|

Ekonomi büyüdü kamu çalışanına pay verilmedi

Aa
00:00 - 1/05/2012 Salı
Güncelleme: 16:29 - 1/05/2012 Salı
Yeni Şafak
Ekonomi büyüdü kamu çalışanına pay verilmedi
Ekonomi büyüdü kamu çalışanına pay verilmedi

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, son 10 yılda ekonominin yüzde 40, geçen yılki büyümenin de yüzde 8,5 gerçekleştiğini belirterek, 'Ama maalesef ekonomik büyümeden kamu görevlilerine hiç pay verilmedi. Enflasyona ezdirmeme politikası izlendi. Artık sadece enflasyona ezdirme politikalarını yeterli bulmuyoruz. Ücretlerin, enflasyonu ezdiği ekonomik düzen istiyoruz' dedi. 

Gündoğdu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Hak-İş'le Tandoğan Meydanı'nda düzenledikleri mitingde, kazanılmış haklarına dokundurmamak, yeni haklar talep etmek ve toplu sözleşme taleplerini haykırmak için meydanda olduklarını söyledi. 

Dünya ve Türkiye ekonomisinin çalışanların emeği ile büyüdüğünü ifade eden Gündoğdu, tüm çalışanların ve kamu görevlilerin bayramını kutladı. 

Konuşması sırasında, alandakilerin 'Yüzde 50 verdi Erbakan, sıra sende Tayyip Erdoğan' şeklindeki sloganları üzerine Gündoğdu, 'Sayın Bakan burada talebinizi duymuştur' yanıtını verdi.

Kadına yönelik yasakların her alanda sürdüğünü, başörtülü kadınların halen milletvekili olamadığını dile getiren Gündoğdu, 'AİHM Başkanı, 'Başörtüsü kararımızı gözden geçirebiliriz' diyor. AİHM'in kararını beklemeye gerek yok, bu yasağı tüm alanlardan kaldıralım' dedi. 

Geçmişte darbe girişimlerini durduran 'ortak akıl mitingleri' düzenlediklerini anımsatan Gündoğdu, bu bağlamda, 12 Eylül 2010 halk oylamasına 'Toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet' sloganıyla destek verdiklerini kaydetti. 

Anayasa değişiklik paketinde toplu sözleşme hakkının yer almasını ve birçok kazanım elde ettiklerini belirten Gündoğdu, 'Şimdi sıra toplu sözleşmede. Masaya en güçlü şekilde oturmak için buradayız. İlk toplu sözleşmenin 1 Mayıs'a denk gelmesi çok önemli' diye konuştu. 

Gündoğdu, darbelerin kalıntılarını temizlemenin, tarihi ve hukuki bir sorumluluk olduğunu bildirdi. 

12 Eylülcülerin yargılanmasının önünü açtıklarını ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti:

'(Milleti kalleşçe sırtından hançerleyen 28 Şubatçılar nerede?) dedik. Bugün onlar için de dava açılmış durumda. Şimdi sıra 27 Mayısçılarda, 12 Martçılarda, 27 Nisan e-muhtıracılarında. 1 Mayıs'ta Tandoğan Meydanı'nda, 18 yıl boyunca vali ve belediye başkanı olarak Ankara'yı yöneten despot Nevzat Tandoğan'ın ismini buraya verenlere inat, 'herkese, her kesime özgürlük' demek için buradayız. Bu ülkeye, bu ülkenin emekçilerine 10 yılda bir balans ayarı çeken tüm darbecilere hesap sormak için buradayız. Bu vesileyle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e sesleniyorum. Tandoğan Meydanı'nın ismini 'Özgürlük ve Demokrasi Meydanı' olarak değiştirin. Darbelerle anılan hiçbir meydan kalmasın bu ülkede.' 

Yeni anayasanın önemine değinen Gündoğdu, 'milleti, insan onurunu, hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa' istediklerini vurguladı. 

Suriye'deki olaylara da değinen Gündoğdu, 'Katil Esed, sen insanların üzerine tankla, bombayla gittikçe, silah tüccarları kazanıyor; ülken kaybediyor, halkın kaybediyor, sen kaybediyorsun... Kanlı ellerini kardeşlerimizin üzerinden çek' dedi. 

Güçlü memurun, proje ve kaliteli hizmet anlamına geldiğinin altını çizen Gündoğdu, örgütsüz bir toplumun ise gerçek demokrasiye ulaşamayacağını anlattı. 

Gündoğdu, kamu görevlilerinin milli gelirden aldığı payın sürekli düştüğüne işaret ederek, 'Son 10 yılda ekonomi yüzde 40'ın üzerinde büyüdü. 2011 yılında büyüme yüzde 8,5 gerçekleşti. Ama maalesef ekonomik büyümeden kamu görevlilerine hiç pay verilmedi. Enflasyona ezdirmeme politikası izlendi. Artık sadece enflasyona ezdirme politikalarını yeterli bulmuyoruz. Ücretlerin enflasyonu ezdiği ekonomik düzen istiyoruz. Gündoğdu, toplu sözleşme tekliflerini de tekrarladı. 

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da sözlerine, '1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günümüz kutlu ve mübarek olsun. Geçen yıl hep birlikte Taksim'deydik. Bugün tekrar Tandoğan'dayız. Biz 1 Mayıs'ı mekan ve biçim tartışmalarına hapsetmeden, Evrenselliğini unutmadan, adına yakışır bir şekilde kutlamak için Tandoğan'dayız' diyerek başladı. 

Türkiye'nin iş kazalarında dünya üçüncüsü, Avrupa birincisi olduğunu belirten Arslan, 'Bitsin bu cinayetler, ocaklar sönmesin, çocuklar öksüz kalmasın' dedi. 

İşsizlik ve yoksulluğun son bulması, insan onuruna yaraşan iş ve ücret talebi için alanlarda olduklarını anlatan Arslan, taşeronlaşmayı teşvik eden politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. 

'12 Eylül darbesinin kudretli generalleri yargı önüne çıkarken, onların topluma dayattıkları darbe anayasasından kurtulmak bir ihtiyaç değil, zorunluluktur' diyen Arslan, 'Hak-İş olarak 12 Eylül yargılamalarında müdahil olduk. Hak-İş'i ve sendikalarımızı hiçbir suçu kusuru olmadan, hiçbir mahkeme kararı olmadan kapatanlardan, sendikal faaliyetlerimizi yasaklayanlardan davacıyız, şikayetçiyiz. Yapanların 'postmodern darbe' diye adlandırdıkları 28 Şubat'a da müdahil oluyoruz. Millet iradesine karşı Sincan'da tank yürütenler, bugün Sincan'da hesap veriyorlar' ifadelerini kullandı. 

Konuşmaların ardından Gündoğdu ve Arslan güvercin uçurdu, gökyüzüne balonlar bırakıldı.

Mitingde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de konuşma yaptı. Mitinge, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Salih Kapusuz ve Hüseyin Tanrıverdi'nin yanı sıra, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç ve eski Hak-İş Genel Başkanı ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas ile çok sayıda siyasetçi de katıldı.

Konuşmaların ardından Mustafa Ceceli'nin konser verdiği mitinge, Hak-İş ve Memur-Sen'e bağlı sendikaların yanı sıra Türk-İş'e bağlı Türk Harb-İş ile bağımsız Medya-İş sendikası da katıldı. HAS Parti üyesi bir grup da miting alanında yer aldı.

Katılımcılar, sendika flamalarının yanı sıra Türkiye, Suriye ve Filistin bayrakları da taşıdı. 

Katılımcılar ayrıca, 'Masada yoranı, meydanlarda yoracağız', 'Kafası şaşar, zalim Beşşar' ve 'Şiddete hayır, başörtüsüne özgürlük' sloganları atarken, 'Sağlıkta şiddete sıfır tolerans', 'İşyerleri Azrail'le buluşma yeri değildir' yazılı dövizler taşıdı.

Medya-İş'e bağlı bir grup, ellerinde Suriye'de kaybolan gazeteciler Hamit Coşkun'la Adem Özköse'nin fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıyarak miting alanına girdi.

Mitingin yapıldığı Tandoğan Meydanı'na açılan Dögol Caddesi ve GMK Bulvarı, miting ve yürüyüş süresince trafiğe kapatıldı. Ayrıca, bu süre içinde Ankaray'ın Tandoğan durağı da kapatıldı.

Alanda 2 bin 500 olmak üzere, miting dolayısıyla yaklaşık 6 bin 500 polis görev yaptı. Miting süresince Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait polis helikopteri, havadan kontrol yaptı.

12 yıl önce