|

Yarın gelirim dedi 9 yıl sonra döndü

Tayyar Tercan, 28 Şubat sürecinin sayısız mağdurundan yalnızca biri. O günlerde 20 yaşında olan Tercan, düğününün ertesi günü, hakkındaki soruşturmayı öğrenmek için gittiği emniyette gözaltına alınmış. 17 gün boyunca 'Filistin askılı' ve 'elektrikli' işkence görerek düzmece ifadeye imza atan Tercan, '1 günlük eşime 'birazdan gelirim' diyerek evden çıktım. 9 yıl sonra döndüm. 28 Şubat yargılamalarının tekrarlanması gerek' dedi

Ali Kuş
00:00 - 27/10/2012 Cumartesi
Güncelleme: 22:28 - 26/10/2012 Cuma
Yeni Şafak
Yarın gelirim dedi 9 yıl sonra döndü
Yarın gelirim dedi 9 yıl sonra döndü

Cuntacıların 'post-modern darbe' dediği 28 Şubat sürecinde, dönemin yargıdaki aktörleri birçok hukuksuzluğa imza attı. Ankara'da bilişim şirketinde çalışan 20 yaşındaki Tayyar Tercan da bu hukuksuzlukların mağdurlarından biri. 8 Mayıs 1996'daki nikahından bir gün sonra polisin kendisini aradığı bilgisini alan ve Ankara Emniyeti Müdürlüğü'ne 'Hakkımdaki dosya neymiş' demeye giden Tercan, 9 yıl boyunca bir daha dışarı çıkamadı. Ankara Emniyeti'nin kendisini İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne teslim ettiğini ifade eden Tercan, burada tam 17 gün boyunca Filistin askısı ve elektrikle işkence gördüğünü anlattı. 'Bir günlük eşime 'Birazdan gelirim' dedim. 9 yıl eve dönemedim' diyen Tercan'a, işkence sırasında polisler 'Senin karını da getiririz buraya...' şeklinde tehditler de savurmuş.

'KARINI DA GETİRİRİZ...'

İBDA-C üyesi olmak ve 7-8 kere bombalı eylem yapmakla suçlanan Tayyar Tercan, yaşadığı zor günleri şu ifadelerle anlattı: 'İstanbul Emniyeti'nde elektriğinden Filistin askısına kadar 17 gün işkence gördüm. Adli Tıp'a giderken krem sürdüler; elektrik izlerinin, morlukların gitmesi için, omuzlarıma ve edep yerlerime... Çoğu doktor kayış atardı ama beni muayene eden doktor atmadı, 'fiili olarak 3 gün iş göremez' raporu verdi. Sorguda bana 'tek tabanca' diye isim uydurdular. Başka isim bulamayınca 'sen bu eylemleri tek başına yaptın, tek tabancasın' dediler. Hem işkence görüyorum hem de adam, 'Senin karını getiririm buraya, bilmem ne yaparım' diyor. Ne yapabilirsiniz? 20 yaşındaydım. 15 yıl geçti hâlâ sol omzumda Filistin askısından kalan rahatsızlık var. Emniyet ifadem, eşimi getirip bilmem ne yapmakla tehdit edilerek zorla imzalatılmış ifadedir. O aşağılık zihniyetin neler yapabileceğini bildiğim için imzalamayı kabul ettim.'

HİÇBİR DELİL BULUNAMADI

İşkence altında zorla imzalatılan ifadesi dışında bomba atma iddialarına ilişkin başka hiçbir delil olmadığını dile getiren 28 Şubat mağduru Tercan, şunları söyledi: 'Kendimden bir şüphem olmadığı için Ankara Emniyet'ine kendim gidip teslim oldum. Bomba eylemlerini doğru bulmayan bir insanım. Hakkımdaki 7-8 adet bombalama iddiası gözaltında 6'ya düştü. Savcılığa geldik, bunlardan bir tanesinin hiç yapılmadığını belgeleriyle ispat ettim, 5'e düştü. Bir tanesinin de ben ifademde ses bombası demişim. Resmi olarak daha komplike parça tesirli bir bombaymış, onu belgeledim. Bana kabul ettirilen bir 'suç paketi' idi. Mahkeme örgüt üyeliğinden 12,5 yıl ceza verdi. Eylemlerle ilgili hiçbir şey bulamadı ancak zorlaya zorlaya bu cezayı verebildi. DGM'de 'Bu eylemleri yaptığına dair kanaat hasıl olmamıştır' denildi. Dosya Yargıtay'a gitti ve Sabih Kanadoğlu faktörü burada devreye girdi...'

Kimse '28 Şubat bitti' demesin

Sabih Kanadoğlu'nun başkanlığını yaptığı Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, yerel mahkemenin verdiği 12,5 yıl hapis kararını bozduğunu söyleyen Tayyar Tercan, 'Emniyet ifadesinin dışında aleyhime hiçbir delil olmamasına rağmen 'Her birinden ayrı ayrı ceza isteyin' dendi ve ceza 36 yıla çıkarıldı. Sonra da 29,5 yıla bağlandı. 9 yıl hapis yattım' dedi. 'Sabih Kanadoğlu öncüsüydü bu işlerin' diyen Tercan, şunları kaydetti: 'Darbe döneminin yargı kararları halen fiilen uygulanıyor. Kimse '28 Şubat süreci bitti' demesin. 28 Şubat'a 'darbe' diyeceksin ama o adamların verdiği kararlar aynen kalacak. Böyle şey olmaz. 28 Şubat dönemi kararlarının tekrar ele alınması lazım. Darbe sürecinde bu hukuksuzlukları yapanların kesinlikle yargılanması gerekir. Eşim 9 yıl yolumu gözledi. Yolda gelip giderken ailelerimiz tacizlere uğradı. Ben 20 yaşındaydım, o 19... 500-1000 kilometre uzaktan gelip, kapıda göstermemeler, taciz etmeler... Her şey yaşandı. İnsanların hafızası zayıf, çabuk unutuyorlar. Allah fırsat vermesin bu insanlara, çok zalim insanlar.'


11 yıl önce