Hükümetin terörü bitirmek için başlattığı 'Demokratik Açılım' süreci devam ediyor. 10 Ekim 2010'daki Habur Sınır Kapısı'nda PKK ve BDP'nin gösterilerle sabote ettiği teslim olma süreci işliyor. 34 kişilik grubun Habur'dan giriş yapmasının ardından 11 ayda tüm BDP'nin kışkırtıcı açıklamaları ve PKK'nın şiddeti tırmandırmasına rağmen 100'e yakın terörist Demokratik Açılım'dan etkilenerek TCK 221'ince maddede düzenlenen 'Etkin Pişmanlık'tan faydalanmak için Türkiye'ye giriş yaparak güvenlik güçlerine teslim oldu.
Demokratik açılımın başlatıldığı 2010 yılında Habur'dan giriş yapan 34 örgüt üyesi hariç yaklaşık 30 kişi güvenlik güçlerine teslim olurken 2011'de bu rakamın neredeyse 3'e katlanması dikkat çekti. En son Kandil'den kaçarak Türkiye'ye sığınan 9 kişi, 27 Eylül'de Şırnak Silopi'deki Habur Sınır Kapısı'ndan girerek güvenlik güçlerine teslim oldu.
Irak'ın kuzeyindeki terör örgütüne ait kamplardan kaçarak Silopi Jandarma Komutanlığına sığınan 3'ü kadın 9 terör örgütü üyesinin sorgusunda birçok kişinin PKK'dan kaçmaya çalıştığını anlattıkları öğrenildi. Terör örgütünün Demokratik açılım sürecinden rahatsız olduğu ve üyelerini baskıyla tuttuğu belirtildi.
'Demokratik Açılım' süreciyle birlikte terör örgütünden kopmalar yaşanırken, PKK'nın sivilleri hedef alan şiddet olaylarını tırmandırması örgüt mensupları arasındaki gerilim tırmandırdığı belirtildi. Demokratik açılım sürecinde 2011 yılı Temmuz ayında Silopi, Tunceli Siirt, Şırnak'ta 52, Nisan'da Habur'dan giriş yapan 3, Haziran'da Habur'dan giriş yapan 6, Eylül'de Silopi, Hakkari, Şırnak, Şemdinli'de 17, Mayıs'ta Midyat ve Çorum'da 2, Ağustos'da Şırnak, Siirt, Ağrı'da 14, Mart'ta Şırnak'ta 2 olmak üzere yüze yakın PKK üyesi teslim oldu. PKK'dan kopmaların sınır ötesi operasyonların yapıldığı Ağustos ve Eylül aylarında yoğunlaşması dikkat çekti.
Terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'ın Kandil dağındaki kamplarından gelerek Habur'da teslim olduktan sonra serbest bırakılan 34 kişiden 17'sine “Terör örgütünün propagandasını” yaptıkları gerekçesiyle 1'er yıl 8'er ay hapis cezası verildi. PKK'lılar, terör örgütü elebışısının cezaevindeki koşullarını protesto ederek, Öcalan'ın Kürt halkının siyasi iradesi olduğunu savunmuştu. Bunun üzerine haklarında terör örgütü propagandası suçlamasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti, 17 sanığı önce 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlarından 2'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra, 'sanıkların geçmişleri, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini' göz önüne alarak verilen cezayı 1'er yıl 8'şer aya indirdi.