|

Çikolata almaya gitti oğlum

Çocukları terör örgütünce dağa kaçırılan annelerin feryadı yürekleri dağlıyor. Yavrularının getirilmesini isteyen anneler, PKK'ya karşı başlattıkları sivil direnişi 11 gündür aralıksız sürdürüyor. Çocuğunun gönüllü olarak dağa gitmesinin imkansız olduğunu dile getiren annelerden Fatma Türk, şöyle haykırdı: 'Kahvaltı yapacaktık. Krem çikolata almak için çıktı, bir daha gelmedi. Oğlum kaçırıldı. Yeter artık, ağlatmayın bizi!'

Nil Gülsüm
00:00 - 30/05/2014 Cuma
Güncelleme: 23:25 - 29/05/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Çikolata almaya gitti oğlum
Çikolata almaya gitti oğlum

Çocukları terör örgütünce dağa kaçırılan ve çeşitli propagandalarla kandırılan 57 anne, endişeli şekilde evlatlarının geri dönmesini dört gözle bekliyor. Acılı ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önü ile Dağkapı Meydanı'nda başlattığı oturma eylemi 11'inci gününe girdi. Erzurum, Van, Bitlis, Mardin ve Batman'dan gelen ailelerin de destek vermesiyle eyleme katılanların sayısı 46'ya ulaştı. Ayrıca İzmir'de 6, İstanbul'da 2, Adıyaman'da 2 ve Bitlis'te 1 aile, çocuklarının örgüt tarafından kaçırıldığı gerekçesiyle resmi makamlara müracatta bulundu. Bazı anneler günlerdir uykusuz ve gıdasız kalmanın sebep olduğu dirençsizlik nedeniyle zaman zaman fenalaşıp bayılıyor. Bayılan kadınlara 112 Acil Servis ekipleri olay yerinde müdahale ederken, bazıları sedyeyle götürüldükleri ambulans veya hastanede tedavi ediliyor.

DAĞDA YAŞAYAMAZ

Acılı ailelere çocukları daha önce dağa götürülen aileler de eyleme destek veriyor. Annelerin çağrısı siyasetçileri de harekete geçirirken, özellikle Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında konuya sahip çıkarak, çocukların bırakılması için yaptığı çağrı ailelere büyük moral olmuş. Kendileriyle aynı durumda olan çok daha fazla kişi olduğunu söyleyen anneler, korktukları için herkesin bu eyleme gelemediğini dile getirdi. Çocuklarının nasıl ortadan kaybolduğunu ve bu süreçte yaşadıklarını Yeni Şafak'a anlatan annelerin ortak sözü ise 'Benim çocuğum kendisi gitmez, dağda yaşayamaz.'

GİTTİ BİR DAHA GELMEDİ

Dağa kaçırılan çocuklardan 15 yaşındaki Ahmet Barış Türk'ün annesi Fatma Türk, oğlunun seçimlerden iki gün sonra kaybolduğunu belirterek, 'Kahvaltı yapacaktı. Kahvaltı için krem çikolata ve başka şeyler alacaktı, onun için gitti bir daha da gelmedi. Biz barış istiyoruz. Çocuklarımız gelsin istiyoruz. Hapislerde olan da dağlarda olanlar da gelsin, barış olsun istiyoruz. Oğlum dağa gönüllü gitmedi, kaçırıldı. Anaların ahı yerde kalmaz. Yeter artık, anaları ağlatmayın' diye feryat etti.

OĞLUMUN AYAĞI SAKAT

Dört aydır oğlu Abdullah Kan'dan haber alamayan annesi Kevi Kan ise 'Ben oğlumu istiyorum. Zaten oğlum hasta, ayağında sıkıntı vardı, tahlilleri iyi çıkmamıştı. O daha bebektir, 14 yaşında daha. Ben çocuğumu istiyorum. Analar ağlamasın artık' şeklinde haykırdı. 20 gündür kayıp olan Ahmet Akbaş'ın annesi Remziye Akbaş da duygularını şöyle dile getirdi: 'Lise birinci sınıfa gidiyor. Oğlum 20 gündür kayıp. 'Ben çarşıya gidiyorum, bana yemek hazırla' diyerek gitti, daha da gelmedi. Oğlumun öyle bir niyeti yoktu. Dersleri çok iyiydi. Okulun en çalışkan öğrencilerindendi.'

Temizlik yaptım okuttum

Kars'ta üniversite 2. sınıf öğrencisi Büşra Esendemir'in annesi: 'Gaziantep'e geçiş yapmayı düşünüyordu. Tüm evraklarımı toplayıp Haziran'ın 23'ünde geleceğim demişti. 10 gün önce oldu kayboldu. Kızım kimsenin bardağından su içmezdi o kadar hassas birisiydi. Kızımın kesinlikle kandırıldığını ve götürüldüğünü düşünüyorum. Her ne olursa olsun ben kızımı istiyorum. Benim dört kızım var ve benim canım ciğerim. Bu kızım dört ayağımdan birisiydi. Ben çocuğumu temizliğe giderek okuttum. Eşim de ben de çocuklarım için çalışıp durduk. Biz bu ateşle nasıl yaşarız. '

Kızım savcı olacaktı

Diyarbakır'da 23 Nisan'da gittikleri piknikten kaçırılanlar arasında yeralan 15 yaşındaki Halime Gündüz'ün annesi Safiye Gündüz:

'Pikniğe beş kadın militan gelmiş, bunları alıp götürmüşler. Fırat giderken benim kızım da arkasından ağlamış gitmesin diye. Onun ardından kızım Halime'yi de almışlar. Kızım kendi isteği ile gitse arkadaşının arkasından 'gitme' diye neden seslensin. Kızım arkadaşının arkasından ağlayıp gitme deyince onu da götürmüşler. Arkadaşına 'sen niye gidip engel olmadın' diye sorduğumda 'gitseydim beni de götürürlerdi' dedi. O gün mesajlaştığı arkadaşlarına 'pikniğe gidiyorum döndüğümde konuşuruz' diye mesaj göndermiş. Kızımın asla böyle durumu yoktu. Pikniğe gitmeden bir gün önce benden pikniğe götürmek için pasta yapmamı istemişti. Kızım pikniğe gitti, dağa değil. Arkadaşlarının akşam getirdiği çantanın içinde telefon vardı. Kartı kırılmıştı, onlar kırmışlardı. Yanına piknik malzemesi dışında bir şey almamıştı. Zaten arkadaşlarının söylediğine göre kızım onları görünce sapsarı oluyor, rengi gidiyor. Kızımın yaşı çok küçüktü. Kızımı bana getirmelerini istiyorum. O gelene kadar da eve gitmeyeceğim. Babası kızıma 'kızım doktor ol, ellerimin yaralarını iyileştir' diyordu. Ama kızım savcı olmak istiyordu... Onlar bıraksa kızım gelir eve...'

Başka çocuğum yok benim!

23 Nisan pikniğinde kaçırılanlardan 18 yaşındaki Leyla Güneş'in annesi İffet Güneş, başka çocuğu olmadığını belirterek, tek kızını geri istiyor. Güneş, kızıyla ilgili şunları anlattı: 'Bir aydır kayıp. Kendi isteği ile gitmiş olamaz. Onun tek isteği okul okumaktı. Kızım polis olmak istiyordu. Bu sene üniversite sınavına girdi. Barajı geçti ikinci sınava gitmeden kayboldu. Kaybolmadan bir önceki gece bana 'sonraki sınav için babam bankaya para yatırsın' dedi. Ben de 'tamam' dedim. Bir gece önce 'sınav için bankaya para yatırın' diyen kişi niye dağa çıksın. Kızımı bana getirsinler. O benim arkadaşımdı. Tek çocuğumdu. Başka çocuğum da yok, çocuğum olmuyor. Kızının fotoğrafına bakarak, 'bana gülüyor gülerek bakıyor baksana. Kızım benimle konuşuyor' diyor.'

TABLETİYLE OYNARDI

Lise birinci sınıfa giden oğlu Veysi Cebe'nin okula gittiği gün geri dönmediğini belirten anne Halime Cebe ise şöyle konuştu: 'İki derse girmiş, sonra 'karnım ağrıyor' diyerek okuldan çıkmış. Bir daha da haber alamadık. Onun dağa gitmek gibi bir niyeti yoktu. Okuldan ona tablet bilgisayar vermişlerdi. Sürekli onunla oynardı.'

Elini elime koysunlar

40 gündür kayıp Osman Baytok'un annesi Zeynep Baytok:

'Kaybolduğu gün ben annemlerdeydim. Beni akşam aradı anne gelip seni alayım eve götüreyim dedi. Ben de dayısının bırakacağını söyledim. Şarjının bitebileceğini söyledi ben de eve gidince takmasını söyledim. Bana tamam dedi. Eve gidecekti ama bir daha haber alamadık. Onu Allah bilir ama ben kendisi de gitmiş olsa götürmüş de olsalar çocuğumu istiyorum. Çocuğum bulununcaya kadar buradan gitmeyeceğim. Çocuğumun elini getirip elime koysunlar istiyorum.'

Kulağına kim bakar dağda!

Kayıp çocuklardan Ali Karaşin'in annesi Yüksel Karaşin, oğlunun kaçırılma hikayesini şöyle anlattı: 'Ben hasta olduğum için gün içinde defalarca eve gelerek beni kontrol ederdi. Saat 12 buçukta evden çıktı. Saat iki buçukta annemlere gitmiş. İçeriye çağırdıklarında 'Eve gideceğim, annem hasta' demiş ve oradan ayrılmış. 'Annem hasta' diye eve girmeyen kişi dağa mı çıkar. Ama bir daha eve gelmedi. Benim oğlum akşam yediden sonra sokağa çıkamazdı korkardı. Gece on defa bana kapıyı kilitleyip kilitlemediğimi sorardı. Kedi gelse oğlum korkardı, dağa nasıl çıksın. Kulaklarından rahatsızdı. Sürekli akardı. O gece yattığında ben peçete alır kulaklarını temizlerdim. Şimdi kim ona bakacak, temizleyecek? Rüzgar vursa çocuğum dayanamaz sağır olur. Onun hayali polis olmaktı. Çocuğumuzu istiyoruz.'


10 yıl önce