|

Ekşi: Böyle demokrasi olmaz

Oktay Ekşi'ye göre, Büyükanıt'ın uzatılan her mikrofona yanıt verme merakı var.

00:00 - 31/08/2007 Cuma
Güncelleme: 15:57 - 31/08/2007 Cuma
Yeni Şafak
Ekşi: Böyle demokrasi olmaz
Ekşi: Böyle demokrasi olmaz

“O benim cumhurbaşkanım değil” diye yazdığı için tepki gören Bekir Coşkun'a sahip çıkan köşe yazarları, komutanlara ise Cumhurbaşkanı Gül'e 'saygısızlık' yapamayacakları vurgusuyla sert çıktı.

NTVMSNBC'den Tülay Sağlam'ın haberine göre, en sert tepkiyi ise Basın Konseyi Başkanı ve Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi gösterdi. “Açık konuşalım, bu böyle gitmez” diyen Ekşi, komutanların “iterek, kakarak, tavır koyarak ve daha da önemlisi yeni kuşaklara kötü örnek teşkil eden yanlışlar yapamayacağını” vurguladı.


“Kavga kaybedilecek yerde ve kaybedilecek zamanda verilmez” diyen Ekşi, sözü anamuhalefet partisi CHP'ye yönelterek, “Muhalefete, özellikle anamuhalefet partisi CHP'ye soralım: AKP'yi Türkiye'nin başından uzaklaştırmak için planınız var mı? Varsa ne? Açıklar mısınız? Yoksa hiç konuşmayın” diye bitirdi. Ekşi, NTVMSNBC'ye konuşurken ise daha da sertleşti.


Ekşi, NTVMSNBC'nin soruları üzerine şunları söyledi:


BÖYLE BİR ÜLKEDE DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ

Devletin en üst kademelerinde gerilim olması ne kendileri için, ne rejim, ne de ulusumuz için doğru bir tavırdır. Onu süratle ortadan kaldırmaları hepimizin beklediği ve istediği yükümlülükleri ve sorumluluklarıdır. Sayın Büyükanıt'ın 30 Ağustos resepsiyonunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan'la sıcak diyalog içinde görülmesi bu açıdan memnuniyet vericidir. Ama bunun aksi yönde görüntüler ortaya çıkınca; ki bir iki gün önce bunlara da tanık olduk ve hepimiz devletin temel kurallarının en üst düzeydeki insanlar tarafından dahi zaman zaman gözardı edilebildiğini düşünmeye mecbur kaldık.


TSK POLİTİKANIN DIŞINDA OLMAK ZORUNDADIR

Bu gerginlik ülkemize ve gelecek kuşaklara iyi bir örnek oluşturmuyor. Geleceğimizin en önemli güvencesi Türk Silahlı Kuvvetleri. Onun bu önemli konumu ve işlevi TSK'yı politikanın tamamen dışında olmaya zorlayan bir gerçektir. Böyle bir kurumun başında olanlar da bu nedenle politikanın dışında olmak zorundadırlar.


HİÇBİR DEMOKRASİ BÖYLE BİR LÜKSÜ KALDIRAMAZ

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasetin sonuçlarıyla ilgili olarak tavır koyması düşünülecek bir husus değildir. Hiçbir demokrasi böyle bir lüksü kaldıramaz; zaten böyle bir ülke de de demokrasinin varlığından söz edilemez. O yüzden bu son seçimlerden sonra tanık olduğumuz bazı duygusal tepkilerin doğru olmadığını düşünüyorum. TSK'nın Türkiye'ye ve anayasal rejime sahip çıkma görevi vardır, onu yeri geldiği zaman elbette gereğini hukuk içinde olmak kaydıyla yerine getirir. Ama meselenin temel çizgisi, sorunlara hukukun ve anayasal sistemin içinde kalarak çözüm bulmaktır. Demokrasiye saygımız var ise demokrasinin kurallarına hepimiz saygılı olmak ve bunun gereklerini yerine getirmek zorundayız.


DEMOKRASİLERDE TSK HER GÜN HABER OLMAZ

Sanıyorum sayın Büyükanıt'ın gözönünde tutması gereken bir husus var. Hiçbir hukuk devletinde ve demokraside silahlı kuvvetlerin her gün gazetelerin haber malzemesi haline geldiğini ben bilmiyorum. Böyle bir örnek hatırlamıyorum. Maalesef Türkiye'de silahlı kuvvetler özellikle sayın Büyükanıt'ın her mikrofon uzatana yanıt verme merakı yüzünden her gün gazetelerde haber konusu oluyor; ki ben bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Eğer Büyükanıt ve diğer komutanlar bu konuda biraz daha dikkatli ve objektif tavırlı olurlarsa zannediyorum ki kendisinin bu tür yanıtlar vermesine gerek kalmaz. Genelkurmay ve sayın Genelkurmay Başkanımızın kamuoyuyla iletişim kurma sisteminde ciddi arızalar var, bunun düzeltilmesi lazım.


ÇALIŞLAR: ASKERİ TAVIR ALMAYA ZORLAMAMALI

Cumhuriyet yazarı Oral Çalışlar, cumhurbaşkanı seçiminin sürekli asker üzerinden tartışma yapılması ve bunda medyanın rolünü yanlış bulduğunu vurgulayarak, “Nitekim sonunda Genelkurmay Başkanı da bu duruma isyan etti haklı olarak. Bu tür tartışmalar orduyu tavır almak zorunda bırakabiliyor” dedi. Çalışlar, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği anayasada var ve burada Genelkurmay Başkanının bu seçimde bir rol oynayacağına dair bir hüküm yok. Zaten sürekli askeri müdahalelere maruz kalmış yarım yamalak bir demokrasimiz var. Mümkün olduğu kadar, askeri siyasetin dışında tutacak yönde telkinlerde bulunmamız gerekirken sürekli askeri o yönde teşvik eden tarzı açıkçası çok doğru bulmuyorum. İlişkilerin normalleşmesi gerekiyor. Ben Abdullah Gül'ün aday olmasını istemedim ama sonuç olarak anayasanın bütün kurallarına uygun olarak seçildi. Yeter artık.”


ALKAN: TÜRBAN MESELESİ DE ARTIK ÇÖZÜLMELİ

Radikal gazetesi yazarı Türker Alkan, “Şu sırada ordunun siyasete müdahale etmesini gerektiren bir durum yok” dedi ve şöyle devam etti: “Özellikle türban meselesinden dolayı bir takım rahatsızlıkların olacağı kuşkusuz, fakat bu durum ilelebet devam edemez, o rahatsızlıklar bir şekilde çözülmek zorunda.”


Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya ise, “Askerler seçilmiş cumhurbaşkanına saygısızlık yapıyor diye milletin tepki duymasından endişe ediyorlar. O yüzden yeni bir strateji belirlediler. Yani yazılı ve protokol kurallarına harfiyen uyacaklar” diye konuştu.

17 yıl önce