Hac ibadetini yerine getirmek üzere Suudi Arabistan'a gidecek ilk hacı kafilesi, 11 Kasım Pazar günü yola çıkacak.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, açıklamada, bu yıl kutsal topraklara gidecek yaklaşık 90 bin hacı adayından yüzde 60'ını Diyanet, yüzde 40'ını ise özel şirketlerin götüreceğini bildirdi.
Karaman'ın verdiği bilgiye göre, yaklaşık 500 kafileden oluşan hacı adaylarına 2 bin din görevlisi ve 650 sağlık personeli hizmet verecek.
İlk hacı kafileleri, 11 Kasım Pazar günü Ankara Esenboğa Havalimanı, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı ve Muğla Dalaman Havaalanı'ndan hareket edecek. Hacı adaylarının Türkiye'den çıkışları, 14 Aralık'ta sona erecek.
Hacılar, 23 Aralık-24 Ocak tarihlerinde Türkiye'ye dönecekler.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliğine (TÜRSAB) üye acentaların organizasyonuyla hacca gidecek adaylar için 500 kafile oluşturuldu. Her kafilede, 1 başkan, 4-5 din görevlisi bulunacak.
Hacı adaylarının yüzde 60'ı Diyanet, yüzde 40'ı da seyahat acentalarıtarafından hacca götürülecek. Bir kafilede en az 150, en fazla 320 kişi bulunuyor. Kafile başkanları, Diyanet'in görevlileri olacak.
Öte yandan, Suudi Arabistan, Türkiye'ye her yıl nüfusu oranında kota tanıyor ancak iki ülke arasında iyi ilişkiler nedeniyle bu sayı artırılabiliyor. Bu yıl da görevliler ve yurt dışından geleceklerle birlikte hacca gidecek vatandaşların sayısının 90 bini aşacağı tahmin ediliyor.
Bu arada, bu yıl hacca gitmek için 673 bin kişi başvuruda bulunurken,bunların yüzde 52'sini kadınlar oluşturdu. Çekilen kura sonucunda hacca gideceklerin yüzde 50'si kadın oldu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Karaman, hacı adaylarına yönelik eğitimler hakkında da bilgi verdi. Karaman, eğitimlerin kadın-erkek birarada yapıldığını belirterek, "Ama bazı yerlerde kadınlara özellikle görev verilmesinde fayda var. Çünkü bayanların kendilerine has birtakım sıkıntıları olabiliyor. Bu nedenle, bu yıl hacca 60 kadın irşat görevlisi gönderiyoruz. Kadınlar da kadın din görevlilerinin gelmesini istiyorlar" dedi.
Haccın, hem seyahat hem ibadet boyutu hem de tabiatında var olan birtakım zorluklar olduğunu ifade ederek, "Aynı anda milyonlarca insanın bir arada bulunduğu bir ortamda birtakım sıkıntılarla karşılaşılabileceğini düşünmek lazım. Bu nedenle hacı adaylarının, kafile başkanlarının ve din görevlilerinin rehberliklerine ve ikazlarına kulak vermeleri gerekir" diye konuştu.
Fikret Karaman, Diyanetin, büyük bir hac organizasyonu yaptığını kaydederek, Türkiye'nin son yıllarda İslam ülkeleri arasında örnek bir organizasyon sergilediğini bildirdi. Karaman, bu hizmetlerle yetinmediklerini, vatandaşlara layık daha güzel hizmetler vermeye çalıştıklarını söyledi.
Diyanetin, hac organizasyonunda başarı elde edebilmek için 2 tür eğitim düzenlediğini belirten Karaman, ilk eğitimi hacı adaylarına rehber olacak kafile başkanları, din görevlileri ve ekip personeline verdiklerini, ikincisinin de hacı adaylarına yönelik olduğunu kaydetti.
Hac eğitiminde bu yıl ilk kez "Uzaktan Eğitim" metodunu kullandıklarını bildiren Fikret Karaman, hacı adaylarının adreslerine CD'ler, Kur'an-ı Kerim meali, ilmihaller ve hacla ilgili eserlerden oluşan kitap setleri gönderildiğini anlattı. Karaman, hacı adaylarınınbu kitaplardan istifade etmeleri ve bilgiyle yola çıkmaları tavsiyesinde bulundu.
Kutsal topraklarda hacı adaylarına sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olmak üzere iki öğün yemek vereceklerini belirten Karaman, geçen yılki bu uygulamadan olumlu tepkiler aldıklarını söyledi.
Özellikle kadınların bu hizmetten memnun kaldıklarını anlatan FikretKaraman, "Amacımız, ömründe ilk defa hacca gitme fırsatını yakalayanhacı adaylarımızın ibadetlerini rahatça yapmaları. Bu nedenle, bu yıl da hacılarımıza yemek verecek şekilde hazırlıklarımızı tamamladık. Bununla ilgili aşçı, aşçı yardımcısı ve yemek dağıtacak görevlilerle ilgili Bolu'da bir seminer düzenledik. Bolu Aşçılık Yüksek Okulundan da elemanlar aldık.
Bazı vatandaşların, bütün ikazlara rağmen hac dönemine kadar Suudi Arabistan'da kaldıklarını belirten Karaman, şunları kaydetti:"Hac ibadetini yerine getirmenin heyecanıyla bazen yanlış hareketedenler olabiliyor. Bunların bir kısmı Ramazan'ın başında umre ibadeti için Suudi Arabistan'a gidiyor, hac dönemine kadar da orada kalıyor ve büyük bir kısmı orada mağdur oluyorlar. Diyanet olarak bu konudauyarılarda bulunduk. Umarım ki bu yıl çok fazla vatandaşımız SuudiArabistan'da kalmamış olsun. "Karaman, hacca gitmek isteyen vatandaşlara da sabırlı olmaları çağrısında bulunarak, "Bir vatandaşımıza 'siz bu yıl hacca gidemeyeceksiniz' demek kadar zor bir şey yok bizim için. Ne var ki sistem de bunu gerektirmektedir. Bir kapasite var. Müracaatlarda yığılma olduğu doğru ve bu, önümüzdeki yıl da artmaya devam edecek. İnşallah oradaki altyapılar bir an önce tamamlanır da götüreceğimiz insan sayısıda artar" diye konuştu.
Hacı adaylarının bazı acentalar tarafından dolandırıldıklarına da değinen Karaman, "Paravan şirket dediğimiz, hacıların ibadet haklarını istismar edecek olanlar da çıkabilir. Her zaman bunlar olmuştur ama çoğunlukta değil, Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu bunlarla ilgili gerekli soruşturmayı yapıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği(TÜRSAB) yetkilileri de bunlara izin vermemeye gayret ediyor. Her yıl bütün tedbirlerimize rağmen bazı olumsuzluklarla karşılaşmamız mümkün ama inşallah her geçen yıl bunlar azalacaktır" dedi.
