Ergenekon Terör Örgütü ve Balyoz Darbe Planı davalarını her fırsatta protesto etmesiyle dikkatleri üzerine çeken ve başka Genç Siviller olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca 'Darbeci Baro' diye anılan İstanbul Barosu, olağanüstü toplanma kararı aldı. İstanbul Barosu Başkanı Avukat Ümit Kocasakal, baroya karşı hukuksuzluk ve sindirme çalışmalarının yoğunlaştığını öne sürerek baronun olağanüstü genel kurul kararı aldığını açıkladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kocasakal, 'Son dönemlerde avukatlara, avukatlık mesleğine, meslek onuruna, barolara ve özellikle İstanbul Barosu'na yönelik saldırıların, hukuksuzlukların, sindirme ve yıldırma girişimlerinin yoğunlaşması, tahammül edilemez ve tehditkâr boyutlara ulaşması karşısında İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, 07.02.2013 tarihli toplantıda bu gündemle sınırlı olmak üzere genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırma kararı almıştır' ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl Balyoz Darbe Planı davasının duruşmasına giren Ümit Kocasakal ve 8 baro yöneticisi hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve Konya Barosu Başkanlığı'nca suç duyurusu yapılmıştı. Bunun ardından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da bu kişiler hakkında 'yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açmıştı. AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan da açılan davayı hatırlatarak Avukatlık Yasası gereği İstanbul Barosu yönetiminin düştüğünü ileri sürmüştü. Birkaç İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada ise 'Görevimizin başındayız. Davalar, baskılar bizi yıldıramaz' denilmişti. Kocasakal ve diğer avukatlarla ilgili açılan davanın iddianamesi Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Dava mayıs ayında başlayacak.
Silivri'de görülen KCK davasında sanık avukatları arasında yer alan Özgürlükçü Hukuk Platformu (ÖHP) Genel Başkanı Fırat Epözdemir, platform adına yaptığı basın açıklamasında İstanbul Barosu Genel Başkanı Ümit Kocasakal ile Yönetim Kurulu'na tam destek verdi. Epözdemir, Baro Başkanı Ümit Kocasakal ve 8 avukat hakkında açılan kamu davasının 'avukatlık mesleğine saldırı' anlamına geldiğini iddia etti.
