|

Düşüncedeki engel fiziksel engelden daha zararlıdır

100 Adet Akülü Tekerlekli Sandalye Takdim Töreni'nde konuşan Emine Erdoğan, “Fiziki engel mutlaka ve mutlaka aşılır, ama anlayıştaki, zihniyetteki engel, fiziki engelden çok daha zararlıdır” dedi.

Aa
00:00 - 11/05/2011 Çarşamba
Güncelleme: 17:04 - 11/05/2011 Çarşamba
Yeni Şafak
Düşüncedeki engel fiziksel engelden daha zararlıdı
Düşüncedeki engel fiziksel engelden daha zararlıdı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 'Fiziki engel mutlaka ve mutlaka aşılır, ama anlayıştaki, zihniyetteki engel, fiziki engelden çok daha zararlıdır' dedi.

Fatih Belediyesince, Engelliler Haftası kapsamında Fatih Spor Kompleksi'nde düzenlenen '100 Adet Akülü Tekerlekli Sandalye Takdim Töreni', saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü Gösteri Sanatları Topluluğu Mehter Takımı'nın performansının ardından konuşan Emine Erdoğan, Fatih Belediyesinin bu anlamlı töreninde katılımcılarla bir arada bulunmaktan büyük bir heyecan duyduğunu söyledi.

Engelli vatandaşlara dağıtılan bu akülü araçlardan ve ayrıca açılışını gerçekleştirecekleri Silivrikapı Eğitim Birimi ve Sosyal Merkez'den dolayı Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve ekibine teşekkür eden Erdoğan, akülü araçların, engellilerin hayatını daha da kolaylaştıracağını, hareket kabiliyetini artıracağını, çok önemli ölçüde hareket serbestliği sağlayacağını dile getirdi.

Emine Erdoğan, belediyelerce gerçekleştirilen sosyal destek projelerini gönülden desteklediklerini vurgulayarak, ancak Türkiye genelinde tüm belediyelerin tekerlekli sandalye dağıtmasının tek başına yeterli gelmeyeceğine, şehirlerin de engelliler için yeni baştan tasarlanılmasının kaçınılmaz olduğuna dikkati çekti.

Sadece belediyelerin değil tek tek her bir vatandaşın, kendisini engelli vatandaşların yerine koyması, onlarla empati kurarak, ihtiyaçlarını, daha onlar istemeden yerine getirme gayreti içinde olması gerektiğini ifade eden Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

'Ben her zaman ifade ediyorum; Fiziki engel mutlaka ve mutlaka aşılır, ama anlayıştaki, zihniyetteki engel, fiziki engelden çok daha zararlıdır. Engelli kardeşlerimizi toplumun dışına iten, şehrin dışına mahkum eden, onları eve hapseden bir anlayış, bizim kültürümüzle, medeniyetimizle, en önemlisi de insanlıkla asla bağdaşmaz. Eğitimden sağlığa, kültür sanattan toplu taşımaya, spordan eğlenceye kadar, herkesin özgürce, rahatça kullanabildiği imkanlar, aynı eşitlikte engelli kardeşlerimizin de kullanımına sunulmak zorundadır. Çok şükür Türkiye, bu noktada çok önemli mesafe kaydetti.

Yerel yönetimlerimiz bu alanda adeta bir zihniyet devrimi yaşadı ve çok güzel, çok başarılı işlere imza attı. Hükümet düzeyinde, engellilerin eğitimi başta olmak üzere, tarihi seviyelerde reformlar ve hizmetler gerçekleştirildi. Şu anda, evde bakılan her engelli birey için bakımı yapan kişiye, yani annesine, ablasına, teyzesine, ayda bir asgari ücret, bugünün değeriyle 630 lira ödeme yapılıyor. 2006'dan itibaren 285 bin özürlü yakını bu desteklerden faydalandı. Kurulan engelsiz yaşam merkezleriyle engelli kardeşlerimizin çok rahat ve konforlu şekilde, uzmanlarca bakımı gerçekleştiriliyor. Şu anda 93 yaşam evinde, her evde 12 engelli kardeşimiz bulunacak şekilde bu hizmet yürütülüyor.'


-'ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ İÇİN ARTIK POZİTİF AYRIMCILIK UYGULANIYOR'-

Emine Erdoğan, özürlü aylıklarının bu süreçte çok ciddi oranda artırıldığını, daha önce ayda sadece 25 TL olan özürlü aylığının, 300 TL'ye yükseltildiğini ifade ederek, 'İhtiyacı olan tüm engelli kardeşlerimiz, özel eğitim merkezlerinden ücretsiz yararlanıyorlar. Bu kardeşlerimizin taşıma ücreti dahi devlet tarafından karşılanıyor' dedi.

Engelli çocuğu bulunan annelerin de gözetildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

'Bu annelerimiz, 5 yıl erken emekli olabiliyorlar. Engelli çocuğu bulunan ebeveynler, artık günde 1 saat bakım için izin alabiliyorlar. Engellilerin istihdamı, teşvik edilmesi, desteklenmesi ve hayatlarının kolaylaştırılması için yasalar çıkarıldı, zorunluluklar getirildi. Kısacası, engelli vatandaşlarımız için artık pozitif ayrımcılık uygulanıyor. Bu pozitif ayrımcılık da bildiğiniz gibi son Anayasa değişikliğiyle güvence altına alındı.'

Önemli ve güzel adımlar atıldığını, ancak bunların da yeterli olmadığını belirten Erdoğan, yılların ihmalini gidermek için çok daha iş yapılması gerektiğini söyledi.

Engellilerin sorunlarının tek başına kamunun, tek başına hükümetin çabalarıyla çözülemeyeceğine işaret eden Emine Erdoğan, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve bireylerin de bu meseleye yoğunlaşması ve çözümün bir parçası olması gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, 'Eğer bu zihniyet devrimini gerçekleştirebilirsek, inanın Türkiye çok farklı bir ülke, engelli kardeşlerimizin hayatı da bugünkünden çok farklı bir hayat olacaktır. Ben, belediyelerimizin bu noktada gerçekten güzel çalışmalar yaptığını görüyor ve bundan heyecan duyuyorum. Bu desteklerin, katkıların artarak devamını, daha çok engelli kardeşimizin sevindirilmesini gönülden temenni ediyorum' diye konuştu.

Fatih Belediyesince vatandaşların hizmetine sunulan Silivrikapı Eğitim Birimi ve Sosyal Merkezi'nin de açılışını gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

'Bilgi evi, aile sağlığı merkezi, muhtarlık, ödeme noktası, sosyal işler birimi, internet sınıfı, kütüphane ve çocuk parkıyla bu merkez gerçekten Fatih ilçemize renk katacak. Çocuklarımızdan yaşlılarımıza kadar geniş bir kitle, bu hizmetlerden dolayı rahat bir nefes alacak, bu merkezin imkanlarından doyasıya istifade edecek. Ben, Fatih Belediyemizi bu anlamlı hizmetlerinden dolayı bir kez daha kutluyorum.'

Emine Erdoğan, konuşmasının ardından akülü tekerlekli sandalye verilen engelli vatandaşlarla tek tek ilgilenerek tokalaştı.


-BURHAN KUZU: 'ÖĞRENCİLERİMİZ KEŞKE SORULARIYLA BİZİ TERLETSELERDİ'-

Programa katılan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da engelliler konusuna 'vah vah' demekten öte bizzat hizmet ederek, bizzat yasa çıkararak ve meseleye el atarak çözüm bulan bir hükümet, meclis olduklarını, belediyelerin de çok güzel işler yaptığını söyledi.

Dünyadaki 7 milyar insanın tamamının 1 dakika sonra hangi engelle karşılaşacağını bilmediğini vurgulayan Kuzu, şöyle devam etti:

'Sadece gözümüzü kapatmış olsak, sadece görme meselesinin, görme duyusunun, elimizdeki nimetin kıymetini o zaman anlamış oluruz. Bugüne kadar Türkiye'deki engelli vatandaşlarımız ve engellinin annesi, babası çocuklarını gizlemişler bu toplumdan. Maalesef hep hor görülmüştür. Bunu kesinlikle siyaset adına söylemiyorum, tespit adına söylüyorum. 8 yıl önce bu memleketteki engelliler gözükmüyordu. Kapalı yerlerdeydi. Biz bunların farkına vardık. Hükümetimiz döneminde bunlar çok güzel bir şekilde devam ediyor.'

Burhan Kuzu, bir gazetecinin, İstanbul Üniversitesinde düzenlenen Uluslararası Anayasa Kongresi'nde bir grup öğrenci tarafından protesto edilmesine ilişkin sorusu üzerine, 'Kongrede açılış konuşması yaptık. Başka konuşma yapanlar da vardı. Kürsüye çıktığımız zaman koca salonda sadece iki öğrenci bir şeyler söyledi, ayrıldı gittiler. Biz öğrencilerimizin protestosuna bir şey demiyoruz da keşke sorularıyla bizi terletselerdi. Bilgi olsaydı, bunu zaten yapmazdı. Olay bundan ibaret' diye konuştu.

Programa, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, sanatçı Metin Şentürk ve çok sayıda engelli vatandaşla aileleri katıldı.


13 yıl önce