Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi, yaptığı DNA analizi sonucu, İtalyan gelin 33 yaşındaki Pippa Bacca'da "birden çok erkeğe ait DNA örneği" tespit etti. Adli Tıp uzmanları, "En az iki kişi olduğunu düşünüyoruz" derken, Marineo ailesinin avukatı Mehmet Eke, "Biz en başından itibaren katilin yalnız olmadığını savunuyorduk, DNA analizi bizim iddiamızı doğruluyor" diye konuştu.
HaberTürk'ün haberine göre, dünya barışına dikkat çekmek için İtalya'nın Milano kentinden İsrail'in Tel Aviv kentine gitmek üzere, üzerinde gelinliğiyle 8 Mart'ta yola çıkan ve 31 Mart 2008 tarihinde Kocaeli'nin Gebze ilçesinde öldürülen Pippa Bacca'nın bugün (19 Şubat) Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmasının seyrini, Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı DNA analizi değiştirecek. "Pippa Bacca" adıyla tanınan İtalyan sanatçı 33 yaşındaki Giuseppina Pasqualino di Marineo'da, birden fazla erkeğe ait DNA örneği tespit edildi. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin yaptığı DNA analizi, İtalyan sanatçının tecavüz edilerek öldürülmesinde birden fazla kişinin yer aldığı şüphesini de doğruluyor.
Birden fazla erkeğe ait DNA örneğinin bulunduğu bilgisini içeren Adli Tıp Kurumu raporu, Gebze Cumhuriyet Savcısı Kemal Bayık'a gönderildi. "En az iki kişi olduğunu düşünüyoruz" yorumunu yapan uzmanlara göre üç ihtimal üzerinde durulabilir: "Ya Pippa Bacca, olay öncesi bir başkasıyla ilişkiye girdi, ya olay öncesi başkasının tecavüzüne uğradı, ya da tutuklanan katil zanlısı M.K'ın yanında bir başkası daha vardı."
Otopsiyi yapan Adli tıp uzmanları, "Pippa Bacca vakası tam bir vahşetti. Cesedi bize ulaştığında boğulduğu ip boynundaydı. Bu vakada, uygun örnekleme yaparak, bağla bağlamayı tespit ettik. Genelde cinsel saldırılarda bağla boğma vakası sık görülür. Tek handikap, olayın üzerinden çok zaman geçmişti. Ceset, nemli ortamda beklemişti. Yine de cinsel saldırı bulgularını saptadık. Sperm bulamamak, tecavüz gerçekleşmemiş demek değildir. Biz cinsel saldırıyı belgeledik" şeklinde konuştu.
Ajans Habertürk'e konuşan Marineo ailesinin avukatı Mehmet Eke ise, "Olayın meydana geliş şekli itibariyle tek kişi tarafından işlenemeyeceğine yönelik kanaatimiz var. Sanık, Pippa Bacca'nın eşyalarını, parasını gasp etmişti. Üç gün sonra bu eşyaları düğünde kullanmış, hatta fotoğrafları silmişti, kamera çekimi yapan makinede onun da fotoğrafı vardı. Onların tamamı silinmiş. Türkçe'yi zor konuşan birinin İngilizce menüye girerek fotoğrafları silmesi imkansız. Fotoğrafları kim sildi, önce bunu ortaya çıkarmamız gerekiyor. İlk duruşmada, kendisine 'İngilizce biliyor musunuz?' diye sordurduk. 'Bilmiyorum' cevabını verdi. Belki de Pippa Bacca'nın önceden tanıştığı bir başka biri yanındaydı" dedi.
Eke, ilk günden itibaren cinayette bir başkası ya da başkaları olabileceğine ilişkin şüphe taşıdıklarını belirterek, "Hep 'Bir suç ortağı olabilir' demiştik. Fotoğrafların silinmesi dışında, sanığın araç kullanırken ön koltukta olan bir kişiyi nasıl etkisiz hale getirebileceği konusu da şüphelerimizi arttırdı. Araba çift kabinli olduğu için arkada oturan bir kişinin genç kadını etkisiz hale getirdiğine yönelik soru işaretleri vardı. DNA analiziyle tüm bu şüphelerim doğrulanmış oluyor" diye konuştu. Tutuklanan sanık M.K'nın itirafına rağmen, soruşturmanın bu yönde derinleştirildiği belirtiliyor.
Tutuklanan ve hakkında "Nitelikli cinsel saldırı, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek amacıyla öldürmek ve hırsızlık" suçlarından
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen katil zanlısı, 38 yaşındaki Murat Karataş da ifadesinde vahşeti itiraf etmişti. M.K, "Otostop yapan kadını kamyonetime aldım. Tavşanlı Köyü yakınlarında tenha yere götürdüm, direnmesine rağmen kamyonette boğuşup tecavüz ettim, ardından boğdum ve öldüğünü anlayınca cesedi kimse bulamasın diye çalılıklara sakladım" demiş, tüm bunları 1 saat içinde gerçekleştirdiğini öne sürmüştü.
Guiseppina Pasqualino di Marineo, sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile 8 Mart günü Milano'dan yola çıkıp, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden hiçbir sorunla karşılaşmadan Türkiye'ye gelmiş, İstanbul'da arkadaşından ayrıldıktan sonra 31 Mart 2008'de geldiği Kocaeli'nde yakınlarıyla yaptığı telefon görüşmesinden sonra kaybolmuştu. İddianamede de, Marineo'nun Ankara'ya gitmek için üzerinde gelinliğiyle Gebze'de D-100 karayolunda otostop yaptığı sırada İzmit yönüne giden M.K'nın Marineo'yu aracına aldığı, seyir halindeyken Marineo'nun K'nın fotoğrafını çektiği vurgulanmıştı. TEM Otoyolu'ndan İzmit'e giderken M.K'nın Marineo'nun bacaklarını tuttuğu, Marineo'nun karşı koyduğu ifade edilen iddianamede, M.K'nın İzmit'e varmadan tünelde aracı durdurduğu, inmek isteyen Marineo'yu saçından tutup içeri çektiği, tecavüz ettikten sonra boğarak öldürdüğü belirtilmişti. Olaydan sonra Pippa'nın cep telefonuna kendi SIM kartını takarak kullanmaya başlayan katil zanlısı, polisin takibi sonucu yakalanmıştı.
