|

Erdoğan başaramasın diye barışa karşılar

Yılların sanatçısı Hülya Koçyiğit'le bayramları ve Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunmasına gelen tepkileri konuştuk. İnsanlar ölürken bayram yapılamayacağını belirten Koçyiğit, akillik görevinden dolayı hiçbir arkadaşının kendisini aramadığından yakınarak, 'Barışı istemedikleri için değil, Erdoğan'ın başarmasını istemedikleri için muhalefet ediyorlar.' dedi.

Kübra Sönmezışık
00:00 - 9/08/2013 Cuma
Güncelleme: 20:19 - 8/08/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Erdoğan başaramasın  diye barışa karşılar
Erdoğan başaramasın diye barışa karşılar

Hülya Koçyiğit sanat hayatındaki başarısı ve duruşuyla Türk halkının saygısını kazanmış bir sanatçı. Sinemanın yanı sıra pek çok sosyal sorumluluk projesinin içinde de yer alan Koçyiğit çözüm sürecindeki akillik göreviyle üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini düşünüyor. Koçyiğit, şehit haberlerinin gelmediği güzel bir Ramazan ayından sonra kendisi için bayramın anlamını 'Yaşayan bireyler kendilerini daha özgür, refah içinde hissediyorsa, fikirlerini açıkça ifade edebiliyorlarsa, hakları ellerinden alınmış gibi hissetmiyorlarsa bundan daha güzel bir bayram olamaz' cümleleriyle ifade ediyor.

BANA HÜKÜMETİN GÖREVLİSİ DEDİLER
Bir ay önce çözüm sürecindeki akiller arasında yer alıyordunuz. Doğuyla ne kadar süredir ilgileniyorsunuz?

Doğuya eğitim, sağlık ve film projeleri için çok defa gittim. Doğuda yaşayan insanlar için barış batıdakilere göre büyük bir ihtiyaç. Onlar sadece devletin baskısı değil PKK'nın baskısını da yaşıyorlar. Barış ortamında kendilerini daha özgür hissetmeye başladılar. Köylerinden sürülmüş insanlar tekrar geri dönebildiler. Hayvancılık yapamayacak hale gelmiş olanlar tekrar mesleğine dönmenin sevincini yaşıyor.

'Akil' olmak sizi değiştirdi mi?

Neysen osun. İnsanlar sana bir misyon yükledikleri için duyarlı olmuyorsun, duyarlı olduğun için sana o misyonu yüklüyorlar. Bu görev bana gayet doğal ve yapmam gereken bir şeymiş gibi geldi.

Sizin gibi Türkiye'nin sevgisini kazanmış biri için risk değil miydi?

Evet, bu riski aldım. Birçok insan hükümetin görevlisi olduğumu söyledi.

HİÇBİR ARKADAŞIM BENİ ARAMAD
I
Akillik görevinden dolayı size tavır alanlar oldu mu?

Bir beyefendi bana 'Atatürkçü bir Cumhuriyet kadınısınız, böyle bir ekibin içinde yer almayı size hiç yakıştıramadım' dedi. Ön yargılı insan çok. Barışı temin edecek olan kişiye karşı yani Başbakan'ın adına karşı muhalefet ediyorlar. Barışı istemedikleri için değil, onun başarmasını istemedikleri için. İki ay sonra insan içine çıkamayacağımı söylediler.

Neden?

Vatan hainliği yaptığımızı, ülkeyi böldüğümüzü düşünüyorlar. Bütün bu söylenilenlere karşı olgun bir tavır sergilemeye çalıştım. İnandığım bir şeyi yaptığımı insanlara göstererek motive ettim.

Arkadaşlarınızın tepkisi ne oldu?

Hiçbir arkadaşım beni aramadı, 'Hayırlı olsun' veya 'Kolay gelsin' demedi. Bu çevredeki her kişi kendini korumak istedi.

Sanatçılar memleket meselelerinde fikirlerini söylemek ister. İş icraata geldiğinde neden geri çekiliyorlar?

Türk halkında da sanatçılarında da aynı çelişki var. Bütün olaylara kuşkuyla yaklaşıyorlar.

'Geçmişte bayramlar ne kadar güzeldi' diyenlerden misiniz?

Bu sözler bana çok klasik geliyor. Bayram da olsa yaşadığımız ülkenin içinden geçtiği koşullar hepimizin yarınını ilgilendiriyor. Yaşayan bireyler kendilerini daha özgür refah içinde hissediyorsa, fikirlerini açıkça ifade edebiliyorlarsa, hakları ellerinden alınmış gibi hissetmiyorlarsa bundan daha güzel bir bayram olamaz. Bunu temin etmek sadece devletin görevi değil, toplumun bunu ihtiyaç olarak hissetmesi ve bunun için gönüllü olması lazım. Birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var.

Ramazan nasıl geçti?

Ramazan'dan önce akillik bitmişti. O dönem çok fazla toplantı yaptık. Ben de bu süreçte beden yorgunluğumu atmaya çalıştım. Fakat insan hikâyeleri aklımda yer etti. Ruhum hala yorgun.

Sizin için bayram?

Bayramda dargınlar barışır, büyükler küçükleri affeder, küçükler büyüklerini ziyaret edip onların gönlünü alır, mutlaka kabir ziyaretleri yapılır. Çocukları sevindirmek için onlara yeni şeyler alınır, evde her zaman olduğundan çok daha bereketli bir yemek olur. Ailede maddi durumu kötü olanlara destek olurum. Çocuklara hediyeler alırım.

Anne geleneğini yaşatıyor musunuz?

Evet, yıllarca annemden ne gördüysem onu yaşadım ve çocuklarıma yaşattım. Mutlaka her bayramın birinci günü öğle yemeğinde toplanır, sohbet ederiz.

Temeniniz?

Huzur ve toplumsal barış istiyoruz. Birbirimizi dinlemeye, anlamaya ihtiyacımız var. Birlikte yaşayan insanlar olarak eşit vatandaşlık haklarına sahip olduğumuzu hissetmek istiyoruz. Bir arada yaşamanın, üretmenin ve ülkeyi ileriye taşımanın heyecanına ihtiyacımız var. Toplumun bölünmüşlük görüntüsü var ki bu arzu edilen bir şey değil. Bu gerginlik ve huzursuzluk yaratıyor.

İNSANLAR ÖLÜRKEN BAYRAM YAPAMAYIZ
Bayramı nasıl geçireceksiniz?

Müslüman âleminin büyük dramlar, savaşlar ve ölümler içinde olduğunu görüyorum. Bu manzarayı görünce çok acı çekiyorum. İslam diğer inançlar içinde savaş ve kanla anılıyor. Bu benim çok gücüme gidiyor. Çünkü Müslümanlık bu değil. Tam tersi şefkat, merhamet ve paylaşma dini. İslam dini insanların huzuru için var. Müslüman âlemi bir kavganın içinde. Onların da bayramı yaşamaya hakkı var. Oradaki çocukları düşündükçe içim burkuluyor. Dinimizde, 'Komşun açsa sen tok yatamazsın' bilinci vardır. Orada insanlar ölürken biz burada bayram yapamayız.

Bu Ramazan diğerlerinden farklı geçti. İlk defa şehit haberi gelmedi. Süreç iyiye mi gidiyor?

Beni bu süreçte şaşırtan şehit ailelerinin tepkisi oldu. Özellikle şehit annelerinin sözleri beni çok etkiledi. Canı yanmış anne sanırsınız ki öfkeli, tam tersi. Onlar 'Benim canım yandı, başka ailelerin yanmasın' diyorlar. Canı yanan insanlar hemen barışın olması için dua ediyor. Onların çözüm sürecine verdikleri manevi destek çok önemliydi. Onların bu yaklaşımları gönlüme su serpti.


11 yıl önce