Türkiye aylardır İsrail''in anlaşmaya ''evet'' demesini beklerken Mavi Marmara davasından İsrailli yetkilier için ''yakalama'' kararı çıktı. Karara göre dönemin İsrailli Genelkurmay Başkanı Gavriel Ashkenazi, Deniz Kuvveteri Komutanı Eliezer Marom, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishai Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin Türkiye''ye giriş yaparlarsa tutuklanacak. İnterpol''den de bu isimlerin aranması istenecek.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi''nin kararında sanıkların bu zamana kadar duruşmaya gelmedikleri ve davetiyelere bu güne kadar cevap verilmediği söylendi. Ayrıca kararda, makul sürenin beklenildiği buna rağmen sanıkların gelmedikleri ve kaçak duruma düştüklerinin anlaşıldığı belirtildi.
Dünkü duruşmada İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım da mağdur olarak ifade verdi. Yıldırım şöyle konuştu: ''İsrail komandoları geldiğinde diğer gemilere saldırılacağını düşündük çünkü Mavi Marmara''da o kadar çok insan var ki. En üstünde de insanlar var onlar görür diye ateş etmezler diye düşündük. Fakat yaralıları ve ölüleri görünce gerçek mermi kullandıklarını anladık. Ancak tüm bunlara rağmen biz onlara saldırmadık. Ben arkadaşlara ''Ölseniz de öldürmeyin'' dedim. İsrailli askerlerin burnu kanasa davamıza zarar gelirdi bunu göze alamazdık.''
Mavi Marmara''ya saldıran İsrailli askerlerin içinde Türkiyeli Yahudilerin de bulunduğunu söyleyen Yıldırım, ''9 kere sorguya alındım. Tercümanlık yapan İzmirli bir Yahudi bırakılmayacağımızı düşünerek sorguculardan daha sert davrandı. Sizi Türkiye''de öldüreceğiz diye tehdit ettiler''
Mavi Marmara saldırısından sonra yaşamını yitiren şehitler için özür, tazminat ve Filistin''e yönelik ablukanın kaldırılması talebiyle karşılaşan İsrail, sözünde durmadı. Saldırının ardından uzun bir süre iki ülke arasında sekteye uğrayan diplomatik görüşmeler, İsrail''in özür telefonuyla yeni bir boyuta taşınırken, diplomatik gelişmelerin önünü açtı. Saldırının ardından Türkiye''nin tazminat ve Filistin''e yönelik ablukanın kaldırılması talebine olumlu yanıt veren İsrail, aradan geçen süre zarfında hiçbir girişimde bulunmayarak ayak diretti. Türkiye''nin ön şart koşmasına rağmen, Filistin''e yönelik ablukanın tamamını kaldırmayan İsrail, gelen yardımlara ilişkin ablukanın kaldırılmasına yönelik taahhütünü de yerine getirmedi. Ankara ve Tel Aviv''de yapılan müzakereler kapsamında, İsrail''in 20 milyon dolarlık tazminat ödeyeceği de gündeme gelmişti.
Davanın duruşmasının ardından bir grup, Çağlayan''daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı. Ellerinde Filistin bayrakları bulunan gruptakiler, ''Ne özür ne tazminat, siyonist çeteyle bütün ilişkiler kesilsin'' ve ''Siyonist katiller hesap verecek'' pankartı açtı. İsrail aleyhine sloganlar atan gruba, duruşmadan çıkan avukatlar da cüppeleriyle katıldı. Grup adına açıklama yapan Bülent Yıldırım, Türkiye''de de bazı kesimlerin kendilerine, ''Bu Mavi Marmara''dan ne zaman ineceksiniz?'' diye sorduğunu belirterek, ''Biz Mavi Marmara''ya binmedik ki inelim. Biz adalet zeminine, özgürlük zeminine bindik. Bu düşüncelerden inmemiz mümkün mü ki Mavi Marmara''dan inelim'' dedi.
Mavi Marmara davasında 4 İsrailli komutan hakkında verilen yakalama kararını değerlendiren İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şen, kırmızı bülten talebinin Adalet Bakanlığı aracılığıyla İnterpol''e gönderileceğini söyledi. İnterpol''ün, talebi uygun bulmasının ardından kırmızı bülten çıkaracağını kaydeden Şen, ''Ancak İsrail sanıklara diplomatik dokunulmazlık çıkarsa, onlara birşey olmaz. Bu şahıslar turistik vaziyette yurt dışına çıkarlarsa gözaltına alınıp Türkiye''ye iadeleri yapılır'' diye konuştu. Sanıkların sorgu için Türkiye''ye getirilmek zorunda olduğunu vurgulayan Şen, ''Öldürme suçlarında tutuksuz yargılama için güvence belgesi verilemez. Ancak isterse mahkeme istinabe (adli yardımlaşma) yoluyla ifadeleri alınır. İsrail kabul ederse, sorgu uzaktan, sesli ve görüntülü yapılabilir'' dedi.
