Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında aranan gazeteci Tuncay Güney, 2001 yılında İstanbul Organize Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındığında emekli Tuğgeneral Veli Küçük hakkında ağır suçlamalarda bulunduğu ifadelerle ilgili ilk kez Yeni Şafak'a konuştu. Gözaltında polise Veli Küçük ve Jitem'in PKK yöneticilerinden Cemil Bıyık'a silah sevkiyatı yaptığını söyleyen Tuncay Güney, Küçük'ün kendisine 'Susurluk'ta Mehmet Ağar da ölecekti' dediğini aktardı. Güney ifadelerin kendisine ait olduğunu ancak gözaltında işkence gördüğünü belirtti.
Güney'in 7 yıl önce gözaltında verdiği ifadelerin Ergenekon soruşturmasının önemli delilleri arasına alındığı öğrenildi. Kameraya da kaydedildiği öğrenilen öğrenilen ilginç ifadeler şöyle:
Tuncay Güney ifadesinde Susurluk kazasında dönemin Kocaeli Jandarma Alay Komutanı olan Veli Küçük'ün rolü olduğunu da iddia etti:
“Küçük, İzmit'teyken Çatlı gelip giderdi. Çatlı'yı Drej Ali getirdi. Türkiye'de rahat dolaşması için Mehmet Özbay kimliği verildi. Çatlı Küçük ile birlikte olmasına rağmen, Susurluk kazası öncesinde Hüseyin Kocadağ'la hareket etmeye başladı. Küçük de bu olaya kızdı.
“Giresun'da bazı üst düzey askeri görevlilerle otururken, Susurluk kazasıyla ilgili olarak Küçük, 'Mehmet Ağar da ölecekti biliyorsun, o gün onlar oteldeydiler, bunlar aslında hep beraber gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu, bizimkiler öbür, arkadaki arabadaydılar, Allah'tan o çantayı Drej Ali aldı' dedi. Susurluk kazasında olay yerine ilk giden şahıslardan biri Drej Ali'ydi. Çatlı'ya ait bir evrak çantasını alarak Küçük'e teslim etti."
Gazeteci Tuncay Güney'in iddiasını DP eski Başkanı Mehmet Ağar yalanladı:
Aslı astarı olmayan bir şey. Bizimle alakası yok. Bizim o tarihte nerede olduğumuz belli. Ben o zaman bakanım. 2001 yılında olmuş bir şey. Üzerinden tam 7 yıl geçmiş. Zaten haberin içinde çelişkiler var. Kendini yalanlıyor. Bizimle uzaktan yakından alakası olmayan bir şey. Bir senaryo. 7 sene evvel konuşulmuş, tahkikatı yapılmış ve gerçekle alakası olmadığı için orada kalmış bir konu. Ömür bitecek, bu işler bitmeyecek.