|

Tahrifat yaptığını kabul etti

Deniz Feneri e. V. bağlantılı soruşturmayı yürütürken evrakta tahrifat yapmak ve görevi kötüye kullanmak iddiasıyla soruşturmadan alınan savcılar, dün hakim karşısındaydı. Soruşturmayı başlatan Nadi Türkaslan, malvarlığına el koyma ve tedbir kararının asıl nüshasında kapatma yapmadığını, bu belgenin fotokopisinde kapatma yaptığını söyledi. Türkaslan, buna gerekçe olarak da kararın gönderildiği kurumların kapatılan bölümlerle alakalı bir işlem yapmayacak olmalarını gösterdi.

Sercan Küçükşahin
00:00 - 5/05/2012 Saturday
Güncelleme: 05:01 - 5/05/2012 Saturday
Yeni Şafak
Tahrifat  yaptığını  kabul etti
Tahrifat yaptığını kabul etti

Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmayı yürütürken 'resmi belgede sahtecilik ve görevde yetkiyi kötüye kullanma' iddiasıyla soruşturmadan alınan cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz dün hakim karşısındaydı. Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görüşülen davada Deniz Feneri e.V soruşturmasını başlatan Nadi Türkaslan ilginç bir savunma yaptı. Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği mal varlığına el koyma ve tedbir kararının aslında kapatma yapmadığını iddia eden Türkaslan, "Mahkemenin kararının önce olduğu gibi fotokopisini çektim. Daha sonra ise kararın b ve c bentlerini kapatarak fotokopisini çektim. Yani aslı aynen durmaktadır" dedi. Böyle bir şeyi yapmasını ise yine ilginç bir şekilde savunan Türkaslan, "Mahkeme kararını göndereceğimiz kurumların bu bentlerle alakalı yapacakları bir işlem yoktu. Ben de bu bentleri görmemesi gerektiğini düşünerek iki bendi kapattım" diye savundu. Ayrıca kapatma gerekçesine, şüphelilerin mallarını kaçırmamasını da ekleyen Türkaslan, "Şirketlerin isimlerini tam olarak bilmiyorduk. Belirlenmesi için süre istedik. Bu süre zarfında olası bir tasarrufu yani mal kaçırmayı engellemek için bu kapatma işlemi yaptım" dedi.

HSYK'YA YÜKLENDİ

Yargıtay'da ki duruşma da yaklaşık iki saat savunma yapan Nadi Türkaslan, iki saatlik savunmasında, kapatılan belgeye sadece bir kaç dakika ayırması dikkat çekti. Mahkeme başkanının ısrarla uyarmasına karşı Türkaslan, bu süreyi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu (HSYK) ve görevlendirdiği müfettişleri eleştiirmeye ayırdı. Savunma hakkının kısıtlandığını belirten Türkaslan, "HSYK'dan süreçle alakalı bir çok belge istedim. Onlarda bir takım ücretler talep ettiler. Sonuç olarak bir kaç belge bana ulaştı" dedi. HSYK'nın kendisine sadece bu dava ile alakalı iki tanığın ifade tutanaklarını gönderdiğini ifade eden Türkaslan, "Bana gönderilen ifade tutanaklarının isim ve imza kısımları kapalıydı. Bu benim biigilendirilme haklarıma aykırıdır. Benim istediğim belgelerin hepsini elde edebilseydim daha sağlam bir savunma yapabilirdim" dedi.

HUKUK NEYSE UYGULADIK

Duruşmada ilk savunmayı yapan Türkaslan, 26 yıllık bir savcı olarak burada olmasının kolay olmadığını dile getirirken, suçunun bulunmadığını ve zorlama, hukuk dışı yollarla açılan bir dava olduğunu söyledi. Hiç kimseyle hesaplaşma gibi bir durumunun bulunmadığını belirten Türkaslan, hukuk neyse onu uygulamaya çalıştıklarını söyledi. İşin buralara geleceğini görür hale geldiğini anlatan Türkaslan, birileri hakkında gözaltı kararı olmaması halinde bu davanın da açılmayacağını ileri sürdü. Bilmedikleri bir nedenden soruşturmadan alındıklarını ifade eden Türkaslan, haklarında hukuken yanlış, tek taraflı bir soruşturma yapıldığını ileri sürdü.

SONRADAN DAHİL EDİLDİM

Davaya sonradan dahil edildiğini belirten Mehmet Tamöz ise diğer sanıkları kastederek, "3 imza olmayan belglerden ben sorumlu değilim. Bunun dikkate alınmasını talep ediyorum" dedi. İddia edildiği gibi bazı şirketlerin tedbir kararından sonra zarara uğradığı şeklinde ki suçlamaların doğruyu yansıtmadığını belirten Tamöz, "İddia edilen şirketler 3. sahış değillerdir. Bizim tedbir kararı verdiğimiz sahışların yüzde 99'la ortak oldukları şirketlerdi. Dolayısı ile 3. şahsın zarar görmesi gibi bir durum söz konusu değildir" diye konuştu. Abdulvahap Yaren ise yargılama faaliyetlerinin bu şekilde yargılanamayacağını savundu. Bazı kurumların baskı altında karar verdiklerini belirten Yaren, "Bizim hakkımızda koğuşturma ve soruşturma kararları tamamen baskı ile yaptırılmış kararlardır" dedi.


CHP ÇIKARMA YAPTI

Savcıların yargılanmasına karar verildiği günden bu yana yaptıkları açıklamalarla hukuku etkilemeye çalışan CHP'nin bazı milletvekilleri, dün duruşmada da tam kadro yerlerini aldılar. Kamer genç ve Atilla Kart başta olmak üzere birçok CHP'li vekil duruşmayı öğle arasına kadar takip ettiler. CHP'li Ömer Süha Aldan, davanın Türkiye'de yargı bağımsızlığının yargılandığı bir dava olduğunu söyledi.





12 years ago