|

Dolar ve avro teröristleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi teslim almak isteyenlerin dövizi silah gibi kullandığını söyledi. Erdoğan, “Maruz kaldığımız saldırıların bir de ekonomik boyutu olduğunu artık herkes görüyor. Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur” dedi.

Yeni Şafak
04:00 - 13/01/2017 Friday
Güncelleme: 02:49 - 13/01/2017 Friday
Yeni Şafak

Beştepe'deki 34. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dövizdeki hareketliliğin spekülatif olduğunu belirtti. Döviz kurunu silah gibi kullananlar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, özetle şunları söyledi:



Tıpkı 1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası yapıldığı gibi yeni bir dünya kurmaya ve bize de burada bir rol biçilmeye çalışılıyor. Kimi zaman terör, kimi zaman kardeş kavgası, kimi zaman ekonomik kriz, kimi zaman siyasi kaos, kimi zaman da darbe görünümüyle ortaya çıkan bu hesaplaşma bugün de sürüyor. Terör örgütlerinin sadece birer maşadan ibaret olduğunu, asıl mücadeleyi onların arkasındaki güçlerle verdiğimizi gayet iyi biliyoruz. Şu gerçeğin de farkındayız; eğer maşaları kırmazsak arkadaki güç mücadelesini kazanamayız.



DÖVİZİ SİLAH GİBİ KULLANIYORLAR


Türkiye'nin maruz kaldığı saldırıların bir de ekonomik boyutu olduğunu artık herkes görüyor ve biliyor. Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur. Amaç, Türkiye'ye diz çöktürmek, teslim almak, hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Bunun için döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar.



KENDİ VARLIKLARINI TAHRİP EDİYORLAR


Elbette bizim de bir takım sıkıntılarımız, sorunlarımız vardır. Ancak bunların hiçbiri Türkiye'de döviz kurunun bugünkü seviyeye gelmesinin açıklaması değil. Silahlı ve bombalı terör eylemleriyle, ekonomik araçları senkronize bir şekilde kullananlar Türkiye'ye zarar vermek isterken aslında kendi varlıklarını üzerine kurdukları zemini tahrip ediyor. Diğer ülkelerin bugün Türkiye'ye yapılanı yarın kendilerine yapacağının farkında olması gerekir.



FEDAKARLIK İÇİN TAM ZAMANI


Döviz üzerinden yapılan spekülasyonların derinliğinin olmadığı, çok küçük rakamlarla ve daha ziyade kağıt üzerinde işlemlerle kurların yükseltildiği ortadadır. Milletimiz, döviz almak yerine satarak, 15 Temmuz'un ertesi günü başlatılan ilk dalga saldırının önünü kesmişti. Bugün aynı tutumu sürdürmeliyiz. Merkez Bankamız ve tüm bankalarımız da bu oyunu bozmaya yönelik bir pozisyon almalıdır. Eğer bu sebepten dolayı bir fedakarlık yapılacaksa işte bu günler tam zamanıdır.







RİSKE ATACAK BİR ŞEYİNİZ KALMAZ


Türkiye'nin ve milletin bekasının söz konusu olduğu bir dönemde bankalar farklı hesapların içerisine girmemeli. Gün yatırım yapma, üretim yapma, istihdamı artırma, duran çarkları çalıştırma günüdür. Eğer bugün bu riski almazsanız yarın riske atacak hiçbir şeyiniz kalmayabilir. Terör örgütlerinin silahlı ve bombalı eylemlerine, milletimizi ayrıştırma çabalarına karşı olduğu kadar ekonomiyi çökertme gayretleri konusunda da milli bir seferberlik ruhu içinde hareket etmeliyiz.



Astana telefonu


Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaptığı telefon görüşmesinde ikili ilişkiler ve Suriye meselesi ele alındı. Suriye'de ateşkesin ülke geneline yaygınlaştırılmasıyla ilgili meseleleri konuşan iki lider, soruna siyasi çözüm bulma çerçevesinde Astana süreci hakkında da görüş alışverişinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme konusundaki kararlılıklarını vurguladıkları görüşmede, mart ayında Rusya'da yapılması planlanan Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısına da değinildi.



Muhabiri benzetti


Erdoğan, Donald Trump önceki gün düzenlediği basın toplantısında da değinerek, “Sayın Trump'ın basın toplantısında, orada yine bir yanlışlık yapıldı ve Sayın Trump da yine aynı o grubun (CNN International)muhabiri veyahut köşe yazarı neyse, onu orada


benzetti. Demek ki böyle değil, kusura bakmasınlar” dedi.



Geçmiş olsun ziyareti






Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda çıkan kavgada burnu kırılan ve ameliyat edilen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin'i evinde ziyaret etti. Şahin'e geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti yaklaşık bir saat sürdü.



O kürsü yıkmak için koyulmadı


TBMM Genel Kurulu'ndaki anayasa değişikliği çalışmasını terörize eden muhalefete tepki gösteren Erdoğan, “Anayasa değişikliği çalışmalarında yaşanan tabloyu görüyorsunuz değil mi? Eğer egemenlik kayıtsız şartsız milletinse Meclis'in çalışma şekli, üslubu bellidir. Gelirsin söyleyeceklerini o kürsüde söylersin, ondan sonra da yerine oturursun. O kürsü yıkmak için oraya koyulmadı. O kürsü sadece söylenecek veya söyleyecek sözü olanlar için oraya koyuldu” dedi.



BİR ŞEY KAZANDIRMAZ


Erdoğan, “'Bizim ne yapacağımızı göreceksiniz' demek suretiyle demokrasi mücadelesi verenlere tehdit savurmak, bu anlayışta olanları bir yere ulaştıramaz. Bunun da böyle bilinmesi gerekir. Parlamentoda çalışmaları engellemek, çalışmaların sürecini uzatmak, bunlar hiçbir şey kazandırmıyor.



NE YAPARSANIZ YAPIN


Ne yaparsanız yapın, ne ederseniz edin, 15 gün değil de bir ay ama parlamentodan bu ben inanıyorum ki çıkıp milletin önüne gidecektir. Eğer millete saygınız varsa eğer milletin iradesine inanıyorsanız, eğer Gazi Mustafa Kemal'in 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine inanıyorsanız, o zaman bir an önce bırakın müzakereler bitsin ve milletin önüne gitsin, millet ne karar veriyorsa bu karara hep birlikte biz de eyvallah diyelim” diye konuştu.



Artık kartlar açık oynansın


Terör örgütlerinin hepsinin aynı ahtapotun birer kolu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düne kadar DEAŞ çatısı altında kan dökenler, bakıyoruz bugün PYD/YPG kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Yıllarca bize bu örgütleri birlikte çalıştıkları meşru yapılar olarak göstermeye çalışanların bile ortaya dökülen hakikatler karşısında artık söyleyecek sözleri kalmadı. Geldiğimiz noktada artık hiç değilse kartların açık oynanmasını umuyoruz.



DELİLLERİYLE ORTADA


Kimsenin PYD için 'Bunların PKK ile ilgisi yok' diyecek hali kalmadı. Çünkü bizzat NATO destekli yayınlarda bu ilişki, bu bağ tüm delilleriyle ortaya çıktı. Kimsenin 'Bizim tek önceliğimiz ve amacımız DEAŞ ile mücadeledir' diyecek durumu da kalmadı. Çünkü Türkiye'nin El Bab operasyonu karşısında sergilenen tavır böyle bir hassasiyetin olmadığını gösterdi. Artık kimsenin FETÖ'yü savunacak imkanı da kalmadı" diye konuştu.



Statükonun gardiyanları


Türkiye'nin bölgedeki diğer ülkelerden farklı olarak güçlü bir siyasi, kurumsal alt yapıya sahip olduğu için dayanaklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, terör örgütlerinin arkasındaki güçlerin bu durumu gördükleri için senaryolarına daha ince ayar verme gereği duyduklarını söyledi. Erdoğan, İstanbul'da Ortaköy'de yıl başı gecesi yapılan kanlı eylemde olduğu gibi hayat tarzı, meşrep, mezhep gibi toplumsal hassasiyet noktalarına saldırdıklarını belirten Erdoğan, “Bu ülkede kim rejim tartışması açıyorsa bilin ki bunların derdi rejim değil, başka bir şeydir. Dünya değişirken, bölgemiz değişirken, Türkiye değişirken 'Biz hiçbir şeye dokundurtmayız, her şey olduğu gibi kalsın' demek, bağnazlığın dik alasıdır. İktidardakiler değişim için, reform yapmak için mücadele ederken, muhalefet konumunda bulunanların bir kısmı statükoya gardiyanlık yapıyor” dedi.


#Döviz
#Donald Trump
7 years ago
default-profile-img