|

Üstün(!) gayretle şampiyon FB oldu

Futbolda şike davasının gerekçeli kararında 'Fenerbahçe, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanda olmasına rağmen ikili averaj üstünlüğü ile ligi şampiyon olarak tamamlamıştır' ifadeleri yer aldı.

Mürsel Karadeniz
00:00 - 11/08/2012 Cumartesi
Güncelleme: 00:22 - 11/08/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Üstün(!) gayretle  şampiyon FB oldu
Üstün(!) gayretle şampiyon FB oldu

Futbolda Şike Davası'na ilişkin gerekçeli karar açıklandı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci ile üye hakimler Hikmet Şen ve Bülent Kınay'ın imzası bulunan 672 sayfalık gerekçeli kararda Simon Kuper'in 'Futbol asla sadece futbol değildir' sözlerine de yer verildi. Kararda ilk olarak soruşturma ve dava sürecinin özeti yapıldıktan sonra 228. sayfasından itibaren 'Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe' başlığı altında gerekçe anlatıldı.

FAALİYETLER ÖRGÜTSEL

Liderliğini sanık Aziz Yıldırım'ın yaptığı yapılanmanın, bir suç işlemek amacıyla oluşturulmuş basit bir birleşmeden ibaret olmadığının yürütülen faaliyetlerin kapsamından anlaşılacağını belirten mahkeme, 'Amaç Fenerbahçe Spor Kulübü'nün şampiyon yapılması suretiyle haksız ekonomik çıkar elde etmektir. Nitekim Spor Toto Süper Ligin ilk yarısının sonunda Trabzonspor'un 9 puan, Bursaspor'un ise 4 puan gerisinde olan Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanda olmasına rağmen ikili averaj üstünlüğü ile ligi şampiyon olarak tamamlamıştır. Şüphesiz böyle bir süreç ve sonuç öngörülemeyeceğinden, sanıkların belli bir suç işlemek amacından söz etmek mümkün olmayıp, belirsiz sayıda suçun işlenmesi amacıyla iştirak boyutunu aşan bir yapıda bir araya geldiklerinin kabulü gerekmektedir' dedi.

ÖDEMELER ŞİKE İLE EŞ ZAMANLI

Kulüpten yapılan ödemelerde imza veya yönetim kurulunun onayının aranmadığının belirtildiği kararda, 'Sanık Tamer Yelkovan'ın, sanık Aziz Yıldırım'ın talimatı ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında sadece Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Ekşioğlu'na yapılan ödemelerin neredeyse tamamının şike ve teşvik eylemleri ile eş zamanlı olarak yapılması, sanık İlhan Ekşioğlu tarafından bu paraların şike ve teşvik anlaşmasının tarafı ya da aracısı olan futbolcu (İbrahim Akın), menajer (Yusuf Turanlı, Fatih Akbaba), yönetim dışı kişilere (Ali Kıratlı) verildiği sabit olduğuna göre, yürütülen faaliyetlerin yönetsel işler almadığı, Aziz Yıldırım konumu itibariyle söz konusu suç örgütünün lideri, sanık Ekşioğlu'nun eylemleri organize eden ve lidere en yakın örgüt üyesi sanık olduğu anlaşılmaktadır' denildi.

SUÇLANAN FENERBAHÇE DEĞİL

Fenerbahçe Kulübü yönetiminin bir örgüt olarak kabul edildiği iddialarının gerçek dışı olduğuna vurgu yapılan kararda, 'Bir kısım sanıkların spor kulübünün temsil ettiği büyük toplumsal kitlenin desteğini almaya ve tümüyle kendilerini suçtan kurtarmaya dönük çaba olarak değerlendirilmiştir' denildi. Kararda, Fenerbahçe Spor Kulübü'nde 15 asil ve 5 yedek olmak üzere toplam 20 yönetici bulunduğunun ancak bu yöneticilerden yalnızca suçla ilişkili oldukları belirlenen sanıklar Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu ile Alaeddin Yıldırım hakkında kamu davası açıldığı ve ceza verildiği ifade edildi.

MAFYA FUTBOLUN İÇİNDE

Olgun Peker ve Sedat Şahin gibi kamuoyunda mafya olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütlerinin futbol camiasında yer aldıklarının vurgulandığı kararda, şöyle denildi; 'Çıkar amaçlı suç örgütleri özellikle futboldaki transferlerden kolay ve yüksek miktarda para kazanma avantajı yanında, kamuoyuna kendilerini kabul ettirme ve legal alanda faliyet gösteriyor görüntüsü verme, bu vesileyle kamu görevlileri nazarında da saygınlık kazanmayı amaçlamaktadırlar. Nitekim daha sonra bu saygınlık olası problemleri aşmada bir bağlantı kurma yolu olarak değerlendirilebilecektir."

EKİM AYINDA TARLA MUHABBETİ!

Mahkemenin gerekçeli kararında, 21 Şubat 2011'de Manisaspor ile Trabzonspor arasında yapılan müsabaka ile 6 Mart 2011'de Bursa'da oynanan Bursaspor-İBB Spor maçında teşvik verilmesi iddialarına ilişkin Yıldırım ve Ekşioğlu arasında geçen telefon görüşmelerine de yer verildi. Söz konusu telefon görüşmelerinde, 'tarladaki işçiler'den, 'Şubat ayında ekim yapıldığı'ndan, yağmur yağması'ndan söz edildiğinin vurgulandığı kararda, 'Konuşmaların bir tarımsal faaliyete ilişkin olmadığı ortadadır' denildi.


Dosyada sadece tapeler yok

Mahkeme kararı doğrultusunda dinlenilen telefon görüşmelerinin tek başına delil olamayacağı hususundaki sanık ve avukatların savunmalarına da yer verilen kararda, şöyle denildi: 'Yargıtay içtihatlarından da anlaşılacağı üzere telefon görüşmeleri tek başına delil olamaz. Bu bağlamda davaya konu olay değerlendirildiğinde telefon görüşmelerinin bulunduğunu, başkaca delil bulunmadığını söylemek gerçekçi olamaz. Zira şike ve teşvik girişimlerine ilişkin telefon görüşmeleri yanında bu amaca yönelik gerçekleştirilen buluşmalar ve para naklinin söz konusu olduğu suç konusu görüşmelerin müsabaka öncesinde vuku bulduğu, bu görüşmelere müsabakalarının yapıldığı, dolayısıyla telefon görüşmelerine konu olguların dosyada mevcut olduğu açık ve nettir.'


Şike amacıyla eylem suçtur

Gerekçeli kararda, sanıkların savunmalarında çokça dile getirdiği 'sahanın içinde şike yoksa dışında da yoktur', 'şikenin sahaya yansımamış olması' gibi göreceli tespitlerin, ceza yargılaması yönüyle bir anlam ifade etmediğinin öncelikle bilinmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, yasa koyucunun, belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden ya da kendisine menfaat temin edilen kişi için suçun, kazanç veya menfaatin temin edildiği anda oluşacağını kabul ettiği vurgulandı. Kararda, suçun oluşması için faillerin bu amaçla hareket etmelerinin yeterli olduğu ve müsabakanın sonucunun anlaşma doğrultusunda gerçekleşmesinin şart olmadığı vurgulandı.




12 yıl önce