|

'Onlar da özür dileyecek'

İsrail'in Mavi Marmara Gemisi baskınına ilişkin Türkiye'den özür dilemesini değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ' İsrail özür diledi, onlar da özür dileyecek' dedi.

Ajanslar
00:00 - 23/03/2013 Cumartesi
Güncelleme: 23:28 - 23/03/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
'Onlar da özür dileyecek'
'Onlar da özür dileyecek'

İsrail'in Mavi Marmara Gemisi baskınına ilişkin Türkiye'den özür dilemesini değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, aynı hassasiyeti muhalefetten de beklediklerini dile getirdi. Davutoğlu, 'İsrail özür diledi, onlar da özür dileyecekler ama hala dillerine vardıramıyorlar. Bize bir özür borçları var bize o borcu ödeyecekler' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin, 'Türkiye, son 30 yıldır ilk defa böylesine bir ortak bilinç ve kader inancıyla tek bir yürek halini almış durumda' dedi.  

Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Küçükçekmece Nikah ve Kongre Sarayı'ndaki genel kurulunda konuşan Davutoğlu, sözlerine, 'Konyalılar bir toplantı yapıyorsa herkes ev sahibidir. Herkesin Konyalı olmak için geçerli bir sebebi vardır' diyerek başladı.  

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a hitaben konuşmasına devam eden Davutoğlu, bir gün Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda Konya'nın sadece Türkiye'nin kadim başkenti olmayacağını, Avrupa'nın da manevi, hoşgörü başkenti olacağını söyledi.  

Davutoğlu, Konya'nın sadece bu ülke için değil, Asya için, Avrupa için, bütün insanlık için dertlere deva olduğunu belirtti.  

Türkiye'nin son 10 yılda büyük bir restorasyon yaşadığını aktaran Davutoğlu, 'Tarihe her zaman iz bırakmış olan bu millet tekrar ayağa kalktı. Ayağa kalkması için kendisine güvenmesi gerekiyordu, şu an güveniyor. Ayağa kalktı ama daha yürümeye başlamadı. Bir de bu millet yürümeye başladığında, cihan o milletin ayak seslerini duyduğunda, işte siz o milleti o zaman göreceksiniz' diye konuştu.

Davutoğlu, büyük restorasyonun iç siyaset restorasyonu ve demokratikleşme, ekonomi ve dış politika olmak üzere 3 ayağı olduğunu aktardı. 

-'Millet ile devlet kaynaştı'-

Restorasyonun iç siyaset ve demokratikleşme ayağından bahseden Davutoğlu, son 10 yılda halk ile devletin, millet ile devletin kaynaştığını ve buluştuğunu söyledi. 

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

'Bu millet her bir seçimle, kendi seçtiği insanlara öylesine büyük bir kuvvet verdi ki, o kudretle başta Başbakanımız olmak üzere öz güven içinde, kararlı bir şekilde, her bir zorluğa meydan okuyacak gücü kendimizde görüyoruz. Allah bu desteği verenlerden razı olsun. 'Hangi vesayet altında, hangi kapalı kapılar ardında kime hesap vereceğim, kiminle hangi hesabı yapacağım?' diyen bir siyasi ekip yok. 'Hesap ancak Allah'a ve milletedir' diye yola çıkan bir siyasi parti var. Onun için bu restorasyonun siyasi ayağı çok önemli. Millet, örgütlü olduğu zaman harekete geçebilir. Sivil toplumda siyasi partiler milletin örgütlenmiş şeklidir. Milletin toplumsal hayatına damga vuran unsurlardır.'

Restorasyonun ekonomik ayağını da anlatan Davutoğlu, 'Bir millet, ekonomik bakımdan sağlam bir frene basmıyorsa demokrasisi sürdürülebilir olamaz. Eğer bir millet demokrasisini güçlendirmemişse ekonomik kalkınması da kalıcı olamaz. Türkiye son 10 yıl içerisinde iç siyasi restorasyon yani demokratikleşmeye paralel olarak öylesine bir ekonomik restorasyon yaşadı ki, gayri safi milli hasılasını 3,5-4  misli artırdı. Dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline geldi. İş adamlarıyla, girişimcileriyle dünyanın en dinamik ekonomisi üzerinden küresel krize meydan okudu' ifadelerini kullandı. 

-'İş adamlarını dünyanın her yerine açmaya kararlıyız'-

Siyasi restorasyonun ekonomik ayağını daha güçlü kılmak için iş adamlarına seslenen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: 

'İş adamlarımızdan beklentimiz, 24 saat çalışarak bu siyasi restorasyonun ekonomik ayağında güçlü olmalarıdır. İş adamlarını dünyanın her yerine açmaya kararlıyız. Onun için vizeleri kaldırıyoruz, serbest ticaret anlaşmaları yapıyoruz, her yere büyükelçilik açıyoruz. Son 10 yıl içerisinde Türkiye'nin dış temsili o kadar çok arttı ki, şu an dünyada 9. sıradayız. İnşallah gelecek yıl 6. sırada olacağız. Bunu iş adamlarımız için yapıyoruz.'

Restorasyonun dış politika ayağından da bahseden Davutoğlu, 'Eğer iç siyasi restorasyon olmamış olsaydı, demokratikleşmemiş olsaydı, eğer bu demokratikleşmenin güçlü bir ekonomik ayağı olmasaydı, dış politika restorasyonu da sağlıklı yürümezdi. Eğer bu dış politikada da aktif tutum olmasaydı, alternatif pazarlara Türk ekonomisi açılmasaydı, ekonomik restorasyonumuz da sağlam bir zeminde yürümezdi' diye konuştu.

-Çözüm süreci-  

Çözüm sürecine de işaret eden Davutoğlu, toplumun her kesiminin verdiği destekle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasi iradenin kararlılığıyla artık Türkiye'nin yepyeni bir tablosu olduğunu kaydetti.  

Gönülden gönüle konuşanların tercümana ihtiyacı olmadığını vurgulayan Davutoğlu, 'Türkiye, son 30 yıldır ilk defa böylesine bir ortak bilinç ve kader inancıyla tek bir yürek halini almış durumda. Diyarbakır'daki kardeşlerimin her birinin yüreğinde, yüzünde bir umut ışığı gördüm. Her birinde ilk defa geleceğe dönük olarak bir güven hissi duydum. Bizi birbirimize bağlayan en önemli bağ, tarihdaşlık, kaderdaşlık ve gönüldaşlık bağıdır. Çünkü biz görünmeyen ancak hissedildiğinde taşınan bu bağ ile ayakta kalabilmişiz. Bu gönülden gönüle konuşma kıyamete kadar sürecek. Diyarbakır ile Konya, Bursa ile Mardin, İzmir ile Hakkari hep gönülden gönüle konuşacak' ifadelerini kullandı. 

Çözüm sürecinin sürdürülebilmesinin ekonomi ile mümkün olabileceğini aktaran Davutoğlu, iş adamlarından bölgeye yatırım yapmalarını istedi. 


11 yıl önce