|

İnsanlığa hesap versin

12 Eylül darbesinin 32 yıl sonra yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, idamlar, işkenceler ve cinayetlere maruz kalanların yakınları dinlendi. Milliyetçi Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Yılmaz Büyükekmekçi, davanın insanlığa karşı işlenen suç niteliği taşıdığını söyledi. Diğer bir darbe mağduru ise Evren ve Şahinkaya'nın vatan hainliğiyle suçlanmasını istedi

Sercan Küçükşahin
00:00 - 6/04/2012 Cuma
Güncelleme: 00:32 - 6/04/2012 Cuma
Yeni Şafak
İnsanlığa hesap versin
İnsanlığa hesap versin

Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen tarihi darbe davasının ikinci duruşmasına, cuntanın mağdurlarının talepleri damgasını vurdu. Zaman zaman gerginliklerin yaşandığı duruşmada, müdahil avukatlar sanıkların malvarlıklarına tedbir konulmasına ve bir sonraki duruşmaya zora getirilmesine karar verilmesini istediler.

Davanın ikinci duruşmasında müdahillik dilekçesi verenlerin dinlenmesine devam edildi.

Milliyetçi Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Yılmaz Büyükekmekçi davanın, gecikmiş ve siyasi bir dava olduğunu ve insanlığa karşı işlenen suçlarla yüzleşme niteliği taşıdığını söyledi. Bütün darbeler ve darbe teşebbüslerinin yargılanmasını isteyen Büyükekmekçi, sanıkların tutuklu olarak yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını talep etti.

YANLARINA KALMASIN

Müdahillik talebinde bulunan Semih Özay'ın avukatı Müşir Deliduman da 12 Eylül darbesini 'insanlığa karşı işlenen bir suç' olarak nitelendirdi. Bu suçu işleyenlerin mutlaka yargılanması gerektiğin belirten Deliduman, 'Onlar insanlığa karşı suç işleyerek bu ülkenin insanlarına çok ağır bedeller ödettiler. Yaptıkları eziyet ve işkenceler yanlarına kar kalmasın ki onları takip edecek darbe heveslileri bir daha cesaret bulmasın' dedi.

DURUŞMADA GERGİNLİK

Müdahillik talebinde bulunanların konuşmaları sırasında karşılıklı suçlamalar nedeniyle gerginlikler yaşandı. Müdahil avukatlarından Cumhur Yavuz, salonda bulunan eski Kahramanmaraş Milletvekili Ökkeş Şendiller'e "Katil" diye bağırdı. 12 Eylül sonrası toplumsal olayların bıçak gibi kesildiğini ifade eden Şendiller'e 68 Derneği vekili avukat Sabri Kuşkonmaz da 12 Eylül sonrası olayların bitmediğini devrimcilerin kanının aktığını söyledi. Olayların darbe sonrası bittiği tezinin darbecilerin yalanı olduğunu dile getiren Kuşkonmaz, iddianameyi eleştirdi.

ZORLA GETİRİLSİNLER

80 döneminde cezaevinde işkence gören ülkücüler adına müdahillik talebinde bulunan avukat Üral Gündoğan ise 12 Eylül'ü yaşından ötürü yaşamadığını ancak 12 Eylül'ün ektiği kin ve nefret tohumlarının hala devam ettiğini söyledi. Gündoğan, anayasadaki eşitlik kuralı dikkate alınarak Evren ve Şahinkaya'nın mahkemenin huzuruna getirilmesi konusunda ağır ceza yargılamalarındaki yüz yüze ilkesinin işletilmesi gerektiğini belirterek, “Denge olması adına bir sağdan bir soldan astık diyen zihniyetin eşitliği öğrenmesi adına iki sanık zorla getirilmelidir” diye konuştu.

VATAN İHANETTEN YARGILANSINLAR

TDKP yönecisi olan Mehmet Mustafa Yalçıner ise darbenin herhangi bir kesime değil tüm Türkiye Cumhuriyeti'ne yapıldığına dikkat çekti. Kenan Evren'in ABD ile iş birliği yaptığı için 'Vatan Haini' olarak yargılanmasını istedi. Darbeyi planlayanların sadece Türkiye'de olmadığını da belirten Yalçıner, ABD'nin de bu işin içinde olduğunu söyledi. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın 'Halk Düşmanı' olduğunu dile getiren Yalçıner, bu iki sanığın halk düşmanlığı ve vatan hainliğinden yargılanması süreci kolaylaştıracağını söyledi.

BAŞBAKAN'A BORÇLUYUZ

Başbakanlık adına söz alan Sami Arslan, AK Parti hükümetine ve Başbakan Erdoğan'a haksızlık yapılmaması gerektiğini söyledi. Bu davanın 32 yıl sonra görülmeye başlandığına dikkat çeken Arslan, "Bu dava 32 yıl sonra görülmeye başlanmıssa, bunu bu hükümete ve Başbakanımıza borçluyuz. Burada yapılan eleştiriler haksızdır". Bugün 09.45'ten itibaren devam edilecek davada, ara karar çıkacak.


Berfo Ana'nın çaresiz çığlığı: Ocağın sönsün Evren

1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan Cemil Kırbayır'ın 104 yaşındaki annesi Berfo Kırbayır, müdahil olduğu davada dün söz aldı. Hasta yatağından geldiği duruşma salona kolundakilerin yardımıyla giren Berfo Ana, "Evren nerede? Ocağımı söndürdü. Ocağın sönsün Evren" diye feryat etti

Darbecilerin öldürdüğü Cemil Kırbayır'ın annesi 104 yaşındaki Berfo Kırbayır, hasta yatağından kalkarak dün duruşmaya gitti. 13 Eylül 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan Cemil Kırbayır'ın annesi Berfo Kırbayır, darbe davasına müdahil olarak mahkeme salonuna alındı. Yürüyemediği için oğlu Mikail Kırbayır ve yakınlarının koluna girerek mahkeme salonuna getirilen Berfo Kırbayır, salonda bulunanlar tarafından alkışlandı.

Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Berfo Kırbayır'ın 'Türkçe bilip bilmediğini, tercümana gerek olup olmadığını' sordu. Kırbayır'ın yanındakiler Türkçe bildiğini söyledi.

Daha sonra söz alan Kırbayır, 'Kenan Evren nerede? Utanmadı mı? Çocuğuma ne yaptı? Ocağımı söndürdü. Evren ocağın sönsün' dedi.

YÜZÜNE SÖYLEMEK İSTERDİM

Sağlık durumunu gerekçe göstererek duruşmaya gelmeyen Kenan Evren'e seslenen Berfo Kırbayır, "Hastayım diye gelemiyorum demiş. Gelecek, gelip cezasını çeksin. Oğlum Cemil 12 Eylül sonrası göz altına alınarak öldürüldü. Daha sonra cesedi dahi bize verilmedi. Halen nerde olduğunu bilmiyorum. Kenan Evren bu olayın sorumlusudur. Kendisini burada görmek, yüzüne bunları söylemek isterdim” diye konuştu. Mikail Kırbayır da kardeşi Cemil Kırbayır'ın hiç suçu yokken gözaltına alındığını ve daha sonra işkenceyle öldürüldüğünü ileri sürerek, 'Mezarının nerede olduğunu bilmiyoruz. TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu gerekli araştırmaları yaptı ve kardeşimin gözaltındayken öldürüldüğü belirlendi. Sanıklar bu olayın sorumlusudur. Sıkı yönetim komutanları, valiler ve emniyet müdürlerinden de şikayetçiyiz' diye konuştu. Mahkeme, daha sonra duruşmaya bir süreliğine ara verdi.

Adliye dışına Berfo Kırbayır ile çıkan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Türkdoğan, Cemil Kırbayır'ın mezarının bulunmasını isteyerek, mezarın yerini bilenlerin kendilerine yardımcı olmasını istedi.

Berfo Kırbayır da 'Ölene kadar davacıyım. Yuvamı yıktılar, benim çocuğumu öldürdüler' diye konuştu. Kırbayır, hasta hasta mahkemeye gelmek zorunda kaldığını belirterek, oğlunu öldürenlere ceza verilmesini istediğini söyledi.


12 Eylül aklanamaz

Tarihi darbe davasının 2. gününde Ankara Adalet Sarayı önünde vatandaşların bekleyişi sürdü. Adalet Sarayı bahçesinde bekleyenlerden Elif Torun Öneren, 32 yıl önce kardeşini kaybettiğini belirtti. Onun fotoğrafını taşıyarak hak aradığını dile getiren Öneren, Evren ve Şahinkaya'nın yargılanmasıyla 12 Eylül'ün 'aklanamayacağını' ileri sürdü. Öneren, duruşmalar bitene kadar Ankara Adalet Sarayı önündeki bekleyişini sürdüreceğini söyledi. Atilla Güven isimli vatandaş da darbe döneminde cezaevine girdiğini ve işkence gördüğünü belirtti. Yaşanan acılarla hesaplaşılması gerektiğini ifade eden Güven, 'Türkiye'de bir daha böyle acılar yaşanmasını istemiyorum. Bunlara neden olanlara örnek cezalar verilmelidir' diye konuştu.



12 yıl önce
default-profile-img