yaşıyorduk hem de köyün dışında okula gidecek maddi gücümüz yoktu. Bu nedenle okuyup öğretmen, polis ya da devlet memuru olamadık. 15 yaşından

beri tarım işçisi olarak çalışıyorum. Önce paramı babama veriyordum. Şimdi kendi ailemi geçindirmek için çalışıyorum" dedi.

4 çocuğunu çalışıp okutmak istediğini söyleyen Keser, "Ben parasızlık yüzünden okuyamadım. Ama çocuklarımın hepsini kız-erkek ayırt etmeden okutacağım. Onlar da benim gibi rezil olmasın. Ben 12 ayın sadece 2 ayı belki evdeyim. Geri kalan günler hep tarlada çalışıyorum" diye konuştu.

Gündüz 40 derece sıcakta çalışmanın çok zor olduğuna dikkat çeken Keser, "Sıcakta çalışmak çok zor oluyor ama çalışmak zorundayım. Çocuklarım ve eşim için çalışıyorum. Günde 25 TL ücret alıyorum. Aldığım parayı da burada harcamamak için ya kaldırımlarda yatıyorum. Ya da çalıştığım tarlada yatıp kalkıyorum. Benim hayatım hayat değil ama çocuklarımın hayatı kurtulsun" dedi.

35 yaşındaki Halil Urdan ise 6 tane çocuğu ve eşi için çalışmak için Mardin'den Adana'ya geldiğini belirterek, "Ben arkadaşımdan daha şanslıyım. Çünkü ben 5. sınıfa kadar okudum. Köyde 5'ten sonrası olmadığı için devam edemedim. İlçeye ya da ile gitmeye maddi gücümüzde el vermedi. Ama en azından okuma yazma biliyorum. Ama yine de tarlada çalışıyorum. 40 derecede çalışmak çok zor oluyor. Güneşten yüzümüz kavruluyor" diye konuştu.

Adana'da akrabası olduğu için konaklama sorunu olmadığını, ancak diğer arkadaşlarının tarlalarda ya da şehir merkezinde kaldırımlarda yattığını anlatan Urdan, "Ekmek parası için çalışmak zorundayız. Çocuklarımızın yüzüne hasret kalıyoruz. Ben iki çocuğumu 10 aylık olduktan sonra görebildim. Onların hasreti sıcaktan daha fazla yakıyor" dedi.


15 yıl önce