|

Bize başınızı açın diyorlar

17 Aralık sürecinden rahatsız olarak cemaatten ayrılanların anlattıkları, cemaatin adeta bir istihbarat örgütü gibi çalıştığını gözler önüne seriyor. Başörtüsü yasağı kalktığı halde, sistemin içine yerleştirilmesi düşünülen hukuk fakültesi öğrencilerinin, cemaatten oldukları anlaşılmasın diye başları açtırılıyor, evlerde takma isimle hitap ediliyor.

Emeti Saruhan
00:00 - 29/03/2014 Cumartesi
Güncelleme: 23:24 - 28/03/2014 Cuma
Yeni Şafak
Bize başınızı açın diyorlar
Bize başınızı açın diyorlar

Cemaatte yıllarca samimi duygularla hizmet eden ancak 17 Aralık ile başlayan süreçte yaşananlardan rahatsız olarak kaldıkları cemaat evlerinden ayrılan kız öğrenciler M.Y., Z.E. ve Ş.Y. cemaat içinde yaşananları anlattılar. Evlerde televizyon olmadığı, Zaman gazetesinden başka gazete girmediğini anlatan öğrenciler, genelde cemaattekilerin hep birbirleri ile görüştüğü için yaşananlara tam vakıf olamadıklarını söylüyor. Başka gazete alan olursa tepki gösterildiğini ve takip edildiği anlatan öğrenciler 'Orada yetiştiğin, dışarı ile de çok bir bağlantın olmadığı için yavaş yavaş işliyorlar. Sorgulamıyorsun, dediklerine inanıyorsun. Sorgulayacak kişiler zaten üst kadroya çıkamıyor.' diyor.

TOPLU TWEET SEANSLARI

Evlerde kalan öğrencilerden sürekli tweet atmalarının istendiğini söyleyen öğrenciler 'Tweet halkası kurmuştuk. Yayınlanan hashtage göre yazıyorduk. Başkalarına da sürekli tweetlerinizi attınız mı diye hatırlatmamız gerekiyordu. Gece 2'lere kadar toplanıp, hiç okumadan RT ediyorduk. Çevrende kaç kişi tweet atıyor, annen baban kardeşin de tweet atıyor mu diye soruluyordu' diyorlar. Öğrenciler, cemaat içinde herkesin görevi olduğunu, bu görevler nedeniyle derslerine çalışamadıklarını, ancak bunun cemaat için önemli olmadığını ifade ediyorlar.

AYRI BİR DEVLET GİBİ

Cemaatten ayrılmak isteyenleri 'Bu süreçte ayrılmayın. Resmen tarih yazıyoruz, neden siz de içinde olmuyorsunuz' sözleriyle ikna ettiklerini ifade eden öğrenciler paralel devletin varlığına inandıklarını şu sözlerle dile getiriyorlar: 'Sistem çok iyi işliyor. Bizim hizmet adıyla yaptığımız faaliyet bile kendi içinde bir devlet gibi. Cemaat 4 yıl boyunca ilgilendiği öğrencilere sınav sorularını veriyor. İtiraz eden olursa Peygamber Efendimiz zamanından bir örnek verilip, 'Biz cihattayız her şey mubahtır' deniyor. Hukuk fakültesine giden kızlara, cemaatten oldukları anlaşılmasın diye yasak olmadığı halde başları açtırılıyor. Daha önce başörtülü oldukları anlaşılmasın diye de güneşte yanmaları özellikle boyun bölgesini yakmaları isteniyor.'

HAREKETLERİ BİLE DİZAYN EDİLIYOR

Askeri liselere hazırlanan lise öğrencilerinin cemaatten oldukları anlaşılmasın diye FEM dışındaki dershanelere gönderildiğini söyleyen kızlar bu öğrencilerin el hareketleri, giyiniş tarzlarına kadar dizayn edildiklerini ifade ediyorlar. Ayrıca GATA'nın koridorlarını bile avuçlarının içleri gibi bildiklerini, öğrencilere nerede nasıl davranacaklarını anlattıklarını da ekliyorlar.

Dini sohbetler oy toplama yeri

Öğrencilere ve öğrenci velilerine yapılan sohbetlerde 'Neden CHP'ye oy vermemiz gerekiyor. Neden AK Parti'ye vermemeliyiz' konularının işlendiği anlatan öğrenciler, 'Aynı sohbet her yerde yapılıyor. Ablaların ellerinde dağıtılan fotokopiler var. Oradan AK Parti şöyle yaptı, böyle yaptı diye anlatıyorlar. Mahalledeki gruplara, velilere, lise öğrencilerine, çalışanlara… Siyaset yapmayın itirazı gelirse, 'biz siyaset yapmıyoruz ama bunları anlatmamız lazım' şeklinde savunma yapıyorlar' diyorlar. FEM dershanelerinde hocaların açık açık 'Tek çare Sarıgül' dediklerini anlatan öğrenciler, dershanenin hizmetlisine kadar paylaşıp ikna çalışmaları yapıldığını, 'Başbakan ne kadar çok oy alırsa millet arkamda deyip kurumlarımızı kapatacak' dendiğini söylüyorlar. Kılıçdaroğlu'nun 'Her CHP'li bir AK Partiliyi ikna etsin' sözlerini duyunca kendilerinde filmin koptuğunu söyleyen öğrenciler sebebini de şöyle açıklıyor: 'Bu cemaatin yöntemi. Kılıçdaroğlu cemaatten taktik almış.'

Her şeyinizi satıp Bank Asya'ya yatırın

Bank Asya için acil toplantı yapıldığını, aileniz tarlasını malını ne varsa satıp bankaya yatırsın dendiğini söyleyen öğrenciler, 'Cemaat çok fazla yardım topluyor. Öğrenciler de kendi paralarını ödedikleri halde cemaat tarafından evlerin kiraları ev sahiplerine ödenmiyor. Öğrenciler ev sahiplerine karşı mahcup oluyorlar. 4-5 ay kira ödenmediği için evden çıkartılanlar var' diyorlar. Fethullah Gülen'in ettiği bedduanın cemaat tabanını oldukça rahatsız ettiğini ifade eden öğrenciler, 'O beddua değildi mülaneydi diye açıklama yapıldı. Ablalar ya biz hatalıysak diye çok korktu. Sadaka verdiler, bize de sadaka vermemizi söylediler' diyorlar. Fethullah Gülen'in önceden kendileri için çok önemli bir insan olduğunu anlatan öğrenciler yaşadıkları hayal kırıklığını şu sözlerle anlatıyor: 'İlla ki cemaatte de çürük bir tabaka vardır diyorduk ama şimdi o mu kandırıldı biz mi kandırıldık bilmiyoruz.'


10 yıl önce