|

'Türkçeyi konuşamayan şiddete başvurur'

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı Ekrem Erdem, Türkçenin gerçek değerini her şeyden önce Anayasa''da bulması gerektiğini söyledi.

Cihan
00:00 - 8/10/2012 Pazartesi
Güncelleme: 11:26 - 8/10/2012 Pazartesi
Yeni Şafak
'Türkçeyi konuşamayan şiddete başvurur'
'Türkçeyi konuşamayan şiddete başvurur'
TDED Genel Başkanı Erdem, derneğin Eyüp'teki genel merkezinde düzenlenen "Dil ve Edebiyat Buluşmaları"nın konuğu oldu. 'Türkçemiz ve Anayasa konulu bir konuşma yapan Erdem, Türkçe'nin anayasada hak ettiği yeri bulması halinde, toplumun da Türkçe''ye gereken değeri vereceğinin altını çizdi.

Erdem, "Anayasanın dili, yeni anayasaya ruhunu verecek önemli hususlardan biridir. Mevcut anayasada 've' bağlacı bin 462 kez kullanılmış. Halbuki en az 1000 tanesi gereksiz. Gereksiz olanları kaldırsak, metin daha anlaşılır hale gelir. Başıyla sonu belli değil. Halbuki, dilimizin en güzel metni anayasa olmalı." şeklinde konuştu.

Erdem, yeni anayasanın dil yönünden sağlıklıklı olabilmesi için şu önerileri getirdi: "Yeni anayasa; sade, anlaşılır, özlü ve toplumda genel kabul görmüş yaşayan Türkçe ile kaleme alınmalıdır. 'Ama, ancak, lakin, fakat' gibi bağlaçlara mümkün olduğunca yer verilmemelidir. Farklı anlamlara gelecek kelimeler kullanılmamalı, gereksiz tekrarlara yer verilmemeli, mümkün olduğu kadar kısa bir metin olmalıdır. Anayasa yazım komisyonunda mutlaka dilciler ve edebiyatçılar da yer almalı ve yeni anayasa, bilim adamları ve edebiyatçılardan oluşan bir komisyonun denetiminden geçirilmeli. Yeni anayasada; anayasaların özgürlüğünü sınırlayan ve anayasa maddelerinini hapseden başlangıç bölümü olmamalıdır. Yeni anayasanın lafzı ile ruhu arasında bir tutarlılık olmalı. TBMM'de bir 'Türkçe Komisyonu' kurulmalı, bütün kanun tasarı ve teklifleri komisyonun denetiminden geçirilmelidir."

"Türkçe baraj ders olmalı"

Ekrem Erdem, konuşmasında okullarda Türkçenin baraj dersi olması önerisini getirdi. Erdem, "TDED olarak bir teklifimiz var; Türkçe baraj dersi olabilir. Yapılacak bir düzenlemeyle, bir öğrenci Türkçeden başarılı olamadıkça bir üst sınıfa geçemeyebilir. Dil bilincimizin artması, kendi dilimizin en iyi şekilde öğrenilmesi için bu önemli. Bir öğrenci, Türkçeyi doğru dürüst bilmeden İngilizceyi nasıl öğrenecek? Matematik, Fen derslerini nasıl öğrenecek? Eskiden, Türkçeyi çok iyi öğrendikten sonra yabancı dil öğrenilirdi. Zamanla herkes, yabancı dil öğrenmeye başladı. Elbette ki, yabancı dil öğrenilsin, ama önce kendi dilimizi öğrenelim. Türkçeyi tam olarak kavrayamamış insanlar, İngilizce öğrenmeye çalışınca birbirine karıştırdılar. Türkçe bir cümle içinde yabancı kelimeler kullanmaya başladılar. Bu durum, dilimizin bozulmasındaki sebeplerden biridir." dedi.

'Türkçeyi konuşamayan şiddete başvurur'

Konuşmasında, sosyal yaşamdaki şiddet olaylarına da değinen Erdem sözlerini şöyle tamamladı: "Evde veya sokakta şiddetin temel sebeplerinden biri, kendini ifade edememektir. Türkçeyi güzel konuşamayan şiddete başvurur. Dilimizi iyi bilmememiz toplum olarak en büyük sorunumuz. Türkçemizi iyi kullansak bir çok sorun da kendiliğinden hallolur. Kendi değerlerimizin mutlaka farkına varmalıyız.''


12 yıl önce