Milli iradeye yönelik 17 ve 25 Aralık darbe girişimleriyle kamuoyunun gerçek yüzünü gördüğü paralel yapı, bürokrasideki gücünü kaybetmemek için kendilerinden olan hakim ve savcıları devreye soktu. Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki görev değişikliklerinden rahatsız olan ve panikleyen yapılanma yargıdaki unsurları vasıtasıyla bunları iptal ettirmek için kararlar çıkarmaya başladı. İçişleri Bakanlığı'nın idari tasarrufuna müdahale eden paralel yapı yapılan atamaları yargı yoluyla engellemek istiyor.
Paralel yapı emniyetteki gücünü kaybetmeye başlayınca elemanlarını yeniden eski görevlerine iade etmek için yargıdaki unsurlarını harekete geçirdi. Bunun için öncelikle İçişleri Bakanlığı'nın atama tayin kararnameleri ile farklı illere ve görevlere verilen emniyetçi elemanlarına idare mahkemelerinden dava açtırdı. Bu davaların önceden hazırlanan mahkemelere düşmesi sağlanlandı. Davacılar için önceden hazırlanan metinler tüm paralel mahkemelere gönderildi. Kararlarda hep aynı metinlere yer verildi. Anayasa'ya göre yerindelik denetimi yapamayan yargı kendisini idarenin yerine koyarak atama ve tayinleri iptal etmeye başladı.
Eski Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, 12 Şubat'ta Emniyet Genel Müdürlüğü emrine, oradan da Başmüfettiş olarak Teftiş Kurulu Başkanlığına atanmasını yargıya taşıdı. Tekirdağ İdare Mahkemesi 2014-184 esas ve 2014-600 karar numarası ile bu başvuruyu değerlendirdi. İsmail Uğur başkanlığındaki Abdurrahim Ay ve Utku Cuşgun'dan oluşan heyet davacı Yılmaz'ı haklı bularak atamanın iptal edilmesini istedi.
Bir başka başvuru ise Mardin İl Emniyet eski Müdürü tarafından yapıldı. Eski Müdür Derviş Kara yine 12 şubat tarihli kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğü emrine oradan da başmüfettiş olarak olarak Teftiş Kurulu Başkanlığına atanmasını yargıya taşıdı. Başkan Ömer Çapa, üyeler Abdullah Solak ve Erkan Demir'den oluşan Mardin İdare Mahkemesi tıpkı Tekirdağ İdare Mahkemesi gibi İçişleri Bakanlığının tasarrufuna yerindelik denetimi yaparak tayini durdurdu.
Tekirdağ ve Mardin İdare Mahkemelerinin kararlarında dikkat çeken bir unsur ortaya çıktı. Her iki mahkemede başvurucuların tayinlerinin hukuka aykırı olduğunu belirtirken bu isimlerin yerine atananların da bu görevlerine atanmasının hukuka aykırı ve telafisi güç sonuçlar doğuracağına hükmetti. Bu karar ile idare mahkemesi kendisini idarenin yerine koyarak yerindelik denetimi yaptı. Mardin İdare Mahkemesi kararında; '...davacının anılan görevde başarısızlığına veya başmüfettişlik kadrosuna atanmasına ilişkin bir ihtiyaca dair somut bir belirlemede bulunulmaksızın görevden alınmasına, başmüfettişlik kadrosuna atanmasına ve yerine Mehmet Şahin'in atanmasına ilişkin işlemlerde kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır' denildi. Tekirdağ İdare Mahkemesi de aynı ifadelerle kararını açıklarken yalnızca 'Mardin' yerine 'Tekirdağ', 'Mehmet Şahin' yerine ise 'Halit Turan Erol' ifadelerini kullandı. Mahkemeler kendilerini idarenin yerine koyarak aldığı bu kararlar için şimdi gözler Danıştay'a çevrildi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 10 katlı bir emniyet müdürlüğündeki binanın 5. katında görev yapan bir polisin 4. kata görevlendirmesinin bile yargı yoluyla iptal edilmek istendiğini söyledi. Bakan Bozdağ, 'Ben bu hukuksuzluğu görmezden mi geleceğim. Tek bir merkezden mi yazılıyor bu kararlar, Ankara'dan mı yazılıyor. Bu kadar aynilik asla mümkün olmaz' dedi. Bazı yargı çevrelerinin hükümete karşı bir maşa gibi kullanıldığının altını çizen Bakan Bozdağ, 'Eğer böyle giderse en sonunda biz şunu söyleyeceğiz bakın; Danıştay'a götüreceğiz anahtarları bırakacağız. Türkiye'nin bütün bürokrat atamalarını hakimler yapsın. Biz hükümet olarak aradan çekiliyoruz' diyeceğiz en sonunda' şeklinde konuştu.
