Aralarında eski kuvvet komutanlarının da bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı 'Balyoz Planı' davasının 100. duruşmasında esas hakkındaki savunmasını yapan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, darbe planlarını da ikrar etmiş oldu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada esas hakkındaki savunmasına devam eden davanın 1 numaralı sanığı emekli Org. Doğan, davada dinlenilen tanıkların hiçbirinin 'atılı suça dayanak yapılan sahte planların' varlığından haberdar olduğunu söylemediğini belirtti. Doğan, '1. Ordu Plan Semineri'nde hazırlanan senaryonun dayanaksız ve keyfi olarak hazırlanmış bir senaryo olmadığını ifade ederek, 'Senaryoda irticai, bölücü başkaldırmalar ile Türkiye'nin güneydoğusunda, Kuzey Irak'ta tehlikeli gelişmelerin ortaya çıktığının sanal olarak kabulü, kriz ortamını yaratmak içindir. Egemen Harekat Planı seminerinde hem cephede uygulanacak askeri harekat, hem de cephe gerisinde uygulanacak sıkıyönetim planı ele alınmıştır. (Adil düzen mutlaka gelecek, kanlı mı kansız mı gelecek onu zaman gösterecek) mealinde söylemlerin parti liderlerince gündeme pervasızca taşındığı ortamda, ordunun geri bölgesinde bölücü ve irticai kalkışmaların, sıkıyönetim planlarının tartışılması için senaryoya dahil edilmesinden acaba neden rahatsızlık duyulmaktadır' diye konuştu.
Doğan, savcıların askeri belgelere vakıf olmadığını savundu. Doğan, bunun üzerine gülümseyen Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan'ı, 'Bunlara gülse de' diyerek eleştirdi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, cumhuriyet savcısının kamuyu temsil ettiğini belirterek, 'Cumhuriyet savcısı müdafi değil. Kamuyu temsil ediyor. Bu nedenle sataşmanıza izin vermiyoruz. Cumhuriyet Savcısı'nın ne yaptığı sizi ilgilendirmez' dedi. Söz alan Cumhuriyet Savcısı Kaplan, şunları kaydetti:
'Çetin Doğan, cumhuriyet savcılarını eleştiriyor. Ancak muhatabı mahkeme heyetidir. 'Cumhuriyet savcıları askeri bilgilere vakıf değil' diyor. Ancak planda geçen, 'Milli Mutabakat Hükümeti kurulmalı' şeklindeki ifadelerden ne Genelkurmay Başkanı ne de diğer komutanlar bir şey anlamış. Savunmasındaki, 'Adil düzen gelecek, kanlı mı olacak kansız mı olacak' sözlerinin yer aldığı bölümle zaten siyasi gelişmelere göre ihtilal planı yaptığını ikrar etmiştir. Savunmasını mahkeme heyetine yönelik olarak yapmalıdır. Kararı verecek olan mahkeme heyetidir. Polemiğe girmeye gerek yoktur.'
Savcıların 920 sayfalık mütalaayı ön yargılarla hazırladığını savunan Çetin Doğan, "Birçok eksiklikler, aykırılıklar bulunmaktadır. Cumhuriyet savcılarının, esas hakkında mütalaalarını, sanıkların savunmakla mükellef oldukları hakları gözardı ederek, lehte kanıtlar dikkate alınmadan, duruşmalardaki tespitlere tamamen tezat ve savunma hakkının kısıtlanması pahasına aceleyle hazırlamış oldukları açıktır. Bu belgenin hazırlanmasında, maddi gerçeğin araştırılması, ortaya çıkartılması esas alınmamıştır. Bu belge 920 sayfalık kopyala-yapıştır metodu ile hazırlanmış, hukuki niteliği bu nedenlerle sakat doğmuş bir belge" diyerek, mahkemece reddini istedi. Doğan'ın bunun son savunması olmadığına ilişkin sözlerine Başkan Ömer Diken, 'Sizin nasıl algıladığınız değil usulün nasıl algıladığı önemli' cevabını verdi.
Davanın tutuklu sanıklarından MHP Milletvekili Engin Alan ise son günlerde yaşanan terör olaylarına değindi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki bölümünde, söz alan Engin Alan, PKK terör örgütüne destek verenlerle kendisini kıyaslayarak, suçsuz yere cezaevinde olduğunu iddia etti. Duruşmanın başlangıcında yaptığı birkaç cümlelik savunmasının haricinde bu mahkemede hiç konuşmadığını belirten Engin Alan, mahkeme heyetine hitaben "Siz dediniz ki deliller, delillerin tartışılması aşamasında tartışılacak. Savcıların benim hakkımda ortaya koydukları 3 sayfadan oluşan deliller var. Ancak geldiğimiz bu noktada, bunları uzatmanın bir anlamı olmadığına kanaat getirdim. Yazılı savunmamı mahkemeye sunacağım" dedi.
Son günlerde yaşanan terör olaylarını değerlendiren ve yıllarca terörle mücadele ettiğini belirten Alan, 'Ülkeyi, devleti böldürtmem diyen bir Engin Alan'ın 'Biz bu ülkeyi, bu milleti böleceğiz' diyen bir Sebahat Tuncel kadar kıymeti harbiyesi olmadığı gerçeğiyle yüzleştim' diye konuştu.
