Hakkari'de 2 vatandaşın ölümü ile sonuçlanan olayların arkasında komşu bir ülkenin istihbarat birimi çıktı. Uzmanlar 13 aydır ölüm haberlerinin gelmediği bölgeyi karıştırmak için harekete geçildiğinin altını çizerken, intikam saldırısına karşı teyekkuz halinde bulunulması gerektiğini belirtti. Emniyet güçleri ve istihbarat birimlerini harekete geçiren Ankara kritik 3 gün için tüm imkanları seferber etmeye başladı. Olayların BDP heyetinin İmralı'ya gitmesine saatler kala gerçekleşmesi için 'Zaman ayarlı provokasyon' olarak nitelendirildi. Hükümetin bir yıl önce başlattığı 'Demokratik Çözüm Süreci' kararlılıkla devam ederken, 13 aydan buyana silah seslerinin kesildiği ve huzur ortamı ile birlikte ölüm haberlerinin gelmediği Hakkari'den önceki gün Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı iki sivil vatandaşın ölüm haberinin gelmesi devlet birimlerini harekete geçirdi. Komşu bir ülkeye ait istihbarat kurumlarının devreye girdiği düşünülen olayları yakın takibe alan Ankara 3 gün içinde intikam amaçlı bir saldırının gelmesinden endişeli.
Son bir yıl içinde Yüksekova ilçe merkezinde 51 toplumsal olay yaşandığına dikkat çeken yetkililer, gösteri ve basın açıklamaları sonrasında kitlelerin dağıldığına dikkat çekerek uzun bir aradan sonra ilk kez önceki gün ki gösterilerde silahların çekildiğini belirttiler. Yetkililer ve görgü tanıkları polis ve Halk arasında yaşanan gerginlikler üzerine çıkan çatışmalarda bazı kirli ellerin 9 Kaleşnikof ve bir adet de Bixxi marka silahla göstericilerin arasına sızdığına dikkat çekiyorlar. İstihbarat raporlarında, Haziran ayına kadar hiçbir eylem yapmama kararı alan PKK'nın Kandil'deki yöneticilerinin Yüksekova'da gerçekleşen eylemleri eylemlerin başladığı saatlerde öğrendikleri belirlendi. Raporlarda Kandil yöneticilerinin Yüksekova'da bir eylem yapılması yönünde talimatının olmadığı dile getirilirken, eylem kararının Yüksekova'daki yerel unsurlar üzerinden alındığı ve planlandığı belirtiliyor. Ankara ve Hakkari'deki istihbarat birimleri ilk aşamada Kandil'in inisiyatifi dışında gelişen olaylarda silahları dağıtan elleri ve yabancı istibarat kumrunu peşine düştü.
Gerginlik üzerine bazı çevrelerin ve istihbarat kurumlarının devreye girerek, AK parti ile Gülen Cemaati arasında son süreçte yaşanan gerginlikten istifade edip Polis ve Gülen Cemaatini hedef gösterdiği öğrenildi. Güvenlik birimlerinin Gülen Cematine bağlı kurumların etrafında güvenlik önlemlerini arttırdığı kaydedildi. Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya giden BDP heyetinden öncesinde adaya giden istihbarat yetkilileri ile 5 buçuk saat görüşen Öcalan'ın, Hakkari'nin bir sınır kenti olmasından dolayı provokasyonlara da açık bir yer olduğuna dikkat çektiği, daha önce Oslo görüşmeleri sürecinde de gine Hakkari'de yabancı bir istihbarat kurumunun girişimi ile olduğunu düşündüğü bir mayınlı patlamanın olduğuna dikkat çektiği ve Yüksekova olaylarının derinlemesine incelenmesini istediği kayedildi.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde polisle ateş açan ve çıkan çatışmada hayatını kaybeden 2 kişinin cenazesi, Van'daki otopsinin ardından ilçeye götürüldü. Cenazelerin defnedilmesinin ardından polise silahla ateş açan bir kişi polisin karşı ateşinde yaralandı.
Van'daki otopsinin ardından BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yakınları ve partililer tarafından karayoluyla Yüksekova'ya götürülen cenazelerin ilçeye girişi sırasında polisle gruplar arasında arasında gerginlik yaşandı.
Polis araçlarına taş ve molotof kokteyli ile saldıran gruba, güvenlik güçleri, müdahale etti. Gergin ortamda kılınan cenaze namazının ardından Veysel İ. ile Mehmet Reşit İ'nin cenazesi ilçeye bağlı Akalın köyünde defnedildi. Demirtaş, cenazede hükümete olayları aydınlatma çağrısı yaptı.
Cenaze dönüşü bir grup bölgedeki iki ayrı öğrenci yurduna taş ve molotoflarla saldırdı. Olaya müdahale eden güvenlik güçlerine ise mevzilenmiş kişilerce yaylım ateşi açıldı. Bölgeye sevk edilen Özel Harekat polisleri ateşe karşılık verdi. Çatışmada silahlı bir kişi yaralandı. Yaralı önce Yüksekova'ya ardından da Van'a sevk edildi.
Gerginliğin ardından bölgenin ileri gelenlerinin evleri tek tek dolaşarak itidal çağrısı yaptı. Bölgede bahar havası estiren çözüm sürecine zarar gelmesini istemeyen ileri gelenler, 'Provokasyona gelmeyin' mesajı verdi.
İstanbul Beyoğlu'nda da bir grup Yüksekova'da yaşanan olayları protesto etti. BDP'nin açıklamasından sonra Tar- labaşı'na yürüyüşe geçen bir grup polise taş ve molotof kokteylleri ile saldırdı. Polis gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti.
Prof. Dr. Vedat Bilgin, 'Türkiye 30 yıllık çatışma içinde ilk defa kendi projesini uygulamaya koydu. Türkiye'nin kendi projesini uygulamaya koyması PKK üzerinden Türkiye'ye karşı eylem arayışı içinde olan ve tavizler koparmak isteyen -başta İngiltere, Fransa gibi batılı güçler- odaklar ortada kaldılar, açığa düştüler. Buna karşılık bir cevap vermek için de adeta bir mekik dokudular. Türkiye bu tür provokasyonlara zaten hazırlıklı ve bu oyuna boşa düşürecektir.' şeklinde değerlendirdi.
Gazeteci Avni Özgürel ise, 'Öcalan'ın Nevruz açıklamasından sonra sürecin kesintiye uğraması için örgütün silahlı kesimi içinden kişilerin veya çevrelerin provokasyon içinde olacaklarını söyledim durdum. Örgütü eyleme kışkırtmak için mezarlıkların tahrip edildiği gerekçesi kadar etkili bir durum olamazdı' dedi. Çıkan olayları Yard. Doç. Dr. Vahap Coşkun da, 'PKK'lıların mezarlarının tahrip edildiği iddiaları kışkırtıcı bir amaç taşıyor. Çözüm Süreci'ni bozmaya çalışan güçler tarafından ortaya atılıyor' şeklinde değerlendirdi.
qSivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, 'Meydana gelen hadisenin provokasyon ihtimali çok yüksek görünüyor. Geçmişte de bu olaya benzer hadiseler Lice'de olduğu gibi yaşanmıştı. Devam eden bir Çözüm Süreci var ve bu süreç çok önemli. Kürt kanaat önderlerinin insanları akl-ı selime davet eden açıklamalar yaması ve sivil toplum kuruluşlarının da sürecin zarar görmemesi için bir çaba içinde bulunması gerekir.' dedi.
HALKI SOKAĞA DÖKME ÇABASI
Yaklaşık 1 aydır Yüksekova, Cizre ve Şırnak'ta olayların tırmandırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan ise, 'Özellikle Yüksekova ve Cizre'de uzun namlulu silahlar kullanıldı. Uzun namlulu silahların kullanılması demek oradaki halkın değil daha çok silahlı terörist grupların tacizleri demektir. Uzun namlulu silahların alana girmesi güzel değil.
Daha çok provokatif eylem olabilir önlem alınması lazım şeklinde uyarmıştım'
dedi. BDP'li Hasip Kaplan ise hükümeti olayı aydınlatmaya davet etti.
Hakkari Valiliği'nin Yüksekova da çıkan olaylarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 'Olayların başlamasından bir saat sonra da eylemciler, bu defa 8-9 uzun namlulu silahla değişik mevkilerden TOMA araçlarına ateş etmeye başlamışlardır. Ateş sonrası isabet alan zırhlı araçlarda önemli hasar oluşunca, Polis Özel Harekat timleri devreye sokulmak zorunda kalınmış ve şehir merkezinde silahlı çatışma meydana gelmiştir. Hakkari İlimizde kamu kuruluşlarınca düzenleme yapılan veya tahrip edilen herhangi bir mezarlık bulunmamaktadır. Güvenlik kuvvetleriyle çatışmaya giren ve hastaneye yaralı olarak kaldırılan Veysel İ.(34) ve Mehmet R. İ.(32) isimli şahıslar hayatını kaybetmiştir' ifadelerine yer vermişti.
Yüksekova, Cuma gününü PKK'nın sözde şehitliğindeki mezarların tahrip edildiği haberi ile uyandı.
Bunun üzerine Yüksekova Kaymakamı Yasin Tikağ, mezarlıkta tahribat olup olmadığının varsa boyutlarını tespit etmek üzere bir grubu görevlendirdi.
Kaymakam tarafından görevlendirilen heyetin incelemesinde mezarlıklarda bir tahribat tespit edilemedi. Mezarlığın girişinde istifli olarak bulunan briketlerin bir kısmının tahrip edildiği belirlendi.
Buna rağmen şehirde mezarlar tahrip edildi propagandası bir süre sonra eyleme dönüştü.
BDP'li bir grup saat 14.30'da Oslo otelinin önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamanın ardından yürüyen grubun dağılmaya başladığı sırada güvenlik güçlerine molotoflu saldırılar başladı.
Grup Şemdinli yoluna doğru çekilmeye ve Molotof atmaya devam etti. Şemdinli yoluna gelindiğinde, daha önce oraya mevzilenen silahlı unsurlar ortaya çıktı.
Bu kez güvenlik birimlerinin üzerine uzun namlulu silahlarla yoğun bir ateş başladı. Eylem yapan grup sokaklara dağıldı.
Silahlı grubunun ateşi gittikçe yoğunlaştı. Zırhlılar da 30-40 mermi izi tespit edildi.
Ateşin yoğunlaştı. Güvenlik güçleri karşılık verdi. 2 kişi öldü.
PKK telsizlerinden,'2-3 gün içinde Yüksekova'nın hesabını sorun' talimatı verildi.
Polisin zırhlı araçlarındaki kameralara yansıyan görüntülerde yüzü maskeli kişilerin uzun namlulu silahlarla ateş açtığı görülüyor.
Yetkililer ilçede bir gerginliğin çıkarılması için mezarların provokasyon amaçlı olarak kullanıldığına dikkat çekerken bir diğer haber ise KCK kabristanlığı diye adlandırılan mezarlıkta 24 saat KCK'nin silahlı şehir milisi diye adlandırılan YDG'li gençlerin bulunduğu kaydedildi. Yetkililer ve bölgedeki kaynaklar iddia edildiği gibi mezarlıklara yönelik bir saldırı olması durumunda mezarlıktaki bekçilerin bunu görmüş olması gerektiğine dikkat çekerek BDP ve PKK'nın inandırıcı olması için saldırının olduğu saatlerde mezarlıkta nöbet tutan YDG'li gençleri nerede olduğunu sorması gerektiğine vurgu yapıyorlar.
BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in İmralı Adası'na ziyaretlerinin ardından terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın bir mesajını getirdiklerini bildirdi. BDP'den yapılan açıklamaya göre, Öcalan mesajında, Yüksekova'da hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi. Çözüm sürecine değinen Öcalan, 'Süreç konusunda ümidimi halen korumakla birlikte hükümetten daha olumlu bir müzakere girişimi bekliyorum' dedi. Öcalan, Mandela'nın ölümünden duyduğu üzüntüyü de mesajında dile getirdi.
