|

Cenevre’yi geride bırakan zirve

Astana’da silahlı muhalif gruplarla Esed rejimini bir araya getiren zirve, sunduğu çözüm perspektifiyle Cenevre’yi geride bıraktı. Astana’yı, Cenevre’de kilitlenen müzakerelerden ayıran en büyük özellik, garantör ülkeler Türkiye ve Rusya’nın sahadaki gruplar üzerindeki nüfuz gücü ve sorunun çözümüne yönelik sergiledikleri büyük çaba oldu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/01/2017 Çarşamba
Güncelleme: 05:11 - 25/01/2017 Çarşamba
Yeni Şafak

Astana'da silahlı muhalif gruplarla Esed rejimini bir araya getiren zirve, sunduğu çözüm perspektifiyle Cenevre'yi geride bıraktı. Bunda, Türkiye ve Rusya'nın sahadaki gruplar üzerindeki nüfuz gücü ve sorunun çözümüne yönelik gösterdikleri büyük çabalar etkili oldu. Cenevre'deki görüşmelerin aksine Astana'da Rusya Esed rejimi ve İran üzerinde, Türkiye ise Suriye muhalefeti üzerindeki etki gücünü kullanarak masanın dağılmasını önledi.



GERÇEK BİR ATEŞKES


Taraflar ilk günden itibaren ülke genelinde gerçek ve doğrulanabilir bir ateşkesin uygulanmasını sağlayacak bir mekanizmanın tesisi üzerinde çalıştı. Halep'te başlatılan ateşkes sürecinin iki garantör ülkesi Türkiye ve Rusya, ülke genelindeki ateşkes uygulamasına üçüncü garantör olarak İran'ı da dahil etti. İran, imzaladığı bildiri uyarınca, artık bölgedeki nüfuzunu ateşkes için kullanacak.



ÖNEMLİ BİR ADIM


Muhalifler, Astana masasına, ülkedeki yabancı savaşçıların çıkarılması, İran askerleri ve milislerinin de ülkeyi terketmesi çağrısını taşımışlardı. İran'ın ateşkese garantör olarak ilan edilmesiyle birlikte muhaliflerin bu endişeleri giderildiği gibi, İran'ın sahadaki hareketlerini kısıtlama yönünde de önemli bir adım atılmış oldu.



ESED MAĞDURİYET ALGISI PEŞİNDE


Astana'da Esed yönetimi ise, Suriye'de yaptığı soykırımın üstünü örtme çabalarıyla varlık gösterdi. Yüzbinlerce insanı katleden Esed rejimi kendisine karşı savaşan herkesi terörist ilan ederek mağduriyetinin ilanı derdine düştü. İlk gün Suriye'de ateşkes yine rejim tarafından ihlal edilirken, rejimin temsilcileri muhaliflere “teröristler" nitelemesinde bulundu. Ancak bu tavrını sürdüremedi.



REJİM GERİ ADIM ATTI


Rejim temsilcileri Rusya'nın baskısıyla geri adım attı. Bu kez de sahadaki terörist grupların belirlenmesi gerektiği çağrısı yaptı. Ateşkese imza atan grupların terör örgütlerinden ayrılmasını istedi. Rejim temsilcilerinin bu çağrısı da muhalefet tarafından kuşkuyla karşılandı. Muhalifler, rejimin Astana'ya gelmeseler de ateşkese asgari uyum gösteren grupları hedef alabileceği uyarısında bulundu. Bu gelişmeler, muhaliflerin DEAŞ ve El Nusra terör örgütlerinden ayrıştırılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Sonuç bildirgesinde de bu gerekliliğin altı çizildi.



TÜRKİYE VE RUSYA'NIN BAŞARISI


Astana'yı Cenevre'de kilitlenen müzakerelerden ayıran en büyük özellik, garantör ülkelerin sahadaki gruplar üzerindeki nüfuz gücü ve sorunun çözümüne yönelik sergiledikleri büyük çaba oldu. Türkiye ve Rusya, Halep'te üstlendikleri inisiyatifin başarısıyla, ülkede kalıcı bir ateşkese ulaşılmadan ve insani dramların önüne geçilmeden siyasi geçiş sürecinin başlatılamayacağını öngören bir perspektifi çözüm çabalarına katarak kritik bir adım attı ve bu yönüyle yarattığı umut ve başarı şansıyla Cenevre'yi geride bıraktı.



RİSKLİ BİR MASA KURULDU


Ateşkesin ancak silahlı gruplar muhatap alınarak sağlanabileceği inancıyla riskli bir masa kuruldu. Masaya siyasi temsilciler yerine silahlı gruplar çağrılarak, sorunu çözecek asıl muhatap olarak bu gruplara işaret edilmiş oldu. Sonuç bildirgesinde, silahlı muhalif grupların Cenevre sürecine de dahil edilmesi istendi. Silahlı grupların katıldığı toplantının sonuç bildirisinde “Suriye ihtilafına askeri bir çözüm olmayacağı" inancının vurgulanmış olması da önemli bir ayrıntı olarak dikkat çekti. Cenevre'deki görüşmelerin aksine Astana'da Rusya Esed rejimi ve İran üzerinde, Türkiye ise Suriye muhalefeti üzerindeki nüfuzunu kullanarak ve olası gerilimlere karşı emniyet supabı etkisi yaratarak masanın dağılmasını önledi, bundan sonraki süreçte de çözüm için nüfuzlarını kullanmayı sürdüreceklerini tüm dünyaya deklere etti.



Garantör başarısı


Astana'yı Cenevre'de kilitlenen müzakerelerden ayıran en büyük özellik, garantör ülkelerin başarısı oldu. Astana kararları, sahaya başarılı bir şekilde yansıyabilirse, Suriye'de siyasi çözümün temelleri atılmış olacak. Bu noktada ise en kilit ülke Rusya. Türkiye'nin çabalarıyla muhalifleri dinleyen ve anlamaya başlayan Rusya'nın gücünü ve etkisini kullanarak Suriye rejimi ve İran provokasyonlarına set çekmesi halinde Suriye için şartlar Astana ile birlikte düzelmeye başlayacak. Rusya'nın bunu yapmasının ise önünde bir engel olmadığı belirtiliyor. Bölgedeki askeri menfaatlerini gerçekleştiren Rusya artık siyasi kazanımlarına odaklanmış durumda. Ve Rusya'nın bu noktada sergileyeceği yaklaşımın da hızla sorun çözerek siyasi çözüm için adım atılmasını sağlamak yönünde olması bekleniyor. Nihai olarak Astana toplantısı, Türkiye, Rusya ve İran'ın bölgedeki nüfuzunun Suriye'de siyasi çözümün sağlanması için ne kadar kilit önemde olduğunu da tüm dünyaya göstermiş oldu.








#Cenevre
#Türkiye
#Rusya
#Astana Zirvesi
7 yıl önce