|

Bölgenin kaderi iki odada şekilleniyor

Suriye savaşının bitirilmesi için umutları yeşerten Astana görüşmeleri dün başladı. Muhalifler ile rejimi temsil eden heyetler karşı karşıya oturmadı. Toplantının yapıldığı Rixos Oteli’nde bir oda muhalif heyete diğer oda ise rejim temsilcilerine tahsis edildi. Muhaliflerin bulunduğu odada garantör ülke Türkiye yer alırken rejimi temsil eden heyetin bulunduğu odada ise Rus temsilciler mekik dokudu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/01/2017 Salı
Güncelleme: 02:16 - 24/01/2017 Salı
Yeni Şafak

Suriye'deki çatışmaların durdurulması amacıyla muhalif gruplar, Esed rejimi, Türkiye, Rusya, İran ve ABD'nin katılımıyla Kazakistan'ın başkenti Astana'daki toplantı başladı. Görüşmelere Türkiye saatiyle 11.00'de geçilirken, 24 saat sürecek müzakerelerin ardından bugün aynı saatte yapılacak ortak basın toplantısıyla alınacak kararların açıklanması bekleniyor. Bazı yorumlara göre ise, görüşmeler bugün akşam saatlerine kadar ya da birkaç gün daha sürebilir. İlklere sahne olan Astana'daki görüşmelerde ilk kez grupların sahadaki savaşçı temsilcileri yer aldı ve taraflar ilk kez aynı masada buluştu. Yuvarlak bir masa çevresinde biraraya gelen grupların tümünün önündeki kartlarda, ayrım yapılmaksızın “Suriye Arap Cumhuriyeti” yazması dikkat çekti.





GENİŞ YELPAZEDE KATILIM SAĞLANDI


Muhalifler adına masaya, İslam Ordusu liderlerinden Muhammed Alluş'un başkanlığında 14 kişilik askeri heyet oturdu. Heyette, Şam Kolordusu (Feylaku'ş Şam), İzzet Ordusu (Ceyşü'l İzza), Zafer Ordusu (Ceyşü'l Nasır), İslam Şehitleri (Şüheda el-İslam), Mücahitler Ordusu (Ceyşü'l Mücahidin), Birinci Sahil Tümeni, Şam Askerleri (Ecnadü'l Şam), Festakim Birliği (Tecemmu Festakim), Sultan Murat Tugayı, Şam Cephesi (Ec-Cephe eş-Şamiye), Özgür İdlib Ordusu (Ceyşü'l İdlib el-Hur), İslam Ordusu (Ceyşü'l İslam), Güney Cephesi (Ec-Cephe ec-Cenubiye) temsilcileri yer aldı.



TÜRKİYE SAYESİNDE...


Astana'da bulunan ancak toplantıya katılmayan yaklaşık 40 kişilik danışman grubu ise heyete arka planda destek verdi. Müzakerelerde Esed rejimi adına masada Birleşmiş Milletler'deki temsilcisi Beşar el-Caferi yer aldı. Muhammet Alluş ve Beşar el-Caferi, son turu Nisan 2016'da Cenevre'de yapılan BM himayesindeki barış görüşmelerinden sonra aynı masada buluşmuş oldu. Aralık sonundan bugüne gelen süreçte, ara ara Astana'yı boykot edeceklerini açıklayan muhaliflerin geniş katılımının sağlanmasının Türkiye'nin yürüttüğü sabırlı ve etkili çalışmaların ürünü olduğu vurgulandı.



SEDAT ÖNAL TEMSİL EDİYOR


Toplantıya Türkiye, Rusya, İran, ABD ve BM katıldı. Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal, İran'ı Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Cabiri Ensari temsil ediyor. Rus tarafı adına ise görüşmelerde, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov yer alıyor. ABD heyetine ise Astana Büyükelçisi George Krol başkanlık ediyor. BM moderatörlüğünde yapılan görüşmelere, BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, yardımcısı Ramzy Ezzeldin Ramzy ile birlikte katıldı.





MEKİK DİPLOMASİSİ


Açılış toplantısında aynı masada buluşan taraflarla daha sonraki oturumlar, dolaylı görüşmeler şeklinde devam etti. Mekik diplomasisi bir kez daha devreye sokuldu. Muhalif ile rejim tarafları müzakereleri yüz yüze yürütmüyor. Görüşmeler dolaylı olarak gerçekleştiriliyor. Rixos Otel'de gerçekleştirilen görüşmelerde bir oda muhaliflere bir oda ise rejim temsilcilerine tahsis edildi. Muhalifler ile birlikte görüşmelere katılan Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türk heyeti, muhaliflerin taleplerini alarak rejim temsilcilerinin bulunduğu odadaki diğer garantör ülke olan Rusya heyetine iletiyor. Rus yetkililer ise bunları rejim temsilcilerine aktarıyor.



Terörist gerilimi


Astana'da bir yandan görüşmeler sürerken, bir yandan da sonuç bildirgesi üzerindeki çalışmalar başlatıldı. Henüz müzakere aşamasındaki bildirgenin, 'ateşkesin kapsamlı bir şekilde uygulanması ve gözetilmesi için üçlü mekanizma kurulması, Suriye'de muhalif gruplar ve rejimin terörist gruplara karşı savaşmaları, bu kapsamda da DEAŞ ve El Nusra'nın diğer gruplardan ayrılmasını' içereceği öngörülüyor. Astana'da terörist gruplardan muhalif grupları ayırma yönündeki ağırlıklı eğitim, “terörist” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Muhalif heyetin başkanı Muhammed Alluş, “Suriye'deki İran yanlısı milisler ve YPG güçleri terör grupları listesine alınmalı” derken, Rejimi temsil eden heyetin başkanı Beşşar Caferi de, muhalif grupları “terörist” olarak niteledi. Zaman zaman alevlenen gerilim, Türkiye ve Rusya tarafından dindirildi. Rusya tarafından, Astana'da muhaliflerle rejimin doğrudan görüştürülmesinin engellenmeye çalışıldığı da ifade edildi.



Kan şelalesini durduracağız


Muhalif heyetin başkanlığını yapan Muhammed Alluş açılış toplantısında bir konuşma yaparak, “Suriye'de ateşkes sağlanmadığı sürece diğer sorunları tartışmayacağız” dedi. Astana'ya Suriye'deki 'kan şelalesini' durdurmak için geldiklerini söyleyen Alluş, İran güdümlü milis örgütlerin vahşilikte DEAŞ'tan farksız olduğunu belirtti. Rejim hapishanelerinde 13 bin kadının suçsuz olarak zorla tutulduğunu vurgulayan Alluş, tutukluların serbest bırakılmasını istedi. Konuşmasında BM'yi eleştiren Muhammed Alluş, BM Temsilcisi De Mistura'nın kendisine “BM Derayya'da bir bebek sütü göndermekten aciz” dediğini aktardı. Alluş ayrıca PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin de terör örgütleri listesine alınması gerektiğini vurguladı. Alluş, “Katiller ya siyasi ya da askeri yöntemle eninde sonunda gidecektir. Biz her ikisine de hazırız” dedi.



Rusya'dan Esed'e uyarı


Rusya, Esed rejimi güçlerinden Suriye'deki ateşkese uymasını istedi. Rusya'nın Suriye'deki ateşkes gözlem merkezinde görevli üst düzeyli bir yetkili, Ria-Novosti ajansına yaptığı açıklamada, rejim güçlerinin periyodik ateşkes ihlallerinden endişe duyduklarını ifade etti. İsmi açıklanmayan Rus yetkili, rejim güçlerine bazı komutanlarının ateşkes anlaşmasına uyması gerektiğinin “sert bir şekilde” iletildiğini aktardı. Suriye'de Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğündeki ateşkesin genel anlamda gözetildiği belirtilen açıklamada, günde ortalama 6 ihlal tespit edildiği kaydedildi.



Cenevre'ye temel olacak


Türkiye, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Türkiye ve Rusya öncülüğünde gerçekleştirilen Suriye konulu toplantıya ilişkin, elde edilebilecek güven artırıcı adımların Cenevre'de yürütülen sürece katkı sağlayacağı inancında olduğunu bildirdi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye heyeti toplantının ilk bölümünde yaptığı konuşmada, muhalefetin Astana'da bulunmasının önemine dikkat çekti.



İlk gündem kalıcı ateşkes


Görüşmelerde ilk olarak, 30 Aralık'ta Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğünde ilan edilen ateşkesten sonraki ihlaller masaya yatırıldı. Ateşkes sonrası ihlal durumu Türkiye ve Rusya tarafından raporlanmıştı. Bu ihlallerin büyük çoğunluğunun Esed ordusu ve beraberindeki gruplar tarafından yapıldığı ifade edilmişti. Astana toplantısında, muhalifler, Beşşar Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların ateşkes ihlallerini, yerleri harita üzerinde işaretlenmiş bir rapor şeklinde, toplantıya katılan taraflara sundular. İhlallerin durdurulmasını isteyen muhalifler, Esed ordusu ve İran destekli Hizbullah'ın, ateşkes ilanından sonra, başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesi ile batı kırsalındaki Barada Vadisi'nde ele geçirdiği bölgelerden geri çekilmesini istediler. Öte yandan, Astana'da taraflar buluştuğu sırada Esed rejimi, Suriye'de ateşkesi bir kez daha ihlal etti. Ateşkes ihlalleriyle ilgili adım atılmasının ardından masaya getirilmek istenen bir diğer öncelikli konu, güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi ve bu kapsamda da ilk olarak Şam ve Humus'ta rejim kuşatması altında insani krizin derinleştiği çok sayıda bölgeye insani koridor açılması. Muhaliflerin talepleri arasında ayrıca rejim hapishanelerindeki binlerce siyasi tutuklunun serbest bırakılması yer alıyor.





#Suriye savaşı
#Astana görüşmeleri
7 yıl önce