Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü M.K'nın, Mersin Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nü, il emniyetindeki paralel yapı mensuplarına kullandırdığı öne sürüldü. Gümrük Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü binasını Mersin Emniyeti'ndeki istihbarat ve KOM şube polislerine tahsis ettiği ileri sürülen M.K'nın sözkonusu 'paralel' işlemleri, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya gönderien bir ihbar mektubuyla ortaya çıktı. Mektupta, Mersin Gümrük Müdürlüğü'nde paralel yapıya yakın gümrük müdürleri ile polis ve savcıların ilişkileri gözler önüne serildi. İhbara göre M.K, Türkiye'nin en büyük ithalat-ihracat işlemlerinin yapıldığı Mersin Gümrüğü'ndeki ticaret ağının ve birçok firma ile bunlarla bağlantılı olabilecek siyasilerin gizlice takibi için Mersin polisine izin verdi. M.K'nın izni ve bazı paralel savcıların direktifiyle teknik takip yapan şebeke, gümrükte iş yapan çok sayıda firmayla ilgili topladığı istihbaratı ihracatçı şirketler üzerinde baskı unsuru olarak kullandı. Bakan Yazıcı'ya gönderilen mektuptaki şok iddialardan bazıları şunlar:
Mersin Gümrük Müdürlüğü'nün binası ve gümrük sahaları, paralel dinlemeler için üs olarak kullanıldı. Polis istihbarat ve KOM şube memurlarının 'muhafaza memurları' gibi yetkilendirilmesinden rahatsız olan M.Ç. adlı Gümrük Muhafaza Müdürü ise Bölge Müdürü M.K. tarafından başka bir yere tayin edildi. Onun yerine vekaleten atanan H.Y, Polis İstihbarat Müdürü A.İ.K, KOM Şube Müdürü C.U'yu, Cumhuriyet Savcıları F.G. ve M.Y. ile tanıştırdı. Bölge Müdürü M.K, Gümrük Muhafaza Müdürü H.Y, Polis İstihbarat Müdürü A.İ.K, KOM Şube Müdürü C.U ve cumhuriyet savcıları belli zamanlarda toplanıp, ithalat-ihracatını Mersin Gümrüğü'nden yapan şirketlerle ilgili usûlsüz işlemler yaptı.
Araç ve Konteyner Tarama Sistemi (X-Ray) Kısım Amiri iken Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'ne şartları taşımadığı halde vekaleten atanan H.Y'nin, Mersin Emniyeti'nden polis müdürlerine gümrük binasında bir oda tahsis etmesinin ardından Mersin Limanı'nda faaliyette bulunan firmalar dinleme ve takibe alındı. Herhangi bir resmi yazışma olmaksızın paralel şebekeye hukuksuz şekilde tahsis edilen oda, gümrük muhafaza memurlarına ise yasaklandı. Polisler, gümrüğe gelen araçların sahiplerine kendilerini 'gümrük memuru' gibi tanıtarak X-RAY taraması da dahil birçok işlem yaptı. İsmi geçen polis müdürleri ile savcılar geçtiğimiz aylarda görevlerinden alındı, ancak iddialarda isimleri geçen gümrük personeli ise halen görevde.
Geçtiğimiz aylarda 'GDO'lu pirinç' olarak gündeme gelen soruşturma, Mersin Gümrüğü'nün paralel polislere açılmasının ardından yapılan dinlemeler sonucu başladı. GDO'lu pirinçle ilgili alınan numuneleri analiz için yetkili birime göndermek yerine, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) hocalarından M.K.'ya inceleten ekip, kendilerine yakın hocayı sırf bu iş için İstanbul'dan Mersin'e getirtti. Ancak ürünler analizde GDO'lu (genetiği değiştirilmiş) olarak nitelendirilse de bu iddia mahkemece reddedildi. Muhafaza Müdürü H.Y ile yardımcısı M.İ'nin, ürünlerden numuneyi ilgili firmaların izni olmadan aldırıp, gizlice analize yolladığı belirtiliyor. Numuneyi kendi seçtikleri uzmanlara inceleten yapının, 'sipariş' analiz sonucunu, 'üzeri çizilen' bazı firmalara baskı oluşturmak için kullandığı dile getirildi.
Ortaya dökülen iddialar bunlarla da bitmedi. Mersin Serbest Bölge Gümrük Müdürü H.H.K. da resmi yazışma kurallarını hiçe sayarak Mersin KOM Şube tarafından firmaların fişlenmesi amacıyla kendisine verilen formlarla çetele tutarak fişleme yaptı. Paralel çeteleyle birçok fişleme yapılırken, Alo 136 çağrı merkezine ihbarlar ise görmezden gelindi. Hatta 1100 ton mazotun çalınması ihbarıyla da bir aydan fazla süre ilgilenilmedi. 2012 yılında Mersin Gümrük Müdürlüğü personelince özellikle Mısır Ro-Ro gemisiyle gelen TIR'lardaki kaçak akaryakıta göz yumulduğu ve rüşvet alındığına ilişkin muhafaza kaçakçılık istihbarat müdürlüğüne gelen ihbarlarla da ilgili işlemler yapılmadı. Toplanan rüşvetlerin muhafaza kaçakçılık ve istihbarat müdürüne de pay edildiği iddia ediliyor. Geçtiğimiz günlerde paralel şebekenin, Mersin'de başta vali olmak üzere bürokratlar, siyasi parti ve STK temsilcileri ile öndegelen birçok işadamını dinlettiği ortaya çıkmıştı.
