Türk Hava Yolları'nın İstanbul-Beyrut seferini yapan tarifeli 'Kızkulesi' adlı uçağın pilotları, Beyrut Refik Hariri Havalimanı'ndan konaklayacakları otele giderken kaçırıldı. Pilotlarla kabin ekibini taşıyan minibüs, havalimanından sahil kıyısında bulunan Ayn Mreisseh'deki otellerine doğru seyir halindeyken, Cocodi Köprüsü'nde iki otomobil minibüsün önünü kesti. Araçtan inen kişiler pilotları silah zoruyla indirerek kaçırdı.
Pilotları taşıyan minibüsün Beyrut'un Ayn el Mreisseh bölgesindeki Radisson Oteli'ne ait olduğu ve saldırganların gümüş rengi BMWX 3 model ve siyah KIA Picanto model araçlar kullandığı belirtiliyor. Polise bilgi veren minibüsün 72 yaşındaki şoförü Mahir Muhammed Zeaiter, silahlı kişilere engel olamadığını pilotlar kaçırıldığında araçta 12 yaşında bir çocuğun da bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız ise, 'İstanbul'dan Beyrut'a yolcu getiren THY uçağının görevli personelini havalimanından otele götüren servis aracının önü, silahlı kişiler tarafından kesiliyor. Silahlı bu kişiler minibüste bulunan hostesleri indirerek pilot ve yardımcı pilotu kaçırıyor.' dedi.
Beyrut Büyükelçimiz İnan Özyıldız, Lübnanlı yetkililerin iki pilotun serbest kalması için çalıştıklarını söyledi. Dışişleri Sözcüsü Levent Gümrükçü ise Lübnan makamlarının alarma geçirildiğini belirterek, gereken soruşturmanın yürütüldüğünü söyledi. BM Barış Gücü bünyesinde Beyrut'ta bulunan Türk Birliği ise önlemleri artırdı.
Diğer mürettebat ve yolcular dün 17:30'da THY uçağıyla İstanbul'a getirildi. Uçaktaki mürettebat, özel bir araçla alınarak götürüldü ve farklı bir kapıdan çıkarıldı. Lübnan'da daha önce de Türk işadamı Aydın Tufan Tekin ve TIR şoförü Abdulbasit Aslan aynı grup tarafından kaçırılmış, daha sonra serbest bırakılmıştı.
Dışişleri Bakanlığı, Türk vatandaşlarından zaruret olmadıkça Lübnan'a gitmemelerini istedi. Bakanlık, Lübnan'da yaşayan Türk vatandaşlarının güvenliklerini sağlamaya yönelik her türlü önlemin Lübnan hükümetince alınmasının beklendiğini belirtti. Açıklamada, 'Halen Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızın ise dönebiliyorlarsa Türkiye'ye dönmeleri, kalması gerekenlerin ise şahsi güvenlikleri açısından her türlü tedbiri almaları önerilmektedir' denildi.
Pilotların kaçırılmasını, 'İmam Rıza'nın Ziyaretçileri' adlı grup üstlendi. 8 Mart Hareketi'ne bağlı El-Cedid televizyon kanalının haberine göre, kendilerini 'İmam Rıza'nın Ziyaretçileri' olarak isimlendiren grup, Türk pilotların kaçırılmasını üstlendiklerine ilişkin bildiri gönderdi. Grup, pilotların bırakmalarına karşılık Suriye'de rehin tutulan 9 Lübnanlının serbest bırakılması talebinde bulundu.
Suriye'nin Azaz kentinde kaçırılan Lübnanlıların aileleri Beyrut'un güney banliyösünde kaçırılmayı havai fişekle kutladı.
Şii Yüksek İslam Konseyi'nden Abbas Zugeyb ise, konuyla ilgileri olmadığını ileri sürerek, 'Türklerin ve Azaz'daki Lübnanlıların serbest bırakılması Türk hükümetine bağlı' ifadesini kullandı. 11 Lübnanlı, geçen mayısta İmam Ali Rıza'nın türbesini ziyaretlerinin ardından ülkelerine dönerken Azaz kenti yakınlarında kaçırılmıştı. Kaçırılanlardan 2'si Türkiye'nin ara buluculuğuyla serbest bırakılmıştı.
Lübnan'da kaçırılan Türk pilotlardan Murat Ağca'nın Elazığ'daki baba evinde endişeli bir bekleyiş var. Pilotun babası Zeki Ağca (70) ve Annesi Emine Ağca (65), çocuklarının kaçırıldığını öğrenince büyük üzüntü yaşadı. Ağca'nın babası ve annesiyle diğer yakınları, gelişmeleri yakından takip ediyor. Baba Ağca sabah telefonla olaydan haberdar olduklarını ve yıkıldıklarını söyledi. Kalp hastası olduğunu belirten Ağca, kontrol için hastaneye gittiklerini dile getirdi. Oğluyla en son dün telefonda konuştuğunu ifade eden Ağca, 'Beyrut'a gideceğini, bayrama gelemeyeceğini söylemişti.' dedi. Pilot Murat Akpınar'ın, Nevşehir'deki amca oğlu İsmet Akpınar ise bayramın ilk günü Murat Akpınar'ı telefonla arayıp bayramlaştığını söyledi. Akpınar, Üç çocuk babası olan Murat Akpınar'ın bir an önce Türkiye'ye getirilmesi için tüm yetkililerin desteğine ihtiyacımız var'dedi.
Ahi Evran Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Serhat Erkmen, olayı üstlenen İmam Rıza'nın Ziyaretçileri isimli grubun Hizbullah bağlantılı olduğunun muhtemel olduğunu söyleyerek, 'Bu tür eylemler farklı örgüt isimleriyle yapılabilir. Türkiye'nin bu tür olaylarla karşılaşması ihtimali güçlü' dedi. Erkmen, 'Türkiye'nin prestiji sarsılmaya çalışılabilir. Suriye'de hatalı tutum takındığına yönelik eleştiriler tekrar gündeme gelebilir ve Türkiye'nin bölgede sanıldığı kadar etkin olmadığı yorumlarına zemin hazırlanılabilir. Pilotların canlarına zarar geleceğini düşünmüyorum' dedi.
Milli Güvenlik Uzmanı ve Stratejist Mesut Ülker ise, olayla ilgili görüşünü, 'Bölgede gelişen son olaylar karşısında Türkiye'ye mesaj veriliyor olabilir. Türkiye'nin datalara sahip olması gerekir. Yorumlar duyumlardan ziyade sağlam bilgiler paralelinde olmalı. Her şeye rağmen Türkiye, bu tarz olaylarla karşılaşılabileceğini biliyor. Olay diplomatik bir krize dönüşmemeli. Türkiye'nin Hizbullah ile kriz yaşayacağını düşünmüyorum. Bence Hizbullah Türkiye'yi hedef almaz' şeklinde ifade etti.
