Diyanet-Sen Beyoğlu İlçe Başkanı Hanifi Bayır, Müslüman din adamları olarak sinagoglara istedikleri zaman girememekten yakınırken, Türkiye Museviler Hahambaşı Ishak Haleva, sinegoglara gerçekleştirilen bombalı saldırıların ardından güvenlik tedbirlerini artıkmak zorunda kaldıklarını belirterek, "Telefon açsaydınız ya da yazılı istekte bulunsaydınız içeriye girerdiniz. 3 ay sonraki toplantıyı ben düzenleyeceğim. Hem de sinagog da yapacağım. Hepiniz de davetlimsiniz" dedi.
Beyoğlu Belediyesi'nin hoşgörü ortamının geliştirilmesi amacıyla semavi dinlerin temsilcilerini "Serbest Kürsü"de buluşturdu. Taksim Point Otel'de düzenlenen kahvaltılı buluşmaya 3 semavi din temsilcisi ile 150'ye yakın din adamı bir araya geldi.
Toplantıya Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, Türkiye Süryani ve Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, İstanbul Latin Cemaati Katolik Piskoposu Louis Pelatre, Beyoğlu İlçe Müftüsü Turgut Acari, Rum Patrikhanesi Pederi Dosideos, Ermeni Katolik Kilisesi Patrik Vekili Abraham Fıratyan Beyoğlu ilçesinde görev yapan 95 imam ve diğer dinlere mensup 46 din adamı katıldı.
Çeşitli görüşlerin dile getirilmesi amacıyla kurulan "Serbest Kürsü"de söz alan üç semavi dinin temsilcilerinin yanı sıra toplantıya katılan çeşitli din adamları da söz alarak görüşlerini ve hoşgörü mesajlarını ifade ettiler.
Toplantının açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, amaçlarının dinler arası hoşgörü ortamının pekiştirilmesi olduğunu söyledi. Beyoğlu Belediye Başkanlığı'nı yürüttüğü 4 yıllık dönemde sinagoglara, kiliselere, camilere ziyaretlerde bulunduğunu ifade eden Demircan, "Herkesle samimi ve içteniz. Kamuoyunda değişik şekilde biraraya gelip, hasret giderme imkanı buluyorduk. Ama içinizden biri biz din adamları da görüşelim teklifini yapınca bu toplantı gerçekleşti" dedi.
Bir kamu görevlisi olarak insan kaynaştırmanın en önemli görevi olduğunu vurgulayan Demircan, "Bu ortam Beyoğlu'nun gerçeğidir. Biz masalara her dinden en az bir din mensubu düşecek şekilde ayarlama yaptık. Bu ilk ama 3 ayda bir bu toplantıları tekrarlayacağız" diye konuştu.
Türkiye Süryani ve Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ da, dünya üzerindeki tüm savaşların bitmesini arzu ettiğini dile getirerek, "Biz din adamlarının en büyük silahı dualarımızdır. Dünya yüzündeki açlığı, sefaleti, ahlaksızlığı dua edip, yalvararak gidermeye çalışıyoruz" dedi. Dünyanın gidişatının kötü olduğunu, açlık sorununun insanlığın ayıbı haline geldiğini belirten Sağ, "Dünyada 5 milyon 400 bin kişi aç. Bunların çoğu da çocuk. Tevrat, İncil, Kur'an bir erkek ve dişiden yaratıldık diyor. Yani Adem ile Hava'dan aynı şeyden bahsediyoruz" diye konuştu.
"Türkiye'nin kalbi İstanbul'sa İstanbul'un geniş gönlü ise Beyoğlu'dur" diyen Türkiye Musevileri Hahambaşı Ihsak Haleva ise "Beyoğlu'nde sevgi, anlayış, birliktelik, dayanışma bir gönüldür. Hangi dinden olursa olsun din görevlisinin neler yaşadığını anlarım. Elimizdeki malzeme insan. Bükülmesi, işlenmesi zor. Biz din görevlilerine düşen azim ve irademizle Beyoğlu'na güzel hüviyetler kazandırmalıyız" dedi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan da İstanbul'un diyaloglar şehri olduğunu belirterek, birarada yaşamanın önemine değindi.
Bu arada Diyanet-Sen Beyoğlu İlçe Başkanı Hanifi Bayır, toplantıda yaptığı konuşmada, Müslüman din adamları olarak sinagoglara girememekten yakındı. Bayır'ın sözleri üzerine yeniden söz alan Türkiye Musevileri Hahambaşı Ihsak Haleva, geçmişte sinagoglara yönelik düzenlenen 2 bombalı saldırıyı hatırlatarak, "Geçmişte 2 kötü olay yaşayınca doğal olarak tedbirlerimizi aldık" dedi.
Müslüman din adamlarının önceden telefon açmaları ya da yazılı istekte bulunmaları halinde kolayca sinagoglara girebileceğini söyleyen Haleva, "Çünkü orada düğünler de yapılıyor. Tüm davetliler içeriye alınıyor. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. 3 ay sonraki toplantıyı ben düzenleyeceğim. Hem de Sinagog da yapacağım. Hepiniz de davetlimsiniz" diye konuştu. Haleva'nın sözleri salondaki davetliler tarafından uzun süre alkışlandı.
