Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "İslam yurtlarında bugünlerde barış yok. Yüreklerimizi birleştirmeye gelen dinimizi biz tefrika aracı haline getirdik" dedi.
Görmez, Kutlu Doğum Haftası kapsamında Şanlıurfa GAP Arena Stadyumunda düzenlenen programda, hafta dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde samimiyet kavramını anlatmaya çalıştıklarını ifade etti.
"Peygamberlerin diyarı" diye nitelenen kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Görmez, Şanlıurfa'nın bu manada sıradan bir şehir olmadığını söyledi.
İslam ülkelerinde ciddi sıkıntıların yaşandığını vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:
''İslam yurtları barışın ve selametin yurtlarıdır. İslam yurtlarında bugünlerde barış yok. Yüreklerimizi birleştirmeye gelen dinimizi biz tefrika aracı haline getirdik. Dünyaya kul köle olmaktan, güce tapmaktan kurtarmaya gelen İslam'ı biz dünyalıklarımızın metası haline getirdik. Bizi gücün kulu kölesi olmaktan kurtarmaya gelen dini, istismar aracı haline getirdik.''
Görmez, insanların hak ve hukuka azami hassasiyet göstermesi gerektiğine değinerek, Kur'an-ı Kerim'in daha fazla okunup, idrak edilmesinin önemine dikkati çekti.
İnsanların şefkatli ve merhametli olması gerektiğini vurgulayan Görmez, Müslümanları yönetenlerin de hangi makamda bulunursa bulunsun bütün toplumu samimiyetle kucaklamak zorunda olduğunu belirtti.
Görmez, İslam dininin müminlerin birbirine karşı samimi olmasını emrettiğine işaret ederek, ''En çok kaybettiğimiz nokta burası, birbirimize karşı samimi olmak, yüreklerimizi sonuna kadar açmak. Birbirimizin hakkına riayet etmek, asla tecavüz etmemek, birbirimizin kalbini hiç kırmamak. Mümin bir kalbi kırmak, nazarları ilahi olan gönül dünyamızı, gönlü kırmak, Kabe'yi yıkmaktan daha ağırdır" diye konuştu.
Kalbin samimiyetini ortadan kaldıran hususlara değinen Görmez, şunları söyledi:
"Yüreğimizin inceliğini ortadan kaldıran kindir. Mümin mümine karşı kindar olamaz. Dindar, kindar olamaz. Dindar insan eğer dini yaşıyorsa hiçbir kardeşine karşı kalbinde kin besleyemez. Mümin, mümine öfkelenmez. Öfkesi onu zalim yapmaz, adaletsizliğe sevk etmez. Yürekleri işgal eden intikam duygusudur, mümin mümine intikam duygusu içinde olmaz. Yüreği işgal eden, yüreğin ayrılığını duruluğunu söküp alıp götüren dördüncü kötülük kibir ve gururdur. Mümine kibir yakışmaz, mümin kibirli olmaz, mümin gururlu olmaz, mütevazıdır. Mümine kibir yakışmaz. Samimiyetin ortadan kalkmasının sebeplerinden biri de kibirli davranmamızdır.''
