Mersin Üniversitesi Geliştirme Vakfı (MÜGEV) Türkmen Koleji'nde öğrencilerle bir araya gelen Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe, dünyanın takdir ettiği o büyük insanın sevgisini ve çok küçük yaşta kaybetmenin acısını hep içinde hissettiğini söyledi.
MÜGEV Türkmen Koleji'nde öğretmen, öğrenci ve velilerle birlikte "Atatürk ve Çocuk" konulu söyleşiye katılan Adatepe, öğrencilerle düzenlenen her etkinlikte Atatürk'ün elinden tuttuğu o eski günleri hatırladığını söyledi.
Atatürk'le birlikte geçirdiği çocukluk günlerini öğretmen, öğrenci ve velilerle paylaşırken duygulu anlar yaşayan Adatepe, Atatürk'ün yanına 9 aylık bir bebekken geldiğini ve 6 yaşına kadar dolu dolu yaşadığını belirtti. 6 yaşına kadar Atatürk'le her gün her an birlikte olduğunu ifade eden Adatepe, "Ben sizler gibi çocukların olduğu bir ortamda büyümedim. Benim bütün arkadaşım, annem, babam, her şeyim Atatürk'tü. Onunla birlikte çok mutlu günler yaşadım. Florya Köşkü'ndeki o resimleri gördüğümde çok mutlu oluyorum. Dünyanın takdir ettiği o büyük insanın sevgisini ve çok küçük yaşta kaybetmenin acısını hep içimde yaşıyorum" dedi.
Konuşmasında nasıl Atatürk'ün kızı olduğunu anlatan Ülkü Adatepe, kendi annesini Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın büyüttüğünü ve Atatürk'ün evlendirdiğini, daha sonra da kendisinin dünyaya geldiğini söyledi. Daha anne karnındayken kendisine Atatürk tarafından Ülkü adının verildiğini kaydeden Adatepe, "Ben 9 aylık bir bebekken Atatürk, Gazi Orman Çiftliği'ne gelmiş. Yeni yürümeye başlamış bir bebekken Atatürk'ün kucağına atlayıp onu öpmeye başlamışım. İçinde büyük bir çocuk sevgisi bulunan Atatürk, benim verdiğim tepkiden çok mutlu olmuş ve saatini çıkarıp kulağıma dayamış. Atatürk, oradan ayrılacağı zaman ondan ayrılmamak için boynuna sarılıp hüngür hüngür ağlamışım. Ancak Atatürk beni o halde bırakıp gitmiş. Gece sabaha kadar gözüne uyku girmeyen Atatürk, ertesi gün gönderdiği bir araçla Gazi Orman Çiftliği'nden beni aldırarak Çankaya Köşkü'nde 2 saat benimle oynamış. Daha sonra da benden ayrılamayacağını anlamış ve manevi evlat olarak yanına almış" diye konuştu.
Atatürk'ün çocukları, çocuklar adına bir bayram bırakacak kadar çok sevdiğini vurgulayan Adatepe, Atatürk'le birlikte 6 yaşına kadar geçirdiği günleri de şöyle özetledi:
"Aslında Atatürk'ün bir çocuğa ayıracak zamanı yoktu. Çünkü onun yapacağı daha çok işler vardı. Ben Atatürk'e karşı çok uysal davrandığımız için bizim beraberliğimiz yürüdü. Aslında dışarıda ben çok yaramaz bir çocukmuşum. Ancak Atatürk'ün yanında son derece uslu bir çocuktum. Atatürk insana bir güç veriyordu. Atatürk bana bir kere bile bağırmadı. Bana hep zaman ayırdı ve sevgiyle yaklaştı. Ben Atatürk'ten yalan söylememeyi öğrendim. Onun en çok kızdığı şey yalandı. 3 yaşında Florya Köşkü'nde Atatürk'ten yüzmeyi öğrendim. Çatal, bıçak kullanmayı ondan öğrendim, hayvan sevgisini öğrendim. Sabahları Atatürk'le birlikte kahvaltı ederdik, normal zamanlarda sabahları kapısını açar, yatağın içine sıçrar, saçlarını karıştırır ve Atatürk'ümü uyandırırdım. Atatürk küçücük çocuğa bile kıymet verir, ona sevgiyle yaklaşır ve dediğini yaptırırdı. Çok düşünceli ve hassas bir insandı. Eşitliğe çok önem verirdi. Bir erkek çocuğu ne haklara sahipse kız çocuklarının da aynı haklara sahip olduğunu söylerdi. Atatürk kadınların ayaklarının üzerinde güçlü bir şekilde durabilmeleri için onlara her türlü olanağı sağladı. Sanata ve sanatçılara çok önem ve değer verirdi. Çok çağdaş bir düşünceye sahipti. Hepimizi parlak ve ışıklı bir Türkiye'de yaşatmaya çalıştı. Çok mütevazı insandı. Bizi de öyle yetiştirdi. Ben hiçbir zaman orta yere çıkıp Atatürk'ün kızı olduğumu söylemedim. Beni son 15 yıldır insanlar tanıyor. Atatürk'ü çok yakından tanıyan benden başka kimse kalmadı. O nedenle bildiklerimi ve yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Atamızı anlatmak benim boynumun borcu."
Söyleşinin ardından Ülkü Adatpe'ye MÜGEV Türkmen Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Mükremin Altıntaş tarafından teşekkür belgesi, Okul Aile Birliği Başkanı Fulya Yalçın tarafından MÜGEV Türkmen Koleji logolu fular armağan edildi.
